İzmir'in Hatay semtinde doğdu büyüdü.
İzmir'in tüm takımlarını severdi ama takım tutmazdı.
İzmir'den Trabzon'a okumaya gitmiş güleç yüzlü İzmir delikanlısı, Karadeniz Teknik Üniversitesi İnşaat Mühendisliği öğrencisiyken...
3 Kasım 1975'te Altay takımı, Trabzonspor'a konuk oldu.
İzmir'den bir takım gelir de bizim İzmir sevdalısı delikanlı maça gitmese olur mu?
Olmazdı tabii ki...
Altay'ın başarıdan başarıya koştuğu yıllar...
Cemil'in 51. dakikada attığı golle 1-0 öne geçiyor Trabzonspor...
65. dakikada Mustafa Kaplakaslan, skoru 1-1'e getiriyor.
Bizim delikanlı, beraberlik golü gelince heyecanlanıyor.
Kalbi Altay için küt küt atmaya başlıyor.
75. dakikada Mustafa Denizli, o muhteşem sol ayağıyla öyle bir gol atıyor ki...
Zıplıyor yerinden, "Goooooooool!" diye bağırıyor!
Olacak şey mi Trabzonspor tribünlerinde rakip takımın bir taraftarı olarak bulunmak?
Fanatik Trabzonsporlular, evire çevire dövüyorlar bizim delikanlıyı...
Sen misin Trabzonspor'un gol yemesine sevinen!
Na dayak, na dayak!
Tribündeki üniformalı, İzmirli askerler kurtarıyor, onu fanatiklerin elinden...
***
"Beni döve döve Altaylı yaptılar" diyor, basıyor kahkahayı...
Kimden mi söz ediyoruz?
Altay'ın hizmetkarı olmuş, çim de biçmiş, bilet de kesmiş, altyapıda da üstyapıda da yöneticilik yapmış...
Hatta kulübe başkanlık dahi yapmış birinden söz ediyoruz.
Sabri Sevenoğlu...
Kadere bakar mısınız?
Trabzon'da döve döve Altaylı yapılan Sabri Sevenoğlu, 1998'de, Nafiz Zorlu'nun başkanlığı döneminde yönetici olarak Altay'ın başında Trabzon'a maça gidiyor, iyi mi!
***
Altay'da yönetici olarak tanıştığı günleri anlatıyor Sabri Sevenoğlu...
1986'da Altay'ın altyapı takımlarından biri için forma talep etmişler Sabri Bey'den...
"Hay hay" demiş, ne kadar formaya ihtiyaç varsa, hepsini almış, teslim etmiş.
Bülent Koyuncu, Necdet Odabaşı ile birlikte Altay'ın altyapısı yöneticisi olarak buluvermiş kendini, kısa bir süre sonra...
Erdinç Altınyeleklioğlu döneminde kulüp yönetimine terfi etmiş.
Bayram dinsel, Nafiz Zorlu'nun başkanlıklarında da Altay'ın bir neferi olarak hizmet vermiş biri Sabri Sevenoğlu...
***
İzmir'in saygın işadamlarından, müteahhitlerinden biridir, İnşaat Mühendisi Sabri Sevenoğlu...
Altay Kulübü, 1998'de Alsancak Stadı'nı kiraladığında, stattan sorumlu yöneticiydi.
Stadı baştan sona yeniledi, orada bir mühendis, bir işçi gibi çalıştı.
Türkiye'de, tesislerden sorumlu ilk resmi kulüp yöneticisi olarak tarihe geçti.
1998'de Altay'ın Gaziemir Tesisleri bitirildi.
Alsancak Stadı'nın tepesine "Altay Alsancak Stadı" tabelasını koyduran da kendisidir.
***
Altay'la inanılmaz mutluluklar da yaşadı, bolca da çile çekti Sabri Sevenoğlu...
2001 yılında kulüp başkanlığına getirildiğinde, dağılan takımı toparlamak gibi zor bir görevi vardı.
Futbol Federasyonu'nda 6 yıl temsilcilik yaparken...
Gittiği her yerde Altay'ın eski başkanı olarak gördüğü saygıdan çok ama çok etkilendi.
Altay'a yönetici olarak dönmeye karar verdi.
Özgür Ekmekçioğlu başkanlığındaki yönetim kurulunda beş yıl görev yaptı, Sabri Sevenoğlu...
3. Lig'den Süper Lig'e kadar uzanan zorlu yolculuğun her gününde, her dakikasında o vardı.
Süper Lig biletinin alınması sonrasında, "Benden bu kadar" dedi.
Bir daha yönetimde görev almak istemediğini Başkan Ekmekçioğlu'na bildirdi
Yüksek Divan Kurulu Başkanı Ahmet Taşpınar, bu onurlu görevi devretmek istediğini, çok yorulduğunu söyleyince...
Camianın önde gelen isimleri, Sabri Sevenoğlu'nun adını ortaya attı.
...Ve Sabri Sevenoğlu, Altay'ın Yüksek Divan Başkanı seçildi.
24 kişilik yönetiminde Nafiz Zorlu, Cemali Kırmızıoğlu, Ayfer Elmastaşoğlu, Levent Köstem, Erdinç Altınyeleklioğlu, Mesut Sancak, Tevfik Erkut, Ahmet Erboy, Alber Dalva gibi çok değerli Altaylılar var.
Sabri Sevenoğlu, böylesine onur verici bir görevin kendisine verilmesinden öyle mutlu olmuş, öyle gururlanmış ki...
Altay'ın adından, kuruluş amacından çok etkilendiğinin altını çiziyor ve diyor ki:
"Altay'ın hangi ligde olduğundan çok, beni misyonu ilgilendiriyor. Altay takımı 3. Lig'deyken dünyaya gelen torunuma Altay adını verecek kadar çok seviyorum Altay'ı...
Altay, Kuvay-ı Milliye'nin başlangıcı demektir.
Ben, Selanik muhaciri bir ailenin çocuğuyum.
Yani, Mustafa Kemal Atatürk sayesinde hayat bulanlardanız.
Vatana sahip çıkma duygusu, bizde üst düzeydedir.
Altay, mazisinde böyle bir misyon üstlenmiş kulüptür.
Beni Altay'a kalpten bağlayan en önemli unsur da bu olmuştur."
***
Bir kez daha güven tazeleyen Başkan Özgür Ekmekçioğlu için de çok kıymetli cümleler kurdu:
"Başkanımız Özgür Ekmekçioğlu, benim evladım yaşında. Genç yönetimle camia arasında köprü oldum, beş yıl boyunca. Özgür, kendini kanıtladı artık. Bundan sonra da iyi şeyler yapacağına yürekten inanıyorum. Yalnızlık çekeceğini hissetseydim, bana ihtiyacı olacağını görseydim, yönetimde onunla birlikte çalışmaya devam ederdim. Yönetiminde yokum ama Yüksek Divan Başkanı olarak hep yanında olacağım. Yolu açık olsun."
***
İşte Sabri Sevenoğlu'nun hikayesi böyle...
Böylesine güzel bir onur, herkese nasip olmaz elbette.
Şu bir gerçek ki...
Yüksek Divan Başkanlığı, O'na çok ama çok yakıştı.