GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Ümit YALDIZ
YAZARLAR
2 Aralık 2014 Salı

Örgütün kantarı!

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun İzmir’de verdiği ‘ön seçim’ müjdesi kentte ve bölgede ciddi bir heyecan yarattı. Pek çok aday adayı örgütün kantarına çıkmak için hazırlığa başlarken önseçimin ‘CHP ve genel başkanı açısından’ hangi sonuçları doğuracağına dair ihtimaller örgütün hatta kentin 1 numaralı gündemi oldu…
Onlarca telefon aldım.
Sorular aşağı yukarı aynıydı...
Sandıktan ne çıkar?
Tabi ki önseçimin faydaları saymakla bitmez.
Ön seçim emektir, vefadır. Demokrasinin bizatihi kendisidir. Tarlada izi olanın hasattaki sözüdür. Birlikte yönetimdir. Tavşanın suyunun suyu değil ‘milli irade’nin ta kendisidir. 
İki dudak demokrasinin tersidir.              
Düşünün bir kez...
İzmir’de en az 125 bin kişi oy kullanma hakkına sahip...
Yüzlerce adayın ‘örgütün kantarına’ çıktığını düşünün...
Aday adayı sadece kilosunu öğrenmekle kalmayacak sonucu hazmetmesi de kolay olacak.
Sandığa giden üye kendi iradesine sahip çıkacak.
Uzun lafın kısası CHP üyesi sadece kendini/kentini temsil edeni seçmekle kalmayacak, seçimde sokağa inip bağrından çıkan listesine de sahip çıkacaktır.
CHP’nin ön seçim kararı her açıdan yerinde, doğru, stratejik bir karardır.

A’dan Z’ye herkesi harekete geçirmiştir.
Ön seçim birleştirir...
Son iki seçimde Yeni CHP odakları tarafından bariz şekilde tasfiye edilen ‘eski tüfeklerden’ en yeni yetmelere kadar herkesi aynı kantara çıkarır.
Normal şartlarda bugünün CHP’sinde adaylık şansı bulamayanlar da kaderlerini örgütün eline teslim edebilirler.
Baykalcı, Savcı... Eski, yeni herkes...
Tabi ki anahtar listeler havada uçuşacak...
Tabi ki dar bölge milliyetçiliği hatta mezhepçilik yapılacak...
Tabi ki belediye başkanları hatta genel merkez listeleri olacak...
Ama sonuçta 100 bini aşkın kişinin iradesini manüple etmenin zorluğu da ortada...
Efendim üyeyle değil de delegeyle olsaydı vs...
35 bin ön seçim delegesini yönlendirmek tabi ki 125 bin üyeye nazaran kolay olabilirdi. Bu hesabı yapanlar da olmuştur mutlaka. Ama CHP Genel Başkanı ‘ön seçimi’ üye bazında yaparak sorumluluğu daha geniş bir kitleyle paylaşmayı uygun buldu. Bunu yaparken özellikle İzmir gibi bir kentte kendisini de riske attı. Kentin üye yapısı Kılıçdaroğlu’nun hiç de istemediği isimleri Ankara’ya taşıyabilir. Yani üyeyle ön seçim Kılıçdaroğlu için de risktir aslında... Ama doğrusu da budur.
Önseçimin kazanımları saymakla bitmez...
Sadece CHP açısından değil demokrasimiz açısından da...
İki dudaktan değil sandıktan çıkan, özgül ağırlığı/tabanı olan vekiller inanıyorum ki demokrasimiz adına umut olacaklardır.
Daha cesur daha net daha omurgalı vekiller giderek sığlaşan siyaset zemini için de şans/umut olabilirler.
Önseçimle birlikte CHP örgütü üzerindeki ölü toprağını atacak, üyenin partiye bağlılığı, sorumluluk bilinci artacaktır. CHP için ön seçim yıllardır unutulan ‘biz olma’ şansının yeniden kazanma şansıdır. 
Aday adayları listelerde yer almak için genel merkez koridorlarında nöbet tutup apoletli bir yöneticinin paçasına yapışmak yerine köy köy mahalle mahalle dolaşıp üyenin gönlünü kazanmak zorunda kalacaklardır.
İlk etapta önseçimin tek kaybedeni Ankara’daki otel ve eğlence yerleridir. Aday adaylarının aylar öncesinden avaneleriyle birlikte tıklım tıklım doldurduğu oteller Kılıçdaroğlu’nun bu kararından memnun kalmamışlardır.
Tabi ki siyasi varlığını bir takım lobilere, baronlara borçlu olan, genel merkez ilişkileri üzerinden yaşama tutunan vekiller için de ön seçim kabusların en büyüğüdür.
Tabi ki genel merkez yöneticileri...
Çoğu zaman şaibelerle dolu süreçlerdir seçim zamanları... Bilhassa genel merkez yöneticileri açısından... Ankara’ya gittiği söylenen çantalar... Adaylık garantili yapıldığı iddia edilen iş, ihale pazarlıkları... Kirli ve organize işler yani...
Kenti mesken tutan ‘çakma genel başkan danışmanları’ insanların umutlarıyla oynayan karanlık tipler, yalancı baronlar... Ön seçim tüm bunların da önüne geçecektir.
Velhasıl oy kullanacak üyeye getirilen aidat zorunluluğu bile faydalıdır partiye...
Sadece İzmir’de bugünün rakamlarıyla 125 bin kişinin sandığa gittiği düşünülürse CHP’nin kasasına girecek rakam yaklaşık 1,3 milyon TL’dir. Sadece İzmir’den...
Tabi ki yine bazı sorunlar olacaktır. Özellikle ‘yığma üye’ iddiaları üzerinden çıkacak soru işaretleri... Ancak en kötü önseçimin en iyi merkez yoklamasından iyi olduğu unutulmamalıdır. 
Kılıçdaroğlu’nun niyeti/amacı ne olursa olsun...
Seçilecek yerlerden konulacak yüzde 15 kontenjanla şu an için 70 civarında vekili atayacak olsa da...
CHP’nin gücünü halktan/örgütten/kentten alan, özgül ağırlığa sahip müstakbel vekilleri sadece partileri için değil temsil kabiliyeti açısından giderek sığlaşan Türk siyaseti için de derinlik şansı olacaktır.
Darısı öteki partilerin başına...