GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Mehmet KARABEL
YAZARLAR
25 Kasım 2021 Perşembe

Nereye koşuyoruz?

Cumhur İttifakı’nı ete-kemiğe büründüren…

AK Parti ile MHP ve dahi Büyük Birlik Partisi…

Neden “erken seçim” istemiyor?

Ekonomide, dövizde, işsizlikte ve enflasyonda…

Cumhuriyet Tarihi’nin rekorları kırarken…

Niçin ısrarla 18 Haziran 2023 bekleniyor?

İktidar Partisi, o süreye kadar…

Türkiye’yi fabrika ayarlarına döndürebilecek mi?

Cevaplar havada kalmasın diye…

Siyaset Bilimci Prof. Dr. Tanju Tosun’a sordum…

***

Yılların deneyimli akademisyeni…

“Cumhur İttifakı, bu ısrarında (erken seçime hayır!) haklı… Bunun da tek nedeni var ” dedi ve arkasını şöyle getirdi:

“Çünkü, ekonomik krizin kendilerini iktidardan düşüreceğine inanmaya başladılar… Haklılar da… Döviz artsa da, başta cari açığın azalmasıyla birlikte, bunun büyümeye önemli etki yapacağını, önümüzdeki yıl kemer sıkmak gerekse de, 2023’te ekonomik koşulların iyileşeceğini, büyümenin artıp, seçmene refah olarak yansıyacağını düşünüyorlar…”

Bu o kadar kolay mı?

“Değil, tabii ki… Bugün yaşanan ekonomik kriz çok farklı dinamiklere bağlı ve yapısal olduğu için, bu stratejinin başarıyla sonuçlanması biraz zor… Ayrıca, unutmayalım ki, iktidarların da bir siyasi ömrü var…”

***

CHP’nin 11 yıllık Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, bunca zaman sonra neden hemen her kesimden helallik istedi?

“CHP, Kılıçdaroğlu şahsında, Türkiye’de şiddetli ‘biz’ ve ‘onlar’ şeklinde bir ayrışmanın yaşandığı bir dönemde, ‘biz bir arada yaşayabiliriz’ mesajı veriyor… Bu helallik isteği, toplumun politik anlamda bir dileği... Çünkü, Türkiye kutuplaşma yorgunu… Söz konusu kutuplaşma tarafların her birini ‘hınç grupları’na ayrıştırdı… Kılıçdaroğlu’nun helallik isteği demokratik, birleştirici siyaseti yeniden inşa arayışı olarak da okunabilir…”

***

DEVA ve Gelecek Partisi, Millet İttifakı’yla el sıkışacak mı?

“DEVA ve Gelecek partileri yeni partiler olduğu için, seçmen nezdinde bir kimlik inşası ve tutundurması çalışmalarını yürütüyor… Bu nedenle Millet İttifakı’na dahil olma konusunda acele etmiyorlar… Seçmen nezdinde ayrı birer parti olarak varlıklarını tescil ettirdikten sonra bu birliktelik ‘kazan, kazan’ stratejisi gereği gerçekleşecektir… Babacan ve Davutoğlu süreç içinde ittifaka dahil olmalarının partilerine kazandıracaklarının farkında olacak kadar deneyimli siyasetçiler… İki partiye de ittifak kapıları kapanmayacak, sadece zamanı gelince bu partiler içeri girecekler…”

***

Ve, Tanju Hoca’ya son soru: “Siyaset Bilimci kimliğinizle söyler misiniz,  Türkiye nereye koşuyor?”

“Türkiye siyaseti, kutuplaşma nedeniyle toplumu yorgun, bitkin hale getirmiştir ve sorumlusu iktidardır... Bu koşullarda bırakın iktidarı, sisteme karşı bir güven azalır… Oysa ki, başka Türkiye yok... Bu bilinçle, Türkiye’nin yeni bir başlangıç yaparak, birarada yaşama, hukuk, adalet, liyakat, eşitlik ve özgürlük referanslı değer ve politikalarla yeniden start vermesi zorunlu. Bunun için de yeni bir sayfa açılması gerekiyor…”

***

Bitiriyoruz…

Neyle?

Meslektaşım Muhittin Akbel’in…

Ege’de SonSöz’de yayınlanan…

Ekonomist yazar Uğur Civelek’in…

Tarihe not olarak düşen açıklamalarıyla:

“Bugün kamu, döviz satamıyor… Bu nedenle doların önüne geçilemiyor... Eğer, (Pardon…) deyip, faiz yükseltilmezse veya bireysel hesaplara sınırlama getirilmezse, bu kanama durmaz... Türkiye yol ayrımında… Eğer bu iki seçenekten birisi yapılmazsa, dövizin yukarı doğru tırmanışı devam eder…”

Nokta…

Sonsöz: “Döviz kurlarındaki aşırı dalgalanma ihracatı durduracak boyuta ulaştı… Dövizin ateşini düşürmek için politikacılar çözüm üretmeli… / Jak Eskinazi - Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı…”