GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Fatih YAPAR
YAZARLAR
8 Ekim 2011 Cumartesi

Türker’in işi zor

İzmir siyasetinde AK Parti ve CHP’de yaşanan hareketlilik devam ederken iki tarafın da kendi içinde yaşadığı sorunlar eksilmiyor. Silahlı kavgaların yaşandığı, disiplin sürecinin işletildiği, istifaların alındığı ve ‘tek liste’ talimatlarının verildiği AK Parti’de delege seçimlerini bir kenara bırakalım. İzmir’de iktidarı elinde bulunduran parti CHP’de imza toplama çalışmaları sancılı şekilde devam ederken ortaya çıkan rakamlar kafa karıştırmaya devam ediyor. İmzacılar rakamın olağanüstü kongre için gereken 311 imzaya rahatlıkla ulaşacağını ifade ederken karşı tarafta bulunan direnç cephesi ise sürekli “imzalar toplanamıyor, atılan ise geri çekiliyor” söylemleri ile psikolojik üstünlük elde etmeye çalışıyor.
 
İki tarafın da durumunu özetledikten sonra en çok kafamı kurcalayan ve sonucunu oldukça merak ettiğim bir disiplin sürecini çok yakından izliyorum. Pazartesi günü yani 3 Ekim tarihinde Bayraklı Belediye Meclis Toplantısı’nda söz alan CHP’li Meclis Üyesi Yüksel Türker’in yaptığı kendi tabiriyle ‘kürsü konuşması’ işini gerçekten zora soktu. Belediyenin çalışmalarını anlatan Türker, birimlerin yeterince hizmet veremediğini, bir takım sıkıntıların yaşandığını anlattı. Şimdi burada yazmayacağım birçok konuya giren Türker’in konuşma ve üslubunun keskinliğini bozan ise bana göre, “parke taşlarının üstüne asfalt dökülüyor. Evimin olduğu yere beş metre kala çalışmalar niye durdu. Ben olduğum için mi? sözleri oldu. Türker, bir de üstüne evinin önünde yarım bırakılan işin akıbetinin vatandaş tarafından da sorulduğunu ifade etti. Yıllardır belediye meclislerini ve toplantılarını takip eden birisi olarak şunu söyleyebilirim ki vatandaş hiçbir zaman belediye meclis üyesinin evinin önüne gelirken 5 metre kala kesilen asfalt ve parke çalışmasının akıbetini sormaz. Belediye meclis üyesi de zaten (bu zamana kadar şahit olmadım) bizzat evinin önünü sormaz.
 
Gelelim Pazartesi günü CHP’li meclis üyesi olarak eleştiri yapan Cuma gününe gelinceye kadar ihraç istemiyle disiplin sürecinden geçen ve dosyası jet hızıyla gönderilen Türker’in yaptığı son konuşmaya. Toplantıda konuşan Türker’in “Birilerinin adamı olmak adamlık değildir. Halka hizmet etmek yakışır adam olan adama” işini gerçekten zorlaştırdı. Eleştirilerini sıraladıktan sonra “Program ve tüzüğünü benimseyerek siyasal hayatıma başladığım partimden hiçbir bağlayıcı grup kararı olmaksızın ve hiç hak etmediğim bir şekilde ayrılmamı da hiç kimse beklemesin” ifadelerini de kullanan Türker, ayrılmasa da bu gidişle gönderilecek. Bu kesin. Bir tarafta “grup kararına karşı geldin” diyen parti diğer tarafta “eleştiri partiye değil hizmetlere” diyen meclis üyesi. Ortada içinden çıkılamaz, her gün daha sıkıntılı bir duruma doğru ilerleyen süreç. Süreci hep birlikte izleyeceğiz.
 
Son olarak bakalım dananın kuyruğunun koptuğu noktaya. Herkes gibi süreci ben de izliyorum ama en çok merak ettiğim durumlardan birisi de disiplin sürecinin nasıl işleyeceği. Bu yazının da aslında en önemli bölümü bana göre burası. Türker’in dosyası İl Disiplin Kurulu’na gitti. Disiplin Kurulu’nun başkanlığını kim yapıyor? Necat Yılmaz. Büyükşehir ve Karşıyaka Belediyeleri Meclis Üyeliği görevleri yerine getiren Yılmaz, aynı zamanda Bayraklı Belediyesi Başkanlık Koordinatörü. Yani Belediye Başkanı Hasan Karabağ’ın altında çalışan bir kişi. Burada muhalefetin de sürekli sorduğu 5393 sayılı Belediye Kanunu’nda “başkanlık danışmanı ya da koordinatör” makamının olmadığından, Yılmaz’ın maaşının nereden verildiğinin halen daha bilinmediğinden falan bahsetmeyeceğim. Burada merak edilen en önemli konu İl Disiplin Kurulu gibi kongre dışında değiştirilemeyen, atama ve görevden alma gibi kavramların tesir etmediği bir kuruluştan bahsediyoruz. İl Disiplin Kurulu Başkanı Yılmaz’ın önüne önümüzdeki günlerde patronu Karabağ’ı eleştiren ve danışmanlığını yaptığı belediyeyi yerden yere vuran partilisi belediye meclis üyesinin dosyası gelecek. Yılmaz’ın işi en az ihraç edilmek istenen Türker kadar zor. Verilen karar İl Disiplin Kurulu’nun bağımsızlığının sorgulanmasına, tarafsızlığının irdelenmesine ve adalet terazisinin incelenmesine neden olacak. Mevcut CHP İlçe Başkanı Levent Ölçer’in belediye başkan yardımcılığı koltuğunda iken aldığı eleştirileri, patron-personel ilişkisinin getirdiklerini/götürdüklerini en iyi gören Başkan Hasan Karabağ’ın kendisi olacaktır. Ortaya çıkan durumun birinci sebebi de başkanın kendisidir.