GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Serdar DEĞİRMENCİ
YAZARLAR
10 Mart 2016 Perşembe

Gerçekler zamanla anlaşılır

“Benim başörtülü bacılarıma saldırdılar.”

 Kabataş da yalandı, Zaman’la gerçek oldu. Hem de kanlı- canlı…

Oysa bir Zaman’lar ne kadar paraleldiler:

“Beraber yürüdük biz bu yollarda” şarkısını söylerken…

İktidarı: Paralel paralel paylaşıp, Gül gibi geçinip giderken…

Cumhuriyetin kazanımlarını teker teker yok ederken…

Türkiye’nin bağırsaklarını temizlerken…

Araya dershane anlaşmazlığı girince:

“Hocam gel artık bitsin bu hasret” çağrısı zamanla kırmızı bültene dönüşüverdi…

 “Ne istediler de vermedik” serzenişi; Ergenekon, Balyoz, Casusluk kumpasının itirafıydı aslında…

Askerleri verdiler yetmedi…

Polisi verdiler yetmedi…

Yargıyı verdiler yetmedi…

Aydınları, Profesörleri, dekanları, rektörleri, bilim adamlarını, yazarları, çizerleri, gazetecileri verdiler yetmedi…

Verdikçe “ Yetmez ama evet” dediler…

Verdiler…

Verdiler…

Verdiler…

Zaten Medya’yı daha; Güneş doğmadan, Sabah, Akşam demeden, Samanyolu’na bakmadan, belirli Takvim aralıklarıyla, büyük Show’ larla, Star bir şekilde Yeniasır’a uydurmuşlardı…

Ve sen türbanlı bacım:

Hepsi sahibinin sesinden yandaş yandaş konuşurken, sen de Zaman’ın penceresinden büyük bir keyifle alkış tutuyordun, sıranın bir gün sana geleceğini bilmeden…

Dün bize, bugün size…

İleri demokrasi diyorlar bunun adına!..

Biz daha önceden tanışmıştık, sen yeni yeni keşfediyorsun.

Yine de geçmiş olsun. Bu arada ucuz kurtulduğunu da söylemeliyim. Gezi’de çocukların gözlerini çıkardılar, gencecik fidanlar zamansız öldürüldü gitti…

 Zaman'da; Ergenekon’un kasası ilan ettiğiniz Kuddusi Özkır hapiste kanserden öldü. Parasızlıktan cenazesini belediye kaldırdığında bile yüzünüz kızarmamıştı… Yaşanan bunca acı deneyden sonra bir ders çıkardınız mı bilmem ama atalarımız:

“Bir musibet, bin nasihatten iyidir.” demişler.

Bu işlerin türbanla-mürbanla, hoca efendinin seccadesiyle, dinle imanla ilgili olmadığını, tamamen duygusal olduğunu, ayakkabı kutularından çıkan milyon dolarlar bile sana anlatmadıysa ben ne yapayım?..

Ha sahi, ne diyordun sen?...

“Gerçekler Zaman'la anlaşılır”…

Ah bir anlayabilsen…