GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Prof. Dr. Mustafa KAYMAKÇI
YAZARLAR
5 Mart 2016 Cumartesi

Ne olacak bu gıda fiyatları ya da piyasa ekonomisi fetişizmi?

Son aylarda başta et olmak üzere gıda fiyatlarının olağanüstü artışlar halkın gündemini, neredeyse diğer acılı olayları unuturcasına belirlemeye başladı.

Kimileri, “Piyasa ekonomisinin doğası gereği spekülasyona açıktır ve bu nedenle aşırı kar hırsının tüketici yani halkın lehine dengelenmesi gerekir. Ancak bu amaçla piyasaya müdahale değil, kurallar getirilmesi gerekir ”derken, kimileri de“ Devlet fiyatlara kesinlikle müdahale etmemeli ”diyerek fiyatın serbest piyasada ürün ve hizmetlerin ve paranın fiyatı ( faiz ) tüketici ve üretici/ satıcıların ortak davranışları sonucunda arz ve talebe göre oluştuğunu dile getiriyor. Her iki yaklaşım, bir miktar farklı gibi gözükse bile özünde sihirli bir elin fiyatlar dâhil her şeyi düzeltebileceğini öngörüyor.

Kimileri de bütün bunlara “Piyasa Ekonomisi Fetişizmi” (*) demekten kendini alamıyor.

Gıdada Öne Çıkan Rakamlar

2 Mart 2016 tarihli gazetelerde gıdada öne çıkan rakamlar şöyle;

Taze meyve ve sebzede yıllık fiyat artış oranı: %20, kuşbaşı için belirlenen tavan fiyat: 34 TL,  kuşbaşının market/kasaplardaki ortalama satış fiyatı:40-42 TL, kıyma için belirlenen tavan fiyat: 32 TL,  Kıymanın market/kasaplardaki ortalama satış fiyatı:36-38 TL, 250 gramlık ekmeğin maliyeti:61 kuruş, 250 gram ekmeğin İstanbul’daki satış fiyatı: 1.25 TL, 250 kg karkas etin Et ve Süt Kurumu’nun( ESK)’da perakende satış fiyatı:5.955 TL. ,250 kg karkas etin marketteki satış fiyatı: 8.531 TL, geçen yıl 1 kg fındığın üreticide çıktığı en yüksek fiyat:20 TL. , bu yıl 1 kg fındığın üretici fiyatı:8.5 TL.

Yetkililer Ne Diyor?

Sokaktaki vatandaştan, bakanlara kadar herkes soruyor: ‘Ne olacak bu gıda fiyatları?” Gazete haberlerine göre, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik, Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci, fiyatların düşmesi için açıklamalar ya da yaptırımlarla müdahale etmeye çalışıyor. Ancak fiyatlar direnişini sürdürüyor.

Örneğin ette uygulanmaya başlanan tavan fiyatını market/kasaplar dinlemedi. Ekmek, bütün çabalara karşın İstanbul’da birçok noktada 1.25 TL’den satılıyor. Meyve sebzede de durum pek farklı değil. Önceki gün Bakan Tüfenkci’nin marketler ‘yüzde 500 kâr yapıyor’ dedi.

Türkiye Ziraat Odaları Birliği Genel Başkanı Şemsi Bayraktar da fiyatlardan şikâyet ediyor. Bayraktar, kırmızı etin özel sektör tarafından ESK tarafından verilen fiyatın 4-5 katı kârla sattığını açıkladı.

Sorgulanması ya da Tartışılması Gereken Ne?

Görünen köy, kılavuz istemiyor. Yaptırımı olmayan, sözle yapılan müdahaleler ne üreticiye ve dahi tüketiciye yarar sağlamıyor.

Tekel ya da oligopol(**) duruma gelmiş bir ekonomi, iyi temennilerle halkın lehine dönüşebilir mi?

Piyasa ekonomisi ne? Kimilerinin kafamıza çakmaya çalıştığı gibi her şeyi mükemmel bir duruma getirecek sihirli bir el mi, yoksa bir tapınmacılık mı?

Bütün bunlara cevap aranmaksızın şikâyetçi olmak, yoksa timsahın göz yaşları(***) dökmek mi?

--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

(*)Fetişizm,sözlüklerde “İlkel toplumlarda doğaüstü bir güç ve etkisi olduğuna inanılan canlı  ya da cansız nesnelere tapınma, tapınmacılık, putperestlik.”şeklinde tanımlanıyor.

(**)Oligopol piyasası, genelde 2, 3 ya da 4 oyuncunun (üretici, aracı ya da satıcı) egemenliğinde şekillenen piyasadır.

(***)Timsahın göz yaşları deyimini, bir kişinin ya da grubun    içten olmadığını düşündüğümüz  söylemi ya da davranışını ifade etmek için  kullanıyoruz.Bu deyimin bilimsel  açıklaması şu; Timsahın avını yemesi sırasında sinir ipliklerinin rejenerasyonu boşta kalır ve fasiyal paraliz  gelişirmiş, böylece tükürük bezine giden sinirler gözyaşı bezine gider ve timsahın gözlerinden akan salya,gözyaşı gibi görülmesine neden olurmuş.