GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Nüvit TOKDEMİR
YAZARLAR
7 Mayıs 2023 Pazar

Sporun başkenti İzmir uyan!

Türkiye'de "değişim-dönüşüm" beklentilerinin yükseldiği seçimler için son düzlüğe çıkıldı...

Önümüzdeki pazar günü, ezilen, hor görülen, sömürülen, hakları elinden alınmışların; adalet-hak ve hukuk arayışı yükselenlerin; gelir adaletsizliğine karşı "hak arayışları"nı yükseltenlerin; sağlıkta, eğitimde eşitlik isteyenlerin; emeğinin karşılığını isteyenlerin, emeklinin, dul ve yetimin, gazilerin... Kısacası toplumun tüm katmanlarının yaşamı zorlaştıran düzenlemelere ve hayat pahalılığına karşı ne tür tepki göstereceklerinin belgesi olacak bir seçim yaşayacağız...

Daha fazla demokrasi... Engelsiz özgürlük... Baskılardan uzak bir yaşam hakkı...

Son 20 yılda yaşanan sıkıntılar, büyüyen sorunlar... Ekonomik çözümsüzlükler...

Muhalefetin yükselen sesi; gençlerin ve kadınların baskılar ile eşitsizliğe itirazı...

Tüm bunlara karşı iktidarın, sanki tüm bunların yaratıcısı değilmiş gibi, itici, ayrıştırıcı dili kullanarak "yaparsak biz yaparız" türü tavırla yaklaşımı!

Türkiye geleceğini yeniden kurgulayacağı bir seçime işte böyle gidiyor!

Sokakları, meydanları, kalabalıkları ve coşkuyu görünce umudu çoğaltmamak elde değil!

Tünelin ucu görünüyor!

 

X

 

İzmir tüneli ucuna ilk ışığı tutan kent oldu!

Demokrasi ve özgürlükler denildiğinde 8 bin 500 yıllık bu kadim kent her daim "demokrasinin beşiği" olarak anılmıştır...

Öyledir de!

Kurtuluşun ve kuruluşun öncüsü bu kent tarihsel geçmişine özgü tavır ve davranışı, değişim-dönüşüm süreçlerinde göstermekten geri durmamıştır...

Aydınlanmaya ışık tutan ve o ışığı sonsuza dek taşıyacak olan bir kent İzmir...

Bu bağlamda, günü birlik siyasete ve siyasetçilere de, onların söylemlerine de kapalıdır! Hamasi sözlerini de pek dinlemez!

Onlara gerektiği yerde ve zamanda dersini verir, gönderir!

Dikkatli konuşmalı, "olabilecek, yerine getirilecek" sözler vermek gerekir!

 

X

 

Peki, öyle mi dersiniz?

İnsanların baskılarla, çöken ekonomik koşullarda bunaldığı günlerde gidilen bir seçimde...

20 yıldır olanı da çökertenler...

Şimdi gelmiş İzmir'i "sporun başkenti" yapmaktan...

Kente kazandırılan ve kazandırılacak tesislerle kenti ayağa kaldıracaklarından söz ediyorlar!

Hem de bunu devlet olanaklarıyla düzenledikleri törenlerde, makam aracı olarak kullandıkları TOGG ile katılarak insanların gözünün içine soka soka amatörlere devlet kasasından yardım dağıtarak; kamu yöneticilerini de aralarına alarak yapıyorlar!

Bir tek gazeteci de "neler oluyor?" diye sormuyor, soramıyor!

Çünkü bakanın arabasıyla fotoğraf çektirmenin derdine düşmüşler!

 

X

 

Milletvekili olduğu için bir daha bakanlık koltuğuna oturamayacak spor bakanı Atatürk Spor Kompleksi'ndeki Seha Aksoy Atletizm Sahası'nın onarım çalışmalarının tamamlanmasından 6 ay sonra yeniden açılışını yapıyor! İzmir'i tesis zengini yapacaklarını söylüyor...

Halbuki o saha 1971 Akdeniz Oyunları'nda açılmıştı. Ve oradan Atletizm Federasyonu Başkanlığı yapmış Semra Aksu dahil, nice rekortmenler ve şampiyonlar çıkmıştı!

O toplantıda, Atatürk Yüzme Havuzu'nu yıktıklarını, yerine daha çağdaş olanını yapacaklarını söylemiş!

Havuz kapatılalı 4 yıl oldu! Bir ay önce yıkmaya başladılar! 5 yıl önce de Atatürk Spor Kompleksi içinde açık-kapalı olimpik havuz yapacaklarını açıklamışlardı! Ne oldu? İzmir'de 5 yıldır çocukların yüzecekleri, atlama kuleleri olan, su topu oynayacakları havuz yok!

Görevde olan bir başkası mıydı da, şimdi "yapacağız" diyor, İzmir'i sporun başkenti yapmaktan söz ediyorsunuz?

 

X

 

İzmir'e iki çağdaş, "Dünya çapında" stat kazandırdıklarını, Göztepe ve Alsancak Statlarını işaret etmiş spor bakanı!

Göztepe Gürsel Aksel Spor ve Yaşam Merkezi... Stat olarak açıldı. Dört yıldır yaşam merkezi olmayı bekliyor!

Niye kimse sormuyor "Önümüzdeki dönem açacağız diyorsunuz. Niye yapmadınız? Elinizden tutan mı vardı?" diye!

Büyükşehir ve ilçe belediyelerini suçluyorlar hala stat konusunda!

Tabi toplumun bir kesimi bilmez ama Göztepe için büyükşehir belediyesinin özverisini, hissedarlardan Mehmet Sepil'in büyük desteğiyle o stadın yapıldığını niye söylemiyorlar?

Alsancak Mustafa Denizli Stadı için yıkıldıktan sonra İzmirlilerin AVM ve reidance olmaması için gösterdikleri büyük direniş karşısında duramadıklarını ve butik bir stat yapmak zorunda kaldıklarından niye söz etmiyorlar?

İzmir'i stat yapımıyla oyalarken, Büyükşehir Belediyesi'nin yaptığı Bornova Aziz Kocaoğlu Stadı'ndan Süper Lig'e Göztepe ve Altay'ın şampiyon olarak çıktığını dillendiremiyorlar! Utanıyorlar mı ne?

Sonra da,"Dünya çapında statlar" mış!

Onun için mi, Avrupa Şampiyonası'na talip olurken maçların oynanacağı kentler ve statlar arasında İzmir yer almamış?

Şimdi de aynı dolambaçlı dil Karşıyaka Stadı için kullanılıyor!

O stadın projesini elinde tutan firma yüksek bedelden vazgeçmeyip süreci uzatıyor; spor bakanlığı gelişmeleri biliyor ve izlemekle yetiniyor; AKP de İzmir gibi bir kentte "stat" üzerinden siyaset yapmayı sürdürüyor!

 

X

 

Şimdi bu kentte spor bakanı milletvekilliği için aday...

Yani bakanlığını burada tamamlayacak ve yeni bir sürece adım atacak!

"İzmir sporun başkenti" olacak mı, olmayacak mı?

Haydi bakalım!

Uyan İzmir, uyan!