Bir süredir aklımdaydı; son Gökhan Zan depremi beni de tetikledi.
Olan malumunuz; eski futbolcu Gökhan Zan’ın TİP’ten adaylığı..
Herkes gibi ben de şaşırdım!
Sonrasında patlayan bomba; “adaylıktan çekilme – çekilmeme” pazarlığı..
3 milyon mu, 5 milyon mu?
TL’mi, dolar mı?
Konu yargıda! Gerçek ortaya çıkar.
Benim söyleyeceğim şu; herkes kendi işini yapsa!
Bir süredir “meslekler arası denge” bozuldu.
Herkes “her şey”..
Ya da.. “Her şeye salça” mı desek!
Bakıyorum; herkes yazar, gazeteci..
İki kurs bitiren “psikolog”…
Eski futbolcu “siyaset alimi”…
Her danışman “hukukçu”!
40 yıllık siyasetçi “gazeteci”!
Bu nasıl iş?
Meslek erbabı aslında bu tür gelişmelere sessiz kaldıkça “meslek kalitesi” düşmüyor mu?
Ya o meslek örgütleri! Dernekler, birlikler, cemiyetler!
Bu konuda neden bu kadar sessiz?
“Hiç bir şey” olanların “emeksiz” gazeteci, mimar, mühendis, doktor, diş hekimi, avukat, siyasetçi olmasından rahatsız değil miyiz?
Mücadele veren, sosyal etkileşim yapan, örgütsel ve siyasi deneyimler yaşayanlara sözüm yok!
Ama.. Tepeden inmeciler!
Buraya kadar!
Yoksa toplum olarak şikayetimiz “aman sendecilik” de, algı operasyonlarına karşı çaresizlik de, meslek erozyonu ve toplumsal güvensizlik de “bu kafa ile bitmez”..
Aynı hikayeye, aynı sorun ve sancıya “durup durup yine tepki gösterir”, şikayet ederiz!
Olmaz, inanın böyle olmaz!
Gökhan Zan gerçeğinde olduğu gibi “herkes kendi işini yapsa”!
Yapan da “adam gibi yapsa”!
Türkiye çok iyi olacakta..
Bu ‘zihniyet devrimi’ şart..
Bugün olmasa da.. Yarın..
Bir gün mutlaka!