GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Mehmet KARABEL
YAZARLAR
8 Temmuz 2024 Pazartesi

‘Hapse girer ama eve dönmezler!’

Aradan üç gün geçti...

İzmir’de yaptığı “şok konuşma”nın satır araları...

Hala tazeliğini koruyor...

Çünkü...

Genel başkan ve aynı zamanda...

Siyaset bilimi profesörü...

İzmir’deki o programda...

Kürsüden hiç inmedi...

Konuşmaktan yorulmadı...

Türkiye’yi çok yakınan ilgilendiren...

“Suriye Meselesi” ile ilgili...

Son yılların en çarpıcı mesajlarını veriyordu...

Sözlerinin önemli bir kısmını...

Bir “siyaset bilimcisi” kimliği ile ilk kez seslendiriyordu...

Ve...

O sözlerin sadece giriş bölümü bile...

Bugünün Türkiyesi’nin yarınları adına...

Müthiş heyecan vericiydi:

Üç gün önce İzmir’de söyledikleri...

Hükümeti acele göreve çağıran davetiye gibiydi...

Kısa ve öz’dü...

Anlam yüklüydü...

Ve...

Mevcut hükümeti...

Acayip şaşırtacak cinstendi...

Dikkatle okuyun lütfen:

“Sığınmacıların vatanlarına dönmesi için Suriye ile görüşeceğiz...

Geri dönüş için gerekli şartları oluşturacağız...

Sonra bu insanlara yapılan sağlık, sosyal yardımları keseceğiz...

Bir sene içinde geri dönmeleri için mühlet vereceğiz...

Yol konusunda yardım edeceğiz... (Ben dönmem...) diyenleri...

Tutuklayıp yargıya teslim edeceğiz...

Burası (Türkiye) dünyanın lunaparkı değil...

Bizim vatanımızın bedeli kanla ödenmiş...

Bu vatanı kimseyle paylaşmaya niyetimiz yok!..”

***  

Politika gereği bunları önce İzmir’de seslendirdi...

Nev-i şahsına münhasır(*) bir politikacı olduğu için...

Türkiye’nin “iğne gibi batan” sorunlarına...

Büyüteç tutmayı severek yapıyordu...

Siyaset’en sadece “eleştirmiyor” diğer siyasi partilerin...

Çözüm alternatiflerini de sürüyordu masaya...

***

Bu uyarıları yapan...

Zafer Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Ümit Özdağ’dan...

Başkası değildi...

Adeta İzmir’i harmanladı

Kentin farklı köşelerinden vatandaşlara seslendi:

“Başka Türkiye yok; bizim de millet olarak gidecek yerimiz yok... Ülkemizin kavimler göçüyle, modern istila ile...

Bir iç karışıklığa sürüklenmesini engellemek istiyorsak...

Gelen insanları geri yollamak kaçınılmaz bir görevdir...”

Prof. Özdağ, konuştukça açıldı:

“Türkiye'yi tekrar güvenli hale getirmek için bütün sınırlarımızı antipersonel mayınla döşeyelim... 15 Temmuz'da millet, devleti sokaktan topladı... Bıktık artık... Türkiye'yi bir iç çatışmaya sürüklemek gibi bir bedel ödemek istemiyor bu halk..."

***

Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ...

İçini İzmir’de dökerken...

Türk Milleti’nin...

Artık...

“Suriyeli yükü” taşımak istemediğini de hatırlattı...

Sözleri ateş gibiydi:

“Türk milleti yorgun ve kızgın... Artık bu yükü taşıyamıyor... Türkiye, yıllardan beri sesini çıkarmadan dünyanın en fazla, en büyük, en kalabalık mülteci nüfusunu ülkesinde barındırdı, besledi, eğitti, sağlık hizmetlerini temin etti ama artık buraya kadar...”

***

Genel kanı şu: “Türkiye, yaklaşık 3,6 milyon kayıtlı Suriyeli mültecinin yanı sıra, sınırdan içeri süzülüvermiş 320 bin kadar hayalete(!) de ev sahipliği yapıyor... Bu hiç kolay değil... Ayrıca, özellikle büyük şehirlerde “karnı tok / sırtı pek” Suriyeli’nin, vatanına dönme arzusu hiç yok...”    

Bitiriyoruz...

Ömrünün 50 yılını “CHP”ye vermiş…

Değerli büyüğüm Bülent Baratalı’ya sordum…

Politika ustasının…

Ders gibi kalpten “ağır yorum”u şöyle:

“Sayın Özdağ’ın, Suriyeli sığınmacılar için (Bir yıl içinde gitmezlerse hapse atacağız!) demesi uygun ve yapılabilir bir söylem değil... Sayın Özdağ, Irak Savaşı sırasında Saddam’dan kaçan izinsiz ve habersiz sınırı geçen 450 bin Kürt’ün durumlarını incelenseydi, yapılabilir bir sonuca ulaşılırdı... Onlara ulaşmak için, yolun bile olmadığı bir coğrafyada Türkiye bunları kabul etti, Kuzey Irak uçuşa yasaklı bölge ilan edildi... Sonuç olarak geri dönmeleri için güvenli bir bölge yaratıldı... Bir müddet sonra sorun halledildi...

Suriyeliler konusu daha karmaşık bile olsa bu yöntem kullanılabilir...

Geri göndermek için güvenli bölge oluşturulur ve can güvenliği sağlanır... Tabii, bu çalışma Suriye devletiyle birlikte gerçekleştirilir... PYD ve YPG bunların yaşam alanlarını yok ettiği ve savaş suçu işlediği için yaşanılacak bir bölge, uluslararası dayanışmayla olumlu şartlar oluğunda bunlar geri gönderilebilir veya bayramlarda olduğu gibi vatanlarına gidebilirler... Kabul edilebilir sonuç ve doğrusu budur...”

Nokta...

(*) Nev-i şahsına münhasır: “Kişiliğiyle herkesten ayrılan, kendine özgü tutum ve davranışı olan...”

Hamiş 1: En çok Suriyeli’nin yaşadığı kentler arasında İzmir,

“135 bin 702” kişiyle sekizinci durumda... Son iki ayda İzmir’den dört binden fazla Suriyeli’nin ayrıldığı iddia ediliyor... 

Hamiş 2: Merak etmişsinizdir... Geçtiğimiz yıl; 28. Dönem Milletvekili seçimlerinde Zafer Partisi Türkiye genelinde yüzde 2,23 oranı ile toplam “1 milyon 215 bin 264” oy almıştı...

Sonsöz: “Şimdi öyle bir noktaya geldik ki; Beşar Esad şu anda Türkiye ile ilişkileri düzeltme noktasında bir adım attığı anda biz de ona karşı o yaklaşımı gösteririz... Çünkü biz dün Suriye ile düşman değildik ki, Esad ile ailece görüşüyorduk... Biz davetimizi yapacağız... İnşallah bu davetle birlikte de Türkiye-Suriye ilişkilerini geçmişte olduğu gibi aynı noktaya getirelim istiyoruz... Davetimiz her an olabilir...” / Recep Tayyip Erdoğan – Cumhurbaşkanı / 7 Temmuz (dün akşam üstü) 2024”..