GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Kemal ANADOL
YAZARLAR
1 Aralık 2020 Salı

Mücbir Sebep!

Hukukçulardan özür dileyerek okurlara “Mücbir Sebep” kavramıyla ilgili özet bilgi vermek istiyorum. Türk Hukuk Kurumu tarafından hazırlanan ve 1991 yılında Başbakanlıkça yayınlanan TÜRK HUKUK LÛGATI mücbir sebebi şöyle tanımlıyor:

Önceden nazara alınmasına ve bunun neticesi olarak bertaraf edilmesine imkân bulunmayan ve harici bir tesirden ileri gelen hadisedir. Bu hadise tabii bir kuvvetten (fırtına, zelzele, su basması gibi) veya üçüncü bir şahsın fiilinden yahut resmî bir memnuiyetten ileri gelebilir. Böyle hallerde borçlu borcundan kurtulur.

***

Fransız hukukunda mücbir sebep “force majeure”, İngiliz hukukunda “Frustration”, ABD hukukunda “İmpracticability” olarak adlandırılıyor. Kısaca bu kavramın oluşması için:

a-Kişinin iradesi dışında ortaya çıkan yeni durum sözleşmedeki yükümlülükleri kökten değiştirmiş olmalıdır.

b- Tarafın yeni durumla ilgili bir kusuru olmamalıdır.

c- Bir şeyin yok olması, savaş, salgın, sel, deprem gibi bir felâket gerçekleşmelidir.

Hukukumuzda “Borçlunun sorumlu olmadığı imkânsızlık” olarak tanımlanan bu kavramla ilgili Borçlar Kanununda hükümler vardır. Ayni şekilde uluslararası hukukta da “mücbir sebep” olgusu geniş biçimde yer almaktadır.

***

Bunları niye yazdım? Kanımca, dünyada ve ülkemizde her gün binlerce can alan Korona-19 salgınının mücbir sebep kavramına tabiri caizse “cuk” diye oturduğudur! Bu Frenkçe pandemi denilen salgın, mücbir sebep kavramına girmiyorsa, yukarda yazılanların tamamı buharlaşmış demektir.

İşin özüne gelelim. Binlerce değil, yüzbinlerce belki de milyonlarca yurttaş salgın, kapatılan işyerleri ve alınan önlemler nedeniyle kredi kartlarını, kiralarını, vergi borçlarını, SGK primlerini ödeyememektedirler! Devlete ve üçüncü kişilere olan yükümlülüklerini yerine getirememektedirler. Bunda da kişisel kusurları yoktur.

***

Çare? Çare, bunları devletin üstlenmesidir. Savaşta, canını, barışta vergi vermesini, şimdi bedelli de olsa askere gitmesini isteyen devlet, bu felâkette, mezarlıklarda gömecek yer kalmazken yurttaşlarına sahip çıkmayacak da ne zaman sahip çıkacak?

Önlemlerin daha da sıkılaştığı, yasakların yoğunlaştığı yeni bir döneme girerken mücbir sebep kavramı ülkemizin tek ve gerçek gündem maddesidir. Beyaz cam ekranlarındaki gemici kavgaları bu gündemi saklamak için düzenlenen yapay programlardır. Yeni bir “cambaza bak” oyunu yani…

Pekiyi devlet yurttaşlarını borçlarını üstlensin de kaynağını nereden bulacak?

Bunun da yanıtı var! Az sonra…