GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Mehmet KARABEL
YAZARLAR
7 Mayıs 2020 Perşembe

Bir ‘virüs’ bize Bakkal Amca’nın kıymetini öğretti

Taaa, Osmanlı’dan beri...

Mahallenin Bakkalı...

O sokakçık’ta oturanlar için aileden biriydi...

Evimizin anahtarını bile Bakkal Amca’ya teslim ederdik...

Bakkalın köşesi...

Sevgilimizle buluşma adresimizdi...

Bakkal Amca halden anlardı...

Gün geldi, çocuklarımızı onlara emanet ettik...

Bizim Bakkalımız...

O günlerde...

Samimiyetin ve özel bir kültürün adıydı...

Paranız yetmezse...

Veresiye defterine yazdırırdınız...

Şükürler olsun...

“Zimem Defteri” geleneği hala sürüyor...

Sonra n’oldu?

Hiç sormayın...

**

80’li yılların başında...

Kapitalist zihniyetin memleketimize armağan ettiği...

Süpermarketler ortaya çıktı...

Ruhlarla birlikte vicdanlar da yok oldu...

Geleneksel alışveriş ve tüketim anlayışımız değişti...

Güzelim kesekağıdı gitti, doğayı perişan eden naylon torba geldi...

Çok çok aldık...

Az tükettik ama gözümüzü doyurduk...

Bayatlayınca da...

Aldıklarımızın yarısını çöpe atar olduk...

Bakkal Amca, öyle miydi?

Peyniri keserken bile...

“Sizin eve 400 gram yeter, fazlası ziyan olur!” der, vermezdi...

**

Önüne gelen yeni modaya uydu...

Hali vakti yerinde olan Bakkal Amca...

Dükkanı az büyüttü, adını “Süpermarket” yaptı...

Bu yöntemle “Veresiye Defteri”nden kurtuldu...

Başaramayan ise...

Mahallenin “Kahraman Bakkalı” olarak kaldı...

**

50 yaş civarında olanlar iyi hatırlar...

Türkiye’nin yetiştirdiği tiyatro ustası Ferhan Şensoy...

Bugüne kadar binlerce kez sahnelenen eseri...

“Kahraman Bakkal Süpermarkete Karşı” ile ayakta alkışlandı...

Oyunda...

Mütevazı bir şekilde hayatını sürdüren mahallenin kadın bakkalının, bir anda kapitalist yaklaşımla ortaya çıkan ABD’nin süpermarketlerine karşı verdiği mücadele anlatılıyordu...

Türkiye, bakkalını koruyamadı, ne kadar hazin bir olay değil mi?

**

Şaka değil, gerçek...

10 yıl önce Türkiye’de...

685 bin bakkal...

Sabahın köründe dükkan açardı...

Bugün...

Güzel ülkemde kayıtlı bakkal sayısı 250 binin altına düştü...

Yine de...

Türkiye’nin örgütlü en büyük esnaf ordusu...

Yaptıkları yüce bir iş...

Ama...

Nefesleri kesilse de...

Özellikle...

Korona belası ile savaştığımız şu günlerde...

Tıpkı eskisi gibi...

Mahallenin “Kahraman Bakkal Amcası” olduklarını kanıtladılar..

İki buçuk aydır...

Kimseyi kapıdan çevirmediler...

İşini kaybedenler için...

Yeniden “Veresiye Defteri”ni gündeme taşıdılar...

Hayır-dua aldılar...

Birer “sosyal kahraman” olduklarını kanıtladılar...

Bakkalların İzmir Reisi...

Bu kentin yarım asırlık babadan bakkalı Emin Bağcı...

Şu “hassas” günlerde...

Mahallesinde balkondan sarkan her sepeti üşenmeden dolduran...

Her eve bizzat, eşiyle erzak taşıyan...

4 binden fazla İzmirli üyesi ile...

Ne kadar gurur duysa azdır...

Nokta...

Sonsöz: “Aynı mahallede yaşayıp, yüzünü bile görmediğimiz tüm bakkal amcalara selam olsun... / Anonim...”