GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Engin ÖNEN
YAZARLAR
6 Mayıs 2023 Cumartesi

Psikolojik üstünlük sandığa yansır mı?

Muhalefetin bu kampanya sırasında, geçen seçimlerden farklı olarak, iktidara karşı büyük bir psikolojik üstünlük sağladığı açık. Medyada, sosyal medyada, sokaklarda, kamuoyu araştırmalarında ama bilhassa mitinglerde bu net olarak görülüyor.

Her şeyden önce kamuoyunda değişim heyecanı ve umudu oluştu. Erdoğan ile muhalefetin mitinglerine bakıldığında hem kalabalıklar hem de kitlelerdeki coşku ve heyecan bakımından büyük farklar dikkat çekiyor. Eskiden olmadığı kadar miting katılımcıları arasında kadın ve genç dikkat çekiyor.

Bunun ilk nedeni şüphesiz Saray iktidarının yorgunluğu ve kötü yönetimi. Daha önce de ifade ettiğimiz gibi, iktidarın bu koşullarda halen birinci parti veya ittifak olması, bizim toplumumuzun sosyolojik dinamikleri ile ilgili. Her türlü olumsuzluk ve zorluğa rağmen kimlik ve aidiyet üzerinden iktidarı terk etmekte zorlanan ciddi bir kesim var.

Muhalefet bazı hatalar yapmakla birlikte, bu defa daha doğru bir seçim stratejisi izliyor. Ekonomik sorunlar, liyakatsizlik, yolsuzluk, adam kayırmayı öne çıkarıyor. Son yıllarda büyük bir yoksulluk dalgası ile karşılaşan kesimlere bazı refah artışı mesajları veriliyor. Daha önceleri çok etkili olmayan bu mesajlar, bu defa daha fazla karşılık buluyor.

Kılıçdaroğlu doğru bir hamle ile “Alevi” kimliği üzerinden yapılacak aleyhte propagandayı, “Ben Aleviyim, samimi bir Müslümanım” sözü ile etkisizleştirdi. En büyük avantajlarından biri kendisini aday gösteren beş parti liderinin muhafazakar ve Sünni kökenli olması idi.

İktidarın ikinci kozu olan, HDP/PKK ile işbirliği iddialarının da çok fazla işe yaramadığı görülmektedir.

Muhalefetin diğer başarılı bir stratejisi, “Tek Adam” değil “Çok Adam”lı ekip olması oldu. Kılıçdaroğlu geçen seçimlerdeki gibi tek başına bu kampanyayı yürütseydi bu kadar etkili olmazdı. Şampiyonlar Ligi diye tarif ettikleri “A Takımı”, altı lider ve en az onlar kadar seçmen üzerinde etkili olan iki belediye başkanı ile sahada olmak büyük bir üstünlük sağlıyor.

İktidarın, Erdoğan’dan başka siyasi figürü yok. Süleyman Soylu ve Binali Yıldırım gibi siyasetçilerin kamuoyunda kayda değer bir etkileri görünmüyor. Bahçeli ise Osmaniye’de bile görünmek istemiyor adeta.

Oysa ki sahada Kılıçdaroğlu’nun yanı sıra seçmeni heyecanlandıracak çok aktör var. Başta İmamoğlu olmak üzere Yavaş ve Akşener de kitlelerde heyecan yaratma kapasitesi olan siyasetçiler.

Belediye Başkanları formülü bence çok etkili bir strateji. Çünkü bu iki belediye başkanı zaten sadece şehirlerinde değil, ülke genelinde ilgi ve sempati ile karşılanan siyasetçilerdi. Öte yandan iki büyükşehirdeki uygulamaları ile iktidara ve ondan kopmakta zorlanan seçmenlere, “Bakın biz daha iyisini yapıyoruz” mesajını vermekteler.

İktidarı yıpratacak çok önemli ve somut gerekçeler var. Ancak iktidarın yıpranmasının oy kaybına yol açması ve sandıkla iktidar değişikliği için bu yetmiyordu. Bunun için iktidara hazır bir ekip görüntüsü gerekiyordu ve uzun süre sonra bu psikoloji oluşmuş durumda.