Troya Kralı Priamos ve Hekabe’nin en güzel kızıydı Kassandra...
İki hayali vardı bu dillere destan prensesin...
İlki "Geleceği görmek"
Diğeri de "Rahibe olmak"
Tanrı Apollon birgün onu gördü ve çok beğendi...
Ardından da Kassandra'ya şu teklifi sundu:
“Duydum ki, geleceği görme yeteneğine sahip olmak istiyor muşsun! Eğer benimle birlikte olursan sana bu yeteneği veririm...”
Kassandra teklifi kabul etti...
Apollon, genç kızın ağzına tükürerek ona istediği şeyi verdi...
Fakat kız sözünde durmadı...
Bakire bir rahibe olma isteği, Apollon’a verdiği sözden daha ağır basmıştı...
Apollon çok öfkelendi...
Ve Kassandra’yı lanetledi...
Lanete göre; Kassandra geleceği görecek ama kimseyi buna inandıramayacaktı!..
Ayrıca rahibe de olamayacak, hatta aşağılanacaktı...
Tam da öyle oldu...
Kassandra, Truva Savaşı’nın sonucunu gördü ama kimseyi inandıramadı...
Çaresiz bir halde savaşı ve yıkıcı sonucunu izledi...
Truva savaşının hemen ardından da, Aias adında bir Yunan askeri tarafından Athena tapınağında tecavüze uğradı...
Daha sonra savaş esiri olarak Sparta’ya götürülen Kassandra, orada kendisini kıskanan Agamemnon’un eşi tarafından öldürüldü...
***
Günümüz psikolojisinde, kimseyi kendine inandıramama durumuna "Kassandra Kompleksi" denir!..
İşte bu hikâyeden sonra ben şunu düşündüm!..
Acaba Apollon, sadece Kassandra'yı mı lanetlemişti de, Troya halkı ona inanmadı!..
Yoksa, Troyalılar da mı lanetlenmişti ve "Geliyorum" diyen felâketi, Kassandra'nın bütün çırpınışlarına rağmen görmedi, görmek istemedi!..
Evet size soruyorum!
Eyyy Troyalılar...
Lanetlendiniz mi?.