GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Tayfun MARO
YAZARLAR
26 Mart 2022 Cumartesi

Netameli meseleler 5

Kimlik siyaseti, ezen/ezilen ulus bağlamında etnisiteyi öne çıkarırken sınıf meselesini geri planda bıraktı. Bu, neoliberal dönemin büyük başarısıdır. Sosyalizmin yerini ırkçılığa dayalı nasyonal solculuk aldı. İnsan hakları ve demokrasi, bu tür ırkçı yaklaşımları yüceltti.

Siyasetin “aptalları yönetme sanatı” olarak icra edildiği ülkemizde, yeryüzü yeni bir çağa hazırlanırken, solculuğun Kürt milliyetçiliği, devlet yönetmenin İslamcılık, sosyal adaletin kul ve yetim hakkı olarak anlaşılması, yeni Dünya düzeninde başımıza geleceklerin habercisidir.

Gelişmekte olan ülkelerde bir yönetim biçimi olarak demokrasi, şarlatanlara sığınak işlevi gördüğü sürece hiçbir derde deva olamaz.

Efendiler-gönüllü köleler düzeninde, yoksulluk, sosyal sorun olmaktan olağan durum olmaya doğru evriliyor. Yoksulluk da yeni normale dahil.

Kitleler halinde hareket ettiğinde insanın tabiata verdiği zarar çok büyük oluyor. Mesela, tatil beldesi diye bellediği yörelere üşüşen milyonların çevre felaketlerini kolaylaştırıcı aktiviteleri...

Endişeye mahal yok. Yeni bir salgın dalgası mutlaka yoldadır.

Salgınla başlayan süreç uzun soluklu olacak; yönü değişen evrimin yeni insanı ortaya çıkıncaya kadar sürecek. Salgın da değişime dahil…

Batı çıkarlarını savunmanın ilericilik olduğu koşullarda İslamcılık ile batıcılık arasında sıkışıp kalan kimliğimiz yerlerde sürünüyor. Kendi ayaklarımız üzerinde durmak, kendi aklımızla düşünmek zor geliyor.

Âdem ile Hava’nın oğulları Habil, Kabil, Şit. Kabil çiftçi, Habil ise çoban… Kabil toprağın ilk ürününden, Habil de sürünün ilk doğanlarından Tanrı’ya sunmuş… Tanrı Kabil’in armağanına bakmamış. Habil’in armağanını kabul etmiş. Kabil Habil’i kıskanmış ve öldürmüş. İlk mülkiyet cinayeti. Anne ve baba da cennetten kovulmuş. İlk günah. Yerleşik tarım toplumuna geçiş hikayeleri… Ailece sorunlular...

Tabulara dokunanın, soru soranın dilini koparmak mubah ise, kutsal kitaplarda verilmiş cevapların peşinden gitmemenin cezası varsa; şeri düzen “de facto” yürürlüktedir.

Muhalefet ve iktidar, sistemin bileşeni olarak sistemi yeniden üretiyor. Bu gerçekle yüzleşemeyen halkların gün yüzü görme ihtimali yok.