GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Fatih YAPAR
YAZARLAR
11 Kasım 2016 Cuma

Bitirin artık şu rezaleti!

İzmir Büyükşehir Belediyesi ile TCDD’nin yüzde 50’şer ortaklığıyla hayata geçirilen İZBAN bilindiği gibi kentte ortalama günlük 300 bin kişiyi taşıyor.  Temelleri,  yıllar önce atılan bu proje öncelikle kentin kuzey ve güneyini birbirine bağlamak için yapıldığı için Önce Aliağa-Menderes arasında faaliyete başladı. Sonra hat kuzey yönünde Bergama’ya, güney yönünde de Torbalı’dan sonra Selçuk’a uzayacak. Şimdilik tam 111 kilometrelik uzunlukta bir alanda hizmet veriyor.  2015 yılı sonu itibariyle 87,5 milyon kişi taşımış. Bu rakam İzmir’in nüfusunun 4 milyon olduğu düşünüldüğünde çok yüksek bir oran... Türkiye’de şehir içi ulaşımda böyle bir sistemin örneği de yok... AK Parti ve CHP’nin ortaklaşa İzmir için hayata geçirdikleri en önemli ve halen devam eden en büyük proje. Günahı da sevabı da paylaşmak zorundalar.

Malumunuz günlerdir bir grev nedeniyle İZBAN çalışmıyor. Geçici olarak Çiğli-Aliağa arası 20 dakikada bir sefer yapılıyor. Türk-İş’e bağlı Demiryol-İş Sendikası’nda örgütlü 340 personel sistemi yavaşlatmak yerine bıçak gibi keserek istasyonlarda kepenk indirdi. Onların da kendilerine göre savunmaları var. İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne ait Metro A.Ş’de aynı işi yapan bir makiniste, işçiye, teknik bir personele göre çok düşük ücretler alıyorlar. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun açıklamalarından anlaşıldığı kadar yüzde 8’lik zam pazarlıklar sonucunda yüzde 15’e kadar çıkartılmış durumda... Tabi ki bu durum sadece Kocaoğlu’nun nokta koyacağı bir durum değil... Sendikanın hangi oranda tatmin olacağı da bilinen bir şey değil. İşin yarısının sahibi olan TCDD’den şimdiye kadar bir açıklama gelmedi. Bağlı bulunduğu Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı’nın bir yetkilisi de açıklama yapmış değil. İzmir Valisi Erol Ayyıldız ise sorunun çözümü için gayret gösteriyor.

Kocaoğlu’nun “İZBAN kar etmiyor” diyerek ortaya koyduğu yüzde 15’lik oranın üzerine çıkılamayacağı gerekçesi doğru bir yaklaşım değil... Çünkü Büyükşehir bünyesinde zaten 11 şirket içinde Metro A.Ş’den başka hiçbir şirket kar etmiyor. 2016 yılı itibariyle Başkan Kocaoğlu’nun da onayıyla meclisten zarar eden tüm şirketlere aktarılan para 300 milyon TL’yi geçti. Belediye kasasından zararı amorti edilen bir sisteme onay veren başkanın buradaki zam talebine bu şekliyle yaklaşması çelişkiyi ortaya koyuyor.  Ayrıca, zaten günlerdir süren eylem nedeniyle oluşan kamu zararı işçilerin yıllık zam talebini karşılardı. Büyükşehir’in metrosundan sorumlu isimlerde çeşitli çekinceler var. Metro A.Ş Genel Müdürü Sönmez Alev aynı zamanda İZBAN’ın genel müdür yardımcısı...  Büyükşehir ekibi Kocaoğlu’na “Bizim bünyemizdeki arkadaşlar aynı işi yapmasına rağmen daha yüksek maaş alıyor, dengeleyelim” demek yerine “Burada yüksek zam oranı Metro A.Ş’de önünü alamayacağımız istek ve talebe neden olur” mesajını veriyor. Bu çok açık ve net.  Zaten Metro’da da hareketlenme başlamış durumda. Şimdiye kadar verileni alan, makul zam oranlarıyla toplu sözleşme imzalayan belediye personeli bu kez meseleye farklı bakıyor.

Bir de meselenin TCDD tarafı var. İZBAN’ın yüzde 50 ortağı olmasına rağmen şimdiye kadar çıt çıkarmadı.Bağlı bulunduğu bakanlığın yetkililerinin ne yapacağını merak ediyor. İZBAN’ın kurucu genel müdürü Selçuk Sert geçtiğimiz günlerde bakanlıkta müsteşar yardımcılığı görevine getirildi. İZBAN’ın kaptan koltuğunda TCDD’nin yıllarca bölge müdürlüğünü yapmış, bu sisteme ömrünü vermiş Sebahattin Eriş oturuyor. Aslında isimlere bakıldığında bu işin çözülmemesi için hiçbir neden yok. Burada grev sonrası açıklama yapan, otobüs ve vapur saatlerini düzenleyen Başkan Kocaoğlu olduğu için kamuoyunda da sorumlu o görünüyor. Kısaca TCDD ve Büyükşehir açısından meseleye bakıldığında genel kanaat Büyükşehir’in aleyhine işliyor. Eğer bakanlık cephesinde “başkan biraz daha dayak yesin, kamuoyunda tartışılsın” diye düşünen varsa yanlış yapıyor.

Şimdiye kadar TCDD ve Büyükşehir ciddi bir şekilde oturup meseleyi tartışmış değil. Ne yazık ki eylem,  grev kararı nedeniyle sürüyor.  Binlerce İzmirli mağdur.  İnsanlar evlerine, işlerine zamanında gidemiyor. Kentin kuzey ve güney aksındaki karayolu ulaşımı da tıkanmış durumda.  İnsanlar, uzun yıllardır bu konuda devam eden siyasi birlikteliğin kentte sürmesini, sorunun çözülmesini istiyor. Vatandaşlar ayrıca yola erken çıkmak zorunda da değil. Bu kenti yönetenler bir araya gelmek grevi sona erdirmek zorundalar. İzmirliler bahane değil icraat istiyor. Artık şu rezaleti bitirin. Trenleri istasyonlara, insanları da evlerine-işlerine gönderin.