GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Mehmet KARABEL
YAZARLAR
8 Ekim 2018 Pazartesi

Önemli olan gönüllerde taht kurmak!

Son 40 yılda İzmir’de…

Kaç “örgütçü” belediye başkanı sayabilirsiniz?

Gerçek “örgütçü” başkan ama…

Gültepe’nin efsane başkanı Aydın Erten

Başka?

Rahmetli İhsan Alyanak?

Eh…

Başka, yok gibi…

Neden?

Çünkü…

Yeni kuşak bu “örgütçü” tanımlamasını…

Lastik gibi bi’ylerlere çekebilir…

Anlayışla karşılamanızı tavsiye ederim…

Aslında…

Örgüt, ortak bir amacı veya işi gerçekleştirmek için bir araya gelmiş kişilerin oluşturduğu birliktir, eski dilde “teşekkül” ve “teşkilat”tır!

Örgütleme işlerinde yetenekli kişilere de…

Bu yazının kahramanı gibi…

“Örgütçü” denir…

***

Gönüllerde taht kurmayan / kuramayan kişi…

Örgütçü olamaz!

Demek ki, şarkılardaki gibi…

“Kalplere vur bir zımba!” dedirteceksiniz…

Baba mesleği öğretmenliği değil…

Turizmi seçti…

“Olacaksam başöğretmen bu sektörde olayım” dedi…

Siyaseti’i değil…

Siyaset’i tartışmayı sevdi o yıllarda…

Dev otellerde yöneticilik yaptı…

Sektördeki son koltuğu…

Aralıksız 11 yıl süren…

Balçova Termal Tesisleri Genel Müdürlüğü idi…

Ama…

Öyle üfürükten tayyare yöneticilik değil…

Hala O’ndan daha iyi yatak düzelten bir hizmetli…

O’ndan daha lezzetli barbunya fasulye yapan aşçı yok…

Dersem…

İnanır mısınız?

***

Kalbinden “aktif siyaset” yapmak geçtiğinde…

Takvimler 2002’yi gösteriyordu…

Milletvekili olabilmeyi arzu ediyordu…

Bi’de baktı ki…

CHP İzmir’de tam 168 vekil adayı var; vazgeçti…

Altıok’un İzmir örgütünde adı konuşulmaya başladığında…

2004 yerel seçimleri gelip çatmıştı…

Deniz Baykal’ı yıllardır Balçova Termal’de ağırladığı için…

Bir tanışıklık vardı ama…

Kimseye, “Beni belediye başkan adayı yapın” demedi!

Buna rağmen bazı vekillerin desteğini aldı…

Sonunda…

O seçimde %38’le Balçova’nın Reisi oldu…

2009’da %70, 2014’te %62 ile yürüdü…

***

Örgütçü kimliği…

Belediye başkanlığında daha bir kendini gösterdi…

Nasıl gösterdi?

Hiçbir belediye başkanının yapamadığını yaparak gösterdi…

Avuç içi kadar Balçova’da…

“Semtevleri”ni icat etti…

Ama nereden esinlendi?

Halkevleri ile Köy Enstitülerinden…

Kadın hep evde oturup, yaşlanacak…

Sosyal yaşama katkısı olmayacak…

Sadece çocuk büyütecek, yemek yapacak…

Yoktu bu satırbaşları O’nun kitabında…

“Örgütçü” kimliği öne çıktı…

Ballçova’nın kadınları bi’işaretle kenetlendi…

O “Semtevleri” şimdi Türkiye’nin gözbebeği…

Ellerli neye yatkınsa üretti Balçova’nın kadını…

Sosyalleşti, mutlu oldu, yüzü güldü…

Emeğinin karşılığını bir zarf içinde Başkan’ın elinden alırken…

Mutluluktan ağladılar, Başkanın da gözlerini yaşarttılar!

O anı, yıllar önce bana şöyle anlatmıştı:

“Kentin sırtlarında oturan ev hanımı bir kardeşimiz belki de hayatında ilk defa para kazanıyordu… Ben zarfını uzatırken elini sıktığımda onunla aynı mücadele heyecanını, aynı gururu, aynı mutluluğu yaşıyordum…”

Hangimiz yaşıyor ya da yaşatabiliyoruz böyle bir duyguyu?

***

Balçova’nın “Semtevleri”nde…

Her yıl 1.500 kadın kurslara…

5 bin kadın da sosyal aktivitelere ve seminerlere katılıyor…

Dahası var…

Aklınız durur…

Geçtiğimiz aylara kadar…

Balçova’da…

Dört siyasi partinin de ilçe başkanı kadındı…

Bu da Türkiye’de ilk ve tek…

***

Çocuklar, ah o gençler…

Onları hiç unutmadı…

Büyükannesi ile cimnastiğe gelen üç yaşındaki çocukları…

Balçova’da görün…

Uyuşturucunun elinden kurtarılan genç futbolcu ile…

Balçova’da tanışın…

Ücretsiz spor okullarına akın edenlere…

Balçova’da maşallah çekin…

İlçedeki 13 devlet okulunun nasraflarını kim üstleniyor?

Balçova’da görün…

Millet “Mobese” nedir, diye Google bakarken…

Balçova’da mobese vardı!

İlçesinde üniversite kazanan “her öğrenciye”

Bedava bilgisayar veren…

Yetmedi; her sömestre döneminde otobüs bileti dağıtan…

Kaç belediye başkanı tanıyorsunuz?

Dar gelirli ailelere her yıl verilen gıda çekinin tutarı…

Neredeyse yarım milyon!

Her müracaat eden engelliye…

“Akülü elektrikli sandalyen bizden…”

Demenin mutluluğunu kaç başkan yaşıyor?

***

Bir “ibretlik” anı sıkıştıralım araya…

Birkaç yıl önce Balçova’da iki okulun yakıtı bitmiş…

Milli Eğitim ödenek olmadığını söylemiş velilere…

Aralık ayının ortası…

Minikler titreyerek oturuyor sınıflarda…

Peki, ne demiş Balçova’nın Reisi?

“Gerekirse makam arabamı satıp okullara yakıt alacağım, kamu yöneticisi olarak çocuklar üşürken ben bu arabaya binmeye utanırım…”

Ve yakıtı almış…

***

Amma velakin…

En büyük hizmet “Balçova Kız Öğrenci Yurdu”

Taçlandırır tüm hizmetleri…

Gidin, görün…

Sosyal demokrat ruhun şahlanışıdır o yurt!

Hem de 5 yıldızlı otel konforunda…

Bunların hepsi…

Avuç içi kadar, 80 bin kişinin yaşadığı Balçova’da…

***

Seçimlere altı ay kaldı…

O şimdi…

“Görev verilirse yaparım” anlayışında…

Üstelik, müthiş iddialı… Diyor ki:

“Yarın partim yine görev verirse, seçime gir derse oy oranımız yüzde 70’in üzerine çıkacak… Yüzde 70’in altı başarısızlık olur…”

Peki, “daha” üstü?

Balçova’yı “nakış gibi” işleyen…

15 yıllık Reis Mehmet Ali Çalkaya

Bu kadar çok konuşuluyorsa…

O makam için…

Sormayalım mı bu soruyu?

Ha’di, bu seferlik ben “pas” geçeyim…

Siz sorun kendisine…

O “malum” soruyu?

Sonsöz: “Her şey vaktini bekler… Ne gül vaktinden erken açar, ne güneş vaktinden önce doğar… Bekle, senin olan sana gelecektir… / Hz. Mevlana…”