GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Mehmet KARABEL
YAZARLAR
29 Eylül 2022 Perşembe

Tadı şahane, lezzeti 'sır', taçlı gurur!

Biliyorum…

Bu yazıyı okuyup, bitirdiğinizde…

Canınız…

Çıtır çıtır, dumanı üstünde bir “Alsancak Gevreği” çekecek…

Tabii, yanında azıcık tulum peyniri ve…

Tavşan kanı ince belli bardakta çayı unutmayalım…

Başlıyoruz…

***

İzmir’in kalbi Konak Belediyesi…

Unutulmuşluğun asırlık acısını çıkardı…

Hem meşhur “İzmir Gevreği”nin…

Hem de o gevreğin “gizli formül”ünü yaratan ve…

Geçen yıl aramızdan ayrılan Zeynel Ergin Usta’nın anısına…

Saygı örneği sergiledi…

Artık her sabah gevreğini…

1466 Sokak’taki tarihi fırından değil(!)

Büyük Usta’nın fotoğrafıyla taçlanan...

“Zeynel Ergin Sokağı”ndaki fırından alacak…

Bu mutlulukla kanatlanan…

Bir “İzmir Vefası”dır…

Böyle biline…

***

Münir Nurettin Selçuk’un ölümsüz bestesi…

“Bir Tatlı Huzur Almaya Geldik Kalamış’tan…” şarkısı gibi…

“Bir tatlı İzmir lezzeti almaya geldik Alsancak’tan” diyorsanız…

Zaten yolunuz…

O güzel semtin 1466 Sokağı’na düşmüştür bile…

Ancak…

Unutmayalım…

Artık o sokağın adı “Zeynel Ergin Sokağı” oldu…

Tarif ederken, dilimizi de alıştıralım…

***

O, “Alsancak Gevreği”nin sırrına gelince…

Ha’di biraz gerilere dönelim…

***

140 yıl kadar önce İzmir’in Alsancak’ı…

Rum nüfus çoğunlukta…

Bir “Mavi Fırın” var; herkesin adresini ezbere bildiği…

Ekmek üretiyor; ateşi bir buçuk asırdır hiç sönmüyor…

99 yıl önce…

“Gevrek Fırını” oldu; 1466 Sokak’taki o lezzet köşesi…

Öyle bir “gevrek” üretiyor ki…

Memleketin dört bir yanında “simit” adıyla satılan o güzelliğin…
Bizim İzmir’de adı bir asırdır “Gevrek”

Neden?

Hikayesi şöyle:

Tatar Türkleri, İzmir’e yerleşince “gevrek” de bu “Prenses Kent”e gelmiş oldu… Ancak İzmirliler ekmeği de “çıtır çıtır” sevdiklerinden gevrekte de bu özelliği aradılar, doğal olarak… Sonunda gevreği, sadece İzmir’de yetişen Sultani üzümlerinden hazırladıkları pekmezle yapmaya başladılar… Gevrek’teki lezzetin büyüsü işte o pekmez’de!

***

Alsancak Gevreği’nin mucidi Zeynel Ergin’i…

Geçen yılın ilk günlerinde kaybettik…

Mekanı Cennet olsun…

Diyor ki; yedi yıl önceki bir röportajında…

Rakipsiz bir “Esnaf Ahi”si beyefendiliğiyle:

“Her sabah tatlı maya ile gevrekleri, nohut mayası ile kumru ve peksimetleri hazırlıyorum... Üç oğlum var ve onlar da benim izimden geliyor… Sabah 03.30’da dükkanımızı açıyoruz ve gece 23.00’e kadar çalışıyoruz… Müşterilerimiz bizi bugünlere getirdi… Yıllarca bir odun parçasını yastık yaparak uyudum… Çok çalıştım, yılmadım... Allah bana verdi, ben de paylaştım…”

Tam 60 yıl o iki katlı fırının ağzından…

Ateşin dansını izledi…

Gevreği, kumruyu, peksimeti…

Vitrine taşıdı, küreğiyle…

Zeynel Usta’nın gevreği; Türkiye’nin lezzeti oldu…

İzmir’e yolu düşen…

Zeynel Usta’nın Alsancak Gevreği’ne tatmadan memleketine dönmedi…

Dünyanın her köşesinden sipariş aldı…

Taaa…

Japonya’dan, Amerika’ya… Almanya’dan, Avustralya’ya…

İzmir’in gevreğini tanıttı…

Asla…

“Mavi Gevrek Fırını”nı unutturmadı!

O sevimli mekanı…

Anıtlar Kurulu koruma altına aldı…

Çok da güzel yaptı…

“Yaşatmak kadar güzel bi’şi var mı?”

***

Başarısının sırrını sormuşlar Alsancaklı Zeynel Usta’ya…

Neredeyse her esnaf…

Uzun uzun cevap verir ya bu soruya…

Zeynel Ergin…

Cevabı iki kelimeye indirgemiş, mütevazı şekilde:

“Çalışkanlık ve dürüstlük…”

Gerisi, “tırışkadan nağmeler”

***

Ortaokuldayken…

Zeynel Abi’nin fırınının yanındaki sokakta…

Maç yapardık, mahalledeki yaşıtlarımızla…

Top fırının camına gelir, kırar filan diye hiç kızmazdı…

Acıkınca da gevrek verirdi…

İşte, öyle bir “İzmirli”ydi…

***

Bitiriyoruz…

Zeynel Ergin Usta’nın adı…

Bundan böyle…

Hem kalplerde…

Hem de fırının bulunduğu sokakta yaşayacak…

Konak Belediye Başkanı Abdül Batur ve…

Konak Belediye Meclisi’nin oybirliğiyle aldığı kararın ardından…

1466 Sokak’a…

Zeynel Ergin Usta’nın fotoğrafının da bulunduğu…

Adını taşıyan tabela yerleştirildi…

Zeynel Ağabey’imizi…

Rahmetle anıyorum…

O mahallenin evladı olarak törene gelemedim ama…

Başkan Abdül Batur’un…

Zeynel Ergin gibi kente damgasını vurmuş kişilerin isimlerini yaşatmaya devam edeceğiz…”

Sözü, hepimizi mutlu etmeye yeter de artar bile…

Nokta…

Hamiş: Bu satırlara esin kaynağı olan meslektaşım Işık Teoman ve KNK Dergisi’ndeki röportajıyla Fatih Abacıoğlu’na teşekkürler…

Sonsöz: “Mum olmak kolay değildir… Işık saçmak için önce yanmak gerek… / Hz. Mevlana…”