GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Mehmet KARABEL
YAZARLAR
24 Temmuz 2020 Cuma

CHP’nin Kalesi’nden Erdoğan’a “n’olur elimizi tut” ricası!

Toplumsal tepkinin değişmez adresi…

O kentin göz alıcı meydanlarıdır…

Çaresizlerin adresi ise…

Konutların bildiğimiz kiremitli çatılarıdır…

“Gelmeyin üstüme atarım kendimi aşağıya!” diyenlerin…

Sevdiği kıza bi’türlü kavuşamayanların…

Harbiden haksızlığa uğrayanların isyanına mekan olur Çatı’lar…

Ve, ilk kez…

Bir kısım İzmirli, çatı’ya çıkmadılar ama…

Karayolunda üst geçit görevi yapan köprü’ye çıktılar…

Slogan filan atmadılar…

Sadece…

Trafikte rahat okunsun diye köprüye iki yönlü pankart astılar…

Ve yine ilk kez…

Cumhurbaşkanı Erdoğan’a seslendiler…

“N’olur, bize elinizi uzatın!” dediler…

Şu sıralarda…

Devlet Başkanı’nın İzmir programı olmadığını dikkate alırsak…

Böylesi “acıklı” bir eylem, İzmir’de “ilk” olarak tarihe geçti…

***

Bir kısım İzmirli, neden Cumhurbaşkanı’na…

Adeta yalvarır gibi sesleniyor?

Çünkü…

Bıçak kemiğe dayandı; yara derin ve fena acıtıyor…

***

Neden kendilerine “İnciraltı Mağdurları” diyorlar?

Çünkü, neredeyse yarım asırdır…

İzmir’de mavi ile yeşilin buluştuğu en güzel köşenin…

Planlaması ne hikmetse bir türlü yapılmıyor…

Bahçelerarası’nda yaşan 100 aile…

Tam 40 yıldır, “imar” bekliyor…

Bekleye bekleye hayatlar tükeniyor!

Ömür bu, bi’bakmışsınız…

Film gibi, hayat perdesinde aniden “The End” yazıveriyor…

***

İnciraltı’ndaki toprak sahipleri bugüne kadar…

Hep yasalara saygılı oldular…

Hiç kimseye, “Kaşının üstünde gözün var!” demediler…

İzmir’i o kadar çok sevdiler ki; gözleri gibi korudular…

Ancaaak…

Zamanla yer altı suları tuzlandı, tarım bitti…

Bu isyana tanık olanlar…

Şöyle düşünmek zorunda…

Son 50 yıl içinde bu kadim kentin her tarafı betonlaştı!

Bir Kültürpark yeşil kaldı…

Bir de İnciraltı ve Bahçelerarası…

Kimin sayesinde?

Orada yaşayan İzmir sevdalısı toprak sahiplerinin sayesinde…

O zaman…

İnciraltı’nda doğup, orta yaşa koşanlar…

Haklı olarak soruyor:

“Tarımsal ekonomik değeri tükenmiş İnciraltı, neden planlanmıyor?”

***

Ve yine…

İnciraltı’nda doğup, büyüyenlerin…

Bu hassas konu için…

Kendi ifadeleriyle “yalvarmadıkları” kimse kalmadı!

Öncelikle İzmir’in yararına planlama istediler!

Yıllar geçti…

İzmir’i yönetenler konuştu…

Belediye başkanları konuştu…

İktidar Partisi’nin vekilleri konuştu…

Muhalefetin vekilleri konuştu…

Herkes “Vah… Vah… Vah…” dedi…

Sonuç?

“Sıfıra sıfır, elde var sıfır!”

İnciraltı Gelişim Derneği’nin Başkanı Tayfun Karabulut

“Son çaremiz köprüye çıkmaktı!” dedi ve…

İzmir’i yönetenlere fiske attı:

“İzmir ve İzmirli kazansın istedik ama gördük ki; İzmir bizi duymuyor… Bize (Arka sokakların sesi olacağım) diyen Başkan Tunç Soyer de sahip çıkmadı… Meslek odaları, ticaret odaları, sanayi odaları yanımızda olmadılar… Biz ayıplı bir şey mi istedik? Bazıları derdimizi dinlemek için rardevu bile vermedi… Hepsini içimize attık… O zaman anladık ki, İzmir bizi duymuyor, görmüyor ve konuşmuyor... Artık köprüye çıkıp İzmir’den Beştepe’ye sesleniyoruz… Sayın Cumhurbaşkanı, tut elimizi…”

 

Bu “rica ile karışık eylem”in faydası olur mu?

Olabilir…

AK Parti iktidarı, yıllardır şöyle demiyor mu?

“Söz konusu İzmir ise, gerisi teferruattır…”

O zaman neden İnciraltı hala planlanamıyor?

Yine de tercihimiz…

İzmir’in, kendi imkanları ile kendi göbeğini kesmesidir!

Nokta…

Sonsöz: “İzmirli şunu anlatmak istiyor aslında: Başka İnciraltı yok…”