GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Nüvit TOKDEMİR
YAZARLAR
9 Aralık 2022 Cuma

Karşıyaka'nın Ekrem Güçsav'a vefası

Yaşamının en mutlu günlerinden birini yaşıyordu...

Öyle ki, salt ailesi değil...

Çocukluk, gençlik, futbolculuk ve sonrası evrelerinin getirdiği tüm dost-arkadaş çevresi yanındaydı...

Bir tutkuyla bağlı olduğu, her şeyini verdiği; "her soluduğumda hayat buluyorum" dediği bir kulübün, yeşil-kırmızılı renklerin dünyasında sarmal olmuş sevenleriyle kucaklaşıyordu...

"İnsanlar yaşarken anılmalı" derken, gerçek bir "vefa"yı gösteren kalıcı esere adının verilmesi; bir spor parkında yaşatılıyor olması insana ne değer katıyorsa, o mutluluğu yaşıyor olmanın duygusallığıyla kendisine gösterilen sevgiye tutunuyor, sarılıyor, aynı biçimde karşılık veriyordu...

Çünkü o "Karşıyakalı Ekrem Güçsav'dı" ve Karşıyaka sevgisi bitimsizdi...

Futbol dünyamızdan öyle isimler gelip geçmiştir ki, onlar kulüpleriyle özdeşleşmiş, takım sevgileri ve tutkuları oturdukları yöreyle de anılmalarını sağlamıştır. Bir dönem Ulusal Lig’de fırtınalar estiren takımlarımızdan şimdilerde hiçbiri o başarıların çok uzağında! Zaten eski futbol ustaları da yok görünürde. Ne o takım ruhu, sevgisi ve tutkusu var, ne de arkadaşlık havası. Herkes kendi ekonomik çıkarı doğrultusunda hareket ettiğinden eski değerler de bir bir yok olup gidiyor... Sağlıkla yaşamlarını sürdüren eskiler, geçmişle bugünü bir film şeridi gibi gözlerinin önünden geçirdiklerinde hayıflanıyorlar. “Nerede o eski günler” derken kendi arkadaşlıkları, sevgilerine dair sözcükler dökülüyor dillerinden...

İşte o günlerden bir örnek de ‘çılgın kaleci’ denilen Ekrem Güçsav. Karşıyakalılığı tartışılmaz olan bir kaleciydi o. Tutkusunu ve sevgisi şimdi bile konuşurken apaçık döküyor ortaya...

Futbol oynarken eğitimini sürdürenlerendir. Akşam Ticaret Lisesi’nin ardından Ege Üniversitesi Basın Yayın Yüksek Okulu’ndan mezun oldu. Ya futbol yılları? İlginçtir ama gerçektir. 1962 yılında Karşıyaka’nın altyapı eğiticilerinden Cevat Gök, fotoğraf parasını cebine koyarak, KSK Genç Takımı lisansını çıkartır Ekrem Güçsav’ın. Lise ve üniversiteyi, KSK’den aldığı paralarla bitirir... İki yıl genç takımda oynayan Güçsav, 1965-66 ve 1966-67’de rahmetli Ruhi Karaduman’ın çalıştırdığı İzmir Karması’na seçilir. Mustafa Denizli oda arkadaşıdır; yine Altay’lı Mithat Mıhçı ve Göztepe’li Özer Yurteri takım arkadaşlarıdır. 1967-68 sezonunda efsane teknik direktör İbrahim Tusder ve yardımcısı Arif Dökel, 12 genç futbolcuyu A takımına alırlar. Amatör lisanslı olduklarından her iki takımda da oynama olanakları vardır. Karşıyaka Genç’i İzmir Şampiyonu yaparlar, ardından Türkiye ikincisi olurlar. Aynı sezon Güçsav, A takımında 17 maç oynar. Takım arkadaşları ise tüm Karşıyaka’nın sevdiği Ceyhan Elyaman, Bedri Damla, Atilla Biçer, Hamdi Şensoy, Tevfik Önder, İsmet Kocatoros, İbrahim Aynuz gibi isimlerdir. 

1969-70 sezonunda 16 takımlı 2. Lig Kırmızı Grup’ta mücadele etmektedir Karşıyaka. Her takımın 2 yabancı futbolcu ve teknik adam serbestliği vardır. Transferin rekortmeni Adanaspor’dur. Teknik direktörlüğe Molnar getirilirken, kaleci Belkoviçve santrfor Simitoviç transfer edilmiştir. Kayseri’de Romanya’dan Konstantin ve Yeney, Denizlispor’da Goran vardır. İki takımın yabancısı yoktur, onlar da Trabzonspor ve Karşıyaka’dır. Yönetim sıkıntısı çeken Kaf-Sin-Kaf’ta lig başlarken Ali Ulvi Kiremitçiler başkan olur. Bir antrenman öncesi futbolcuları sahanın ortasında toplayarak, “Sıkıntılarımızı biliyorsunuz. Sizden ricam bu yıl küme düşmeyin. Primlerinizi az ama zamanında veririm” der. Efsane kaptan Erol Baş ve Gode Cengiz’in etrafında toplanan genç Karşıyakalılar, inanılmaz bir başarıyla bırakın ligden düşme mücadelesi vermeyi, güçlü rakipleri geçip şampiyon olurlar... 

Karşıyaka günlerine dair anıları çoktur Güçsav'ın. Şampiyon oldukları 1969-70 sezonuna ilişkin bir anıyı şöyle aktarıyor: 

“Ligin ikinci yarısının 2. maçını 24 Ocak 1970’de Ankara’da Güneşspor ile oynuyoruz. 8 takım kıyasıya bir mücadele içinde, biz lideriz. Aradaki farklar 3 veya 2 puan. Adanaspor, Kayseri, Denizli ve Trabzonspor peşimizdeler. Tabii şimdi olduğu gibi o zaman da teşvik primi dönüyordu. İzmir’den trenle gelen Kaf-Sin-Kaf’lılar 19 Mayıs’ı inletiyordu. 1-0 kazandığımız maçın son dakikalarına doğru bir pozisyonda kafam yarıldı, burnum kırıldı. Nasıl tamamladığımı hatırlamıyorum. Dönüşte trende taraftarlar buz tedavisi yaptı. Şimdi tekmeye kafa uzatan futbolcu yok. İzmir’in kaybetmesinin başlıca nedeni arkadaşlık duygularının kaybolmasıdır.” 

13 yıl genç ve profesyonel takımda oynayan Ekrem Güçsav, Sevil Hanımla evlendi ve Pelin ile Erman adlı iki çocukları dünyaya geldi. Futbolculuk döneminden sonra antrenörlük yapmak yerine iş dünyasına karıştı. Futboldan ve çok sevdiği Karşıyaka’dan kopmak olanaksızdı. 6 başkanla 16 yıl çeşitli dönemlerde futbol şube sorumlusu olarak çalıştı. Şimdilerde genç KSK’lilere ışık tutmayı sürdürüyor. Karşıyaka Spor Adamları Derneği (KASAD)’nin kurucu yönetimi içinde yeraldı Güçsav. Karşıyaka tarihini bir müzede toplayabilmek için arkadaşlarıyla birlikte gecesini gündüzüne katarak çalışmayı sürdürdü. Önümüzdeki günlerde bu müzenin açılışını yapmak için de çırpınıyor...

Yani Karşıyaka sevgisi bitimsizdir Güçsav'ın...

Onun için, üstat Okan Yüksel diyor ki,: “Ellerinde futbol topunu değil, Karşıyaka sevgisini tutan adamdı...”

İşte o sevgi, Karşıyaka Belediyesi Ekrem Güçsav Parkı'nda yeşerip büyüyecek...