GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Kemal ANADOL
YAZARLAR
10 Kasım 2020 Salı

10 Kasım

Bugün 10 Kasım. 82 yıl önce aramızdan ayrılan Atatürk’ü minnet, sevgi ve saygı ile anıyoruz.

Bugün çeşitli kurum ve kuruluşlar adına demeçler verilecek, bildiriler yayınlanacak ve anma törenleri yapılacak. Gerçek şu ki, herkes kendi görmek ve anlatmak istediği bir Atatürk tanımı ve tarifi yapacak.

Elde edilmiş medyanın denetlediği haber, yorum ve programlar toplumda kurulu düzene uygun bir Atatürk portresi çizmeye çalışacak!

Oysa Atatürk ve Atatürkçülük girdiği her kabın şeklini alan bir sıvı değil!

Dünyayı değiştiren 1789 ve 1917 devrimlerinden etkilenen ve mazlum dünya halklarına örnek olan üçüncü büyük devrim.

Ulusal bağımsızlığı sözünde değil özünde amaçlamayan ve uygulamayan bir anlayışın Atatürk ile yan yana gelmesi düşünülemez.

Lâiklik Atatürkçülüğün olmazsa olmaz koşuludur. Lâik olmayan bir toplumda demokrasinin filizlenmesi olası değildir.

Bugün iflâs eden neoliberal ideoloji ve uygulamalarından Atatürk ve arkadaşları 1930’larda vazgeçmiş, SSCB ile birlikte hazırlanan “Birinci 5 Yıllık Plân”la ülkemize özgü ve üretime dönük bir “Karma Ekonomi” modeli yaratmışlardı.

Tüm bunları yeni bir “Ulus Devlet” oluşturmaya çalışarak hayata geçirmişlerdi.

Bu nedenle:

12 Mart ve 12 Eylül gardrop Atatürkçüleri hem Atatürk’ün kişiliğine hem de demokrasiye büyük zarar vererek tarihe geçmişlerdir.

Atatürk ve İnönü’yü “İki ayyaş” olarak tanımlayanların, “Lâiklik oy getirmiyor” diyerek antilâik uygulamalara susarak onay verenlerin 10 Kasım söylemleri sadece timsah gözyaşlarıdır!

“Yurtta Barış Dünyada Barış” ilkesini küçümseyen ve ülkemizi Orta Doğu bataklığına sürükleyen “Yeni Osmanlıcıların” Atatürk’ü anmaları sadece ucuz bir takiyyedir!

“Atatürk’e en ufak muhabbeti olan cenazeme gelmesin” vasiyetinde bulunan, “Keşke Yunan galip gelseydi” diyerek içindeki kini kusan meczubun arkasında saf tutanların 10 Kasım’da Atatürk’ten söz açmaları ihanetlerini maskelemekten başka bir anlam taşımaz!

Tüm bunlara karşın iktidara gelen “Karşı Devrim” hareketi Atatürkçülere büyük ve değerli bir katkı sağlamıştır.

Artık Atatürk devlet korumasından çıkmış, Cumhuriyetin bilinçli ve kararlı yurttaşları arasında yerini almıştır.

Artık “10 Kasımlar” bu bilinç ve kararlılığı güçlendiren bir anlam taşımaktadır.

Bu anlayış içindeki kuşaklar tüm engellemelere karşın ülkemizi çağdaş, lâik ve demokratik bir hukuk devletine dönüştürecekler, önüne baraj konulan Cumhuriyet ırmağını mecrasına (yatağına) mutlaka ulaştıracaklardır…

Yazarın Diğer Yazıları