GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Mehmet KARABEL
YAZARLAR
6 Ekim 2018 Cumartesi

İzmir için canımı veririm!

Çok geçerli bir atasözümüz vardır…

“İnsan doğduğu yerde değil, doyduğu yerde yaşar!”

O da öyle yapmış…

Malatya’da doğmuş…

Daha fen lisesinde okurken…

Karayollarında çalışmış, taş kırmış…

Parmaklarındaki nasırlar o günlerden…

Sonra…

Pırrr diye uçuvermiş üniversite eğitimi için İzmir’e…

İnşaat mühendisi olmuş…

“Ekmeğim burada…” diyerek Karşıyaka’ya yerleşmiş…

Gerçek sosyal demokrat…

Eh, siyaseti de çok seviyor…

Nereye gidebilir?

Tabii ki CHP’ye…

Şimdi “Altıok”un 41 yıllık üyesi olmakla gurur duyuyor…

***

Sosyal yanı çok kuvvetli, iyi hatip, gösterişli kimlik…

Hepsi O’nda buluşmuş…

Allah vergisi işte…

34 yıl önce CHP’nin Karşıyaka’daki kurucu ilçe başkanı…

Siyaseten heyecanlı ya…

Ver elini 1999 seçimleri…

CHP o tarihte her yerde delege ön seçim yapıyor…

O da aday…

Kazanacağından o kadar emin ki…

Rivayete göre…

Rakibinin adını, göstere göstere sandığa atmış bir politikacı…

Şu işe bakar mısınız?

O rakibine attığı “tek oy” yüzünden ön seçimi kaybediyor…

Doğal olarak rakibi Cihan Büyükoral

CHP’nin Karşıyaka Belediye Başkan Adayı oluyor…

Ancak o tarihte DSP rüzgarı o kadar kuvvetli ki…

Büyükoral ancak üçüncü sırada kalabiliyor…

DSP’nin adayı Şebnem Tabak ise…

Yüzde 35 ile Karşıyaka’nın Reisi seçiliyor!

***

Takvimler 2004 yerel seçimlerinin geldiğini gösteriyor…

Bir gün telefon etti…

Ben de Ege TV’de görev yapıyorum…

CHP’nin aday adayları arasında ismi geçiyor…

Aday adayı sayısı 15’ten fazla…

Kahve içmeye koltuğunun altında kocaman katalogla geldi…

İlk sözü şu oldu:

“Ben Karşıyaka Belediye Başkanı olacağım!”

Nasıl baktığımı, kendisi her yerde anlatır!

Kararlığı hazırladığı kataloğa yansımıştı…

Beş yılın her birinde…

Karşıyaka’da ne yapacak, projeleri neler, kimlerle çalışacak…

Hepsi bir “üniversite tezi” gibi önümde…

Şaşırmamak elde mi?

Nitekim, Deniz Baykal O’nu işaret etti…

O da, partisini taçlandırdı…

Artık…

CHP’ye geçen rahmetli Ahmet Piriştina’nın takımındaydı…

Piriştina İzmir’den %47 aldı, bi’kez daha “büyük başkan” oldu…

O da Karşıyaka’da sandıkları patlattı, %50 ile başkan oldu…

Piriştina’nın vefatı sonrası…

Büyükşehir için atak yaptı ama…

Hiç girmeyelim oralara…

Kısmet değilmiş deyip, geçelim…

***

2009 yerel seçimlerinde bir kez daha…

Karşıyaka’nın reisi seçildi…

Bu kez, yüzde 65 ile…

Hiç, “Yorgunum, bu dönem yatayım!” filan demedi…

10 yıl içinde Karşıyaka’da “ilk”lere imza attı…

Bu şehrin ilk “kentsel dönüşümü”nü gerçekleştirdi…

2004-2007 arasında…

Şemikler, Yalı ve Mavişehir’deki 638 aileyi…

İncitmeden, üzmeden…

Örnekköy’e taşıdı, cici evlerine kavuşturdu…

O tarihte “Kentsel Dönüşüm”ün…

Adı bile telaffuz edilmiyordu…

İzmir’in doğalgazı neden Karşıyaka’dan başladı sanıyorsunuz?

Çöp bidonlarını yerin altına alan ilk başkan oldu…

Gerçekleştirmek nasip olmadı ama…

Karşıyaka Tramvay Projesi’ni…

Masanın üstüne ilk koyan başkan olarak bilinir…

Hizmette ve siyasette dik durdu, güven verdi…

Mütevazı bir yaşamı vardı…

Arkasından hep “Temiz çocuk…” dediler…

Tam bir işkolikti ama iş bitti mi doğru eve koşardı…

Hala öyle…

***

CHP, 2014 seçimlerinde O’nu aday göstermedi!

Bunun da ayrı bir hikayesi var…

Ne küstü ne de küstürecek tek laf etti…

Sadece…

“Bir gün İzmir Büyükşehir Belediyesi’ni yöneteceğim!” dedi…

Koskoca 4.5 yıl hep “ders” çalıştı…

Ne kimseyi selamsız geçti ne de kendini unutturdu!

Saygısı nedeniyle…

Aday adayı olacağını bile seslendirmedi…

Taa ki, Aziz Kocaoğlu “Yokum…” dediği güne kadar…

***

Veda ederken…

15 yıl önce Karşıyaka başkan adaylığı için…

Sorduğum soruyu…

Biraz değiştirerek tekrar sordum:

“Büyükşehir adaylığı sizin için bir hırs mı?”

Cevabı tek kelime oldu:

“Asla…”

Durur muyum; ısrar ettim:

“O zaman bu büyük heyecan neden?”

Gözlerimin içine baktı ve dedi ki:

“Çünkü en tecrübeli benim… Dahası, bu İzmir için canımı veririm!”

***

Cevat Durak geliyor…

İzmir Büyükşehir için…

Hiç eksilmeyen “heyecanı” ile…

Hayırlısı…

Sonsöz: “Kalp denizdir, dil de kıyı… Denizde ne varsa kıyıya o vurur! / Hz. Mevlana…”