GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Fatih YAPAR
YAZARLAR
5 Ekim 2011 Çarşamba

Ha gayret dönü (ş) yoruz!

Son günlerin en dikkat çekici konuları arasında kent dönüşümü projeleri yer alıyor. Tarihi, doğası, konumu ve körfezi gören yapısı ile adeta kent dönüşüm merkezi ilan edilebilecek İzmir’de AK Parti ve CHP’nin helmeleri ardı ardına gelmeye başladı. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin Kadifekale’de yaptığı çalışmalarla kentin literatüründe yerini sağlamlaştıran dönüşüm meselesi aynı zamanda ciddi bir maddi kaynak ve gelir kapısı. O yüzden yıllarca gecekonduda yaşayıp şehrin en gösterişli yerlerinde oturan vatandaşların iyi aydınlatılması gerekiyor. Genel seçimler öncesinde iki siyasi partinin en önemli kartları arasında bulanan kent dönüşümü için TOKİ’nin eski başkanı Hükümetin yeni Şehircilik ve Çevre Bakanı Erdoğan Bayraktar üzerinden İzmir’de başlatılan hamlelerin iyi okunması gerek. Yeni kanun ile belediyelere danışılmadan kentin en gözde yerlerinde yüksek katlı yapılar ortaya çıkabilir. Bununla ilgili alan çalışmaları başladı bile. Yetkiyi, kanunu ve maddi gücü elinde bulunduran hükümetin, TOKİ gibi kumunun yanında tapu gibi zengin müteahhitleri var. O yüzden bu hiç sorun değil. Gelelim bu atak ve hamlelere karşı yapılacak olan çalışmalara. CHP’li ilçe belediyeler kent dönüşüm ile ilgili çalışmalar yapsa da 5216 Sayılı Yasa gereği yetkiler Büyükşehir Belediyesi’nde olduğu için eli kolu bağlı durumda. İlçe belediye başkanları Büyükşehir’in bu konuda pasif kaldığını, kent dönüşümü çalışmalarında ellerinden plan yapmak dışında bir şeyin gelmediğini ifade ediyor. Belediyelerin medet umduğu İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu ise “Kent dönüşümü için 8–10 projemiz Bakanlar Kurulu’nda onay bekliyor. Onay verin başlayalım” açıklamaları yapıyor. İşte, çalışmaların düğümlendiği nokta zaten burası. Belediye başkanları Büyükşehir’den, Büyükşehir ise hükümetten yardım bekliyor. Hükümet ise bakanlıklar vasıtasıyla çalışma başlatıyor. Bu durumda zor durumda ezilen kim olur. Kararını siz verin. Yıllardır, herkesin beklediği kent dönüşümünün siyasi hesaplara alet edilmemesi bizlerin de tek istediği en önemli şey.
 
GENEL MERKEZ BAKIŞI VE AKAY’IN SINAVI
CHP’de yaşanan sıkıntılı imza toplama gayreti tüm hızıyla devam ederken delege seçimleri ile birlikte kongre sürecine giren AK Parti’de süreç ise devam ediyor. Teşkilattan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Ekrem Erdem’in “tek aday” uyarısı yerini buldu. Buca ve Karabağlar gibi yarışı çetin geçmesi beklenen ilçeler tek aday üzerinde uzlaştı. Tarafların hepsi listelere yazılsa da buradan en karlı çıkan genel merkez oldu. Erdem’in delege seçimlerinden hemen önce “Aday adayları bize gelecek. Onay verirsek aday olacak” açıklaması zaten uygulamada gerçekleşti. Tek liste ile delege seçimlerinin yapıldığı ilçelerde potansiyel adayların ve grupların eli kolu bağlı kaldı. Parçaların birleştirilmesiyle oluşturulan ‘geçici puzzle” durumu şimdilik genel merkezden onay bekliyor. Yani parti büyükleri adayları yonttu, biçti, doğradı listeyi oluşturdu. Sonra da ortaya çıkan manzara da kimse kendine güvenemeyecek ve hepsi genel merkezden işaret bekleyecek işin özeti bu.
 
Silahların konuştuğu kavgaların yaşandığı Bayraklı’da ise işler gerçekten karışık. AK Parti İl Başkanı Ömer Cihat Akay delege seçimleri gününde yaşananlar nedeniyle alacağı karardan ‘parti disiplini açısından” sınav vermiş olacak. Olay yerine anında giden birisi olarak kurmaylarını bölgeye gönderen Akay’ın pek ciddiye alınmadığını gördüm. İl Başkan Yardımcıları Mahmut Badem, Refik Uzun ve Atilla Kaya gibi isimler ortamı sakinleştirmekte zorlandı. Hatta Badem’in “Hepimiz AK Partinin neferiyiz” konuşması da pek yeterli gelmedi. Genel Başkan Yardımcısı Erdem’in süreci yakından takip ettiğini ve çıkan haberleri bizzat incelediğini biliyorum. Gelelim son olarak ilçe başkanlığı yarışına. Bayraklı’da İlçe Başkanı İsmail Sarı zor günler geçiriyor. Delegelerin durumu ve seçimin bıçak sırtı geçmesi Sarı’yı zorluyor. Bir başka etken de Sarı’nın yönetiminde bulunan 12 kişinin muhaliflerle birlikte hareket etmesi. Muhalif cephede yer alan isimlerin hepsi ilçe başkanlığını düşünüyor. Aralarında ortak aday konusunda uzlaşamazlarsa yeni bir kriz çıkabilir. Muhaliflerin de avantajları kadar dezavantajları var. Erdal Seyitler yıllarca özdeşleştiği Tepekule Mahallesi’ndeki seçimi kaybetti. Ayrıca Buca’da oturması da ayrı bir sıkıntı. Gelelim Seyitler ile birlikte zaten doğal delege olan diğer aday Yücel Demir’e. O da Karşıyaka Örnekköy’de ikamet ediyor. İzzettin Mizan ise işyerinin bulunduğu, liste hazırladığı Adalet Mahallesi’nde seçimi kaybetti. Bu işten en karlı çıkan kişi ise İpek Özgür. Seçimler öncesinde Manavkuyu Mahalle Temsilcisi Şevket Eroğlu’nu dövdürten Özgür, liste yarışında da kazanmayı başardı. En büyük destekçisi Karşıyaka Eski İlçe Başkanı Mikail Bilici ise Cengizhan Mahallesi’nden delege oldu. Muhalif cephede net isim ortaya çıkmazken sürpriz bir isimle temasa geçildiği bilgisi geldi. Sarı’nın karşısında uzlaşı adayı arayan muhalifler Belediye Meclisi Grup Başkan Vekili Ali Aslan’a teklif götürmüş. Teklifi doğrulayan aslan Aslan ise, “Çok sayıda gelen var. Beni istiyorlar fakat ilçe başkanlığını düşünmüyorum” diyerek son noktayı koyuyor. Bayraklı ile ateşlenen kongre fitili AK Parti’de daha çok su kaldırır.