GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Mehmet KARABEL
YAZARLAR
3 Mayıs 2023 Çarşamba

Sandıkları korumak bize has acıklı hikaye!

Adıyla, içeriğiyle ve dahi kapağıyla…

Bir “ilk”

Edebi bir eser değil ama çok “dikkat çekici” bir kitap…

Gözünüze çarptığı an…

Başlığı…

Sizi “hınzırca” gülümsetiyor…

“Sandıkları korumak / Türkiye’ye has acıklı bir hikâye”

***

Şu sırada, bir gecede okuyup, bitirmek işten değil…

Yazarı, Seçil Türkkan

İstanbullu…

Gencecik istikbal vaat eden bir genç kızımız…

Arkeoloji ve Gazetecilik okumuş…

Türk Edebiyatı’nda…

Bir ilk olarak değerlendirilen “Sandıkları Korumak”

O’nun imzasını taşıyor…

“Gazete Kadıköy”ün muhabirlerinden Leyla Alp

Hem Seçil Türkkan’ı…

Hem de O’nun etkileyici kitabını anlatıyor…

Giriyoruz, o gençlerin dünyasına…

***

Neden böylesi bir “rehber” kitap, sorusu ile başlayalım…

Sahi…

Neden başka bir ülkede benzeri yokken…

Bu güzel ülkede…

“Seçim sandıklarını korumak bir görev haline geldi.”

Çünkü…

İnanılmaz bir kutuplaşma var…

En iyisi şu soruyla başlamak:

“Türkiye’de oy çalınıyor mu yoksa bu bir şehir efsanesi mi?”

Yazar Seçil Türkkan’a göre…

Çalınıyor mu çalınmıyor mu, bunu yasal olarak kanıtlamak çok zor…

Zaten…

Çalmak da çok kolay bir şey değil…

Bir diğer soru…

“Neden 2014’ten sonra hepimiz (Gel, sandığını koru) çağrıları duymaya başladık?”

“Her şey 2014’te başladı… İnsanlar ötekileştirilmekten sıkılmışlar dolayısıyla elini taşın altına koymak istiyor... Yani insanlar gerçekten bir şey yapmak için sandıkları korumak istiyor ki, bu da Gezi’ye benziyor... İnsanlar Gezi’de de bir şey yapmak istiyorlardı... Dolayısıyla sandıkları korumak Gezi’nin çıktılarından bir tanesi…  Sandıkları korumak örgütlü olmayan insanların yaptığı sivil bir hareket…”

***

Kitapta…

Çok önemli iki satırlık “durak” herkesi etkiliyor:

“Seçim dendiğinde insanlar önce (sandık güvenliği) diyor…

Bu, siyasi partilerin kaçabileceği bir şey değil…”

***

Kaynak eserin bir diğer önemli bölümü…

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’yla ilgili:

“Sandıklara sahip çıkmak ve gönüllü olmakla ilgili bu konuyu gerçekten önemseyenler dikkat çekerse seçmen duyarsız kalmaz... Bunu İstanbul seçimlerine dayanarak söylüyorum... İstanbul’da ilk seçimde 16 bin gönüllü vardı, tekrarlanan seçimde Ekrem İmamoğlu çağrı yaptı ve gönüllü sayısı 160 bine çıktı… Sandıklar korunursa herhangi bir oy çöpe gitmez, heba olmaz…”

***

“Seçim güvenliği kadar seçim gerginliği gibi bir sorunumuz da var. Ona dair neler yapılmalı?”

“Evet bu tartışma kendisinden büyük... Bu işin pratiğinde olanlar gerçekten daha sakinler... O insanların sesinin daha çok çıkması gerekiyor… Bu işin pratiğindeki insanlar bu işin çok teknik bir iş olduğunu, her şeyin belgelenebileceğini söylüyor... Sandık güvenliğinin tartışması aslında olduğundan daha büyük bir tartışma... Bu kadar gerginlik olmasının sebeplerinden biri medya diğeri de siyasetçilerin aklı selim açıklamalar yapmaması…”

***

Dikkat!

İşte…

Benzeri olmayan o kitabın en çarpıcı bölümlerden biri:

“Verdiğimiz oyu korumak zorunda kalıyorsak süreç demokratik değil demektir... Sandıkları koruma hareketi de bu çarpık sürecin bir sonucu... Sandıkları koruma hareketine ihtiyacımız kalmayacağı günleri umut etmek yapacağımız şeylerden biri…”

***

Sandık müşahitlerine altın öneriler var mı?

“Hâkim ruh halini yaratan seçimi alır... Bu ruh hali için herkes elinden geldiğince çalışacak… Bütün bunlara karşı sakin olmak ve bunların aslında yani hani fikirleri değiştirmeye yönelik hamleler olduğunu hatırlamak ve akıllı tutmak medyanın abartmayı ve coşkuyu ve reytingi sevdiğini unutmamak iyi olacak... Sakin olmak en önemli tavsiye…”

*** 

Bitiriyoruz…

Sandıkları koruyanlardan pratik önerilerle…

Kitaptaki o bölüm aynen şöyle:

“Erken uyuyun… Sabah erkenden görev yerinizde olun… Mutlaka bir sandık eğitimi almış olun… Çantanıza muhakkak su, içecek, sandviç, kolay yiyecek, kuruyemiş, meyve koyun… Şarj aletinizi alın. Yanınızda uzatma kablosu bulundurun… Bu şarj için gerekli olacaktır... Yanınızda bir not defteri bulundurun… Gözlemlerinizi yazın… Vee… Doğruluğundan emin olmadığınız haber ve bilgileri paylaşmayın…”

Nokta…

Hamiş: “Bize demokrasi tek başına sandıkmış gibi öğretildi... Demokrasinin sadece sandık olmadığını hatırlamak hepimize iyi gelecek... Sandıkları koruma hareketi Türkiye’ye has... Başka bir yerde buna benzer bir şey, insanların hem oy verdiği, hem sandıkları koruduğu bir yer dünyada yok… Bu Türkiye'nin kendine has, acıklı bir hikâyesi… Bu hikâyeyi konuşmamız, sebeplerini hatırlamamız ve mümkün olursa ortadan kaldırmamız gerekiyor… / Seçil Türkkan – Gazeteci, Yazar…”

Sonsöz: “Bizi biz yapan şey; yol ayrımına geldiğimizde yaptığımız seçimlerdir… / Anonim…”