GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Ümit YALDIZ
YAZARLAR
11 Kasım 2009 Çarşamba

Savaş ve Barış!

Bir gün hatta bir saat bile ara verseniz, kongre sürecindeki CHP’’deki gelişmeleri kaçırıyorsunuz. Ekipler arası kılıçların çekildiği süreçte neler oluyor neler’…’¶
En sıcak gelişme Aziz Kocaoğlu’’nun resmen kongre sürecine müdahil olması. Bu gün akşam saatlerinde Bornova’’da Kocaoğlu’’nun da katılacağı bir örgüt toplantısı yapılıyor. Toplantıya İl Başkanı Rıfat Nalbantoğlu, İlçe Başkanı Ertürk Çapın belki de Belediye Başkanı Prof. Dr. Kamil Okyay Sındır da katılacak.
Toplantının adı ’‘Birlik, beraberlik ve barış’’
Ne barışı? Delege barışı’…
Bakalım barış toplantısından ne çıkacak? Bizzat izleyeceğim’…
Çünkü ’‘barış’’ın karşıtı ’‘savaş’’tır. Ve ikisi arasında çok ince bir çizgi olduğu söylenir. Ve genelde savaştan önce bu türden ’‘barış’’ toplantıları çoğunlukla yapılır.
Sahte üye iddialarının havada uçuştuğu Bornova’’dan bir sıcak gelişme de son dönemde yapılan kayıtlara ilişkin detaylı araştırma.
Araştırma iki koldan el birliği ile yapılıyor. Genel Sekreter Önder Sav ve Başkan Kocaoğlu’’na yakın ekipler Bornova’’ya kaydedilen son üyelere dair detaylı bir saha araştırmasına çıkıyor. Muhtarlık, nüfus müdürlüğü derken bakınız ortaya neler çıkıyor’…
 
Belediye temizlik işlerinden 122 işçi son 10 günde CHP’’ye geçmiş.  Taşeron firma ve İZBAŞ’’ta çalışan halk arasında ’‘çöpçü’’ diye nitelenen bu ’‘emekçi’’ arkadaşların yeni görev alanı belli. Örgütteki ’‘ayrık otlarını’’ temizlemek ya da süpürmek’…  
Özellikle de Bornova’’da tavır alan Aziz Kocaoğlu’’na ve Genel Sekreter’’e yakın isimleri’…
Temizlik işleri personelinden 90’’ı Başkan Kocaoğlu’’nun mahallesi Kazım Dirik’’e kaydedilmiş, diğerleri 4 mahalleye ustaca dağıtılmış’… Ama bazıları nedense Bornova’’da oturmuyor. Son dönemde CHP Lideri Baykal’’ın talimatı, MYK Üyesi Mehmet Ali Susam’’ın himayesi ve İlçe Başkanı Ertürk Çapın eliyle yapılan kayıtlara ilişkin araştırma sadece bununla sınırlı değil tabi ki’…
Bornova’’dan delege bazında en güçlü ilçesi Kazım Dirik. Yani Başkan Kocaoğlu’’nun mahallesi’…
Son dönemdeki kayıt sayısı 226. Hüseyin Polat isimli partili Kazım Dirik’’teki 226 üyenin 219’’unun gösterilen adreslerde oturmadığına dair bir itiraz dilekçesi veriyor il başkanlığına’…
Aynı şahıs Ergene’’ye kaydedilen 68 üyeden sadece 1’’inin gösterilen adreste oturduğuna dair başka bir dilekçe daha veriyor. Ve Hüseyin Polat boş durmuyor’… Yeşilova’’da 71, Yıldırım Beyazıt’’ta 15, Gaziosmanpaşa’’da 22, Erzene’’de 20, Atatürk’’te 2, Evka 4’’te 27, İnönü’’de 48 ve diğer mahallelerde didik didik bir araştırma’…
Nüfustan, muhtarlıklardan kontrol ve kapı kapı dolaşılarak elde edilmiş 500’’ün üzerinde sahte üye’…
***
Hüseyin Polat çalışır da İlçe Başkanı Ertürk Çapın boş durur mu? O durmuyor tabi ki’…Genel Sekreter Sav tarafından gönderilen kayıtlara yönelik benzer bir uygulamaya yapıp, sahte kayıtları ayıklamaya çalışıyor.
Ancak Çapın’’ın işi çok da kolay değil. Çünkü Sav ekibi tarafından gönderilen liste 2-3 yıl öncesine ait, bir kısmı da son seçimlerde oy kullanmış ve bekletilen üyeler’…
Başkan Kocaoğlu’’nun CHP Lideri Deniz Baykal’’a bizzat söylediği ’‘sahte’’ üye itirazları da yapılan bu detaylı araştırmanın ardından belgelenmiş oluyor.
 
Urla’’da ’‘Aslan-Kedi’’ tartışması
 
CHP’’deki önemli bir gelişme de Eski İl Başkanı Kemal Karataş’’ın üye olduğu Urla’’dan mahalle delegesi yapılmaması’…
Katıksız Baykalcı Karataş, katıksız Baykalcı Bülent Baratalı’’nın ilçesinden delege olamıyor. Bu ne anlama geliyor’…
Yoksa Baykalcılar da mı Karataş’’a karşı savaş açmış durumda. Hem de doğrudan Baykalcı Karataş’’a’…Kemal Karataş’’a soranlar, ’“Aslanı kediye boğdurmaya çalışıyorlar’’ yanıtını almış. Gazetelere böyle yansıdı haber. Burada ’‘aslan’’ Karataş oluyor, kedi ise Urla İlçe Başkanı Yusuf Baratalı’…
Ben de olayı ’‘kedi’’ye sordum. Aldığım yanıt tabi ki politikti. ’‘Partimizde delege seçimlerinin ne zaman yapılacağı bellidir’’ diye başlıyor oğul Baratalı’…
Kayıtlı üyelerimize hafta sonu yapılan seçimleri bildirdik. Ama Sayın Eski İl Başkanımız seçimlere katılmadı. 1063 üyemizden 900’’ü seçimde oy kullandı. Ama Karataş yoktu listede’’ diyor.
Peki Karataş oy kullanmasa da delege olamaz mıydı? Diye sordum Yusuf Baratalı’’ya’…
Ig, mıg ettikten sonra, ’‘olabilirdi’’ ama’… diye devam etti.
Meğerse Urla örgütü Karataş’’a son ’‘yerel seçim’’ nedeniyle bilenmişmiş. ’‘Tepkileri ben bile göğüsleyemezdim’’ diyor Baratalı. Çünkü Urla’’da örgütün istediği belediye başkan adayı Dr. Mustafa Aras’’ın arkasında durmamış Karataş. Ya da Konak’’a adaylık hesabından Urla’’yı unutmuş, sallamamış’…
Gelip oy kullansa hatta aday olsaymış da seçilmesi imkansızmış’…
Ve Baratalı’’ya son sorum’…Urla Belediye Başkanı Selçuk Karaosmanoğlu delege seçildi mi?
Yanıt, ’“Kendisi doğal delege olduğundan gerek duymadık’”
Karataş’’ın ’‘mahalle delegesi’’ yapılmamasının sonucunu şöyle yorumladım kendi adıma’… Konak adaylığından düşürülmesiyle ’‘mağdur’’ durumuna düşen Karataş, delege olamamasıyla ikinci kez ’‘mağdur’’ olmayı başardı. Bu mağduriyet, onu en azından ’‘kurultay delegesi’’ yapmaya yetebilir.
 
Ve Konak-Çiğli atamaları
 
Gördüğünüz gibi CHP İzmir’’de çok ’‘barışçıl bir süreç’’ yürütülüyor. Bu yazıyı kaleme alırken MYK’’dan gelen taze haber’… Konak’’a yeniden Aytekin Tunus atandı, Çiğli’’ye de yargı yoluyla görevden alınan İlçe Başkanı İsmail Arıcı yeniden getirildi. Bu iki atamayı bekliyordum. Benim değil ama örgütün kafası bir kez daha karıştı. Özellikle de Konak ataması kafaları allak bullak etti.
Geçen hafta Baykal’’ın talimatıyla görevden alınan Aytekin Tunus, bu hafta yine Baykal’’ın talimatıyla kongre sürecini yönetecek ’‘geçici’’ yönetimin başkanı olarak atandı.
Demek ki Baykal’’ın derdi Tunus’’la değildi. Eğer Genel Başkan’’ın Tunus’’la bir sorunu olsa, yeniden atar mıydı?
İşte bu soruların yanıtı da bizim haftalardır üzerinde durduğumuz tepedeki hesaplaşmayı su yüzüne çıkarmaya yetiyordu. Yani Baykal’’ın geçen hafta Tunus’’u görevden alırken birinci amacı ’‘Genel Sekreter Sav’’a yakın’’ yönetim kurulu üyeleriydi. Çünkü Tunus’’un yönetimde 11’’e karşı 3 olduğu biliniyordu.
Yeni yönetimde ise Mustafa Düzyol, Kemal Karataş gibi Sav ekibine karşı hareket eden ekiplerin ağırlığı söz konusu ama genel sekreter Sav'a yakın iki isim daha yönetimde yeralmış durumda. Yani Baykal tamamen Sav'ın kontrolündeki örgüt yapısını 'dengelemek' için bu hamleyi yapmış görünüyor. Birinci amaç buydu’… Ya ikinci amaç? O da Nalbantoğlu’’na oldukça sert bir mesaj vermek! Yani ’‘Sıra sende, ayağını denk al’’ demekti.
Hafta içinde Baykal’’ın İzmir’’e bakışı ’‘özel yetkili’’ bir milletvekili tarafından Nalbantoğlu’’na aktarıldı. Zaten Nalbantoğlu da Baykal’’ın mesajını aldığını ifade eden beyanatlarla İzmir’’deki havayı yumuşatıyordu kendince’… Baykal'ın amacı İzmir'de genel sekreterini tamamen yok etmek değil, denge noktasını bulmakmış. Çiğli'deki yönetim kurulu ve Konak'a yeniden Tunus'un atanması bize bunları düşündürtüyor. Yukarıdaki kavga biraz olsun anlaşılabilir hale gelmiş oluyor.