GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Mehmet KARABEL
YAZARLAR
8 Mart 2018 Perşembe

Bir büyük sevda bu kadar mı gizli-saklı kalır?

1941 yılının bir 7 Haziran günü dünyaya geldi…

Tipik, “İkizler Burcu”

Bugün, tam 77 yaşında…

Adı; Temel Karamollaoğlu

Saadet Partisi’nin “dipçik gibi” Genel Başkanı…

Siyasi konuşmalarda “inceden” esprili…

Türkiye aylardır O’nu konuşuyor…

Nesini konuşuyor?

Yaklaşan seçimler öncesi…

“Duruşunu” konuşuyor…

Şu sırada…

Adeta “anahtar” bir siyasi lider…

“Milli Görüş”ün sembol isimlerinden…

Asıl mesleği tekstil mühendisliği ama…

Siyasete vurgun…

16, 20 ve 21’inci dönemlerde milletvekilliği yaptı…

1989-1995 yılları arasında Sivas Belediye Başkanıydı…

Milli Selamet, Refah ve Fazilet partilerinin yönetiminde bulundu…

1971 muhtırasını, 1980 askeri darbesini, 1997 post-modern darbe dönemlerini yaşadı…

1968 yılından vefatına kadar 45 yıl boyunca…

Necmettin Erbakan’ın yakın çalışma ekibinde yer aldı…

Bugün Saadet Partisi ciddi anlamda gündemde ise…

Bilin ki, O’nun duruşunun eseri…

***

İşte o Temel Karamollaoğlu’nun…

Son bir yıldır hayatı didik didik ediliyor…

Her şeyi biliniyor, bi’özelliği hariç…

Beş çocuğunun annesi…

İngiliz asıllı eşi…

Bugüne kadar ne konuşuldu…

Ne adı öğrenildi…

Ne de bi’fotoğrafı ortaya çıktı…

Oysa…

O hanımefendi…

50 yılı aşan…

Büyük aşkın kahramanlarından biriydi…

Temel Karamollaoğlu…

“Gizlemeyi düşünmüyorum…” dese de…

İngiliz hayat arkadaşını medyadan yıllarca köşe-bucak sakladı…

Bugüne kadar Temel Bey’i…

Eşi ile birlikte görüntülemeyi başarabilen yok…

Sonunda…

“Nasıl milliyetçilikten bahsediyor, eşi bile İngiliz...”

Sözleri ayyuka çıkınca…

O da pes etti… Ve anlatmaya başladı:

“Teknik üniversiteden mezun olduktan sonra Avrupa imtihanlarını kazandım İngiltere'ye gittim... Orada tekstil tahsili yaparken de eşimle evlendim... Benim en büyük destekçim… İnancında ve yaşantısında çok titizdir…”

Bu kadarcık mı?

Hayır! Devamı var:

"Hem Müslüman oldu hem de Türk vatandaşı… 53 yıldır evliyiz… Çocuklarımın çoğu 50 yaşının üzerinde… Bunu gizleyecek halim yok; gizlemeyi de düşünmüyorum…”

***

Şimdi, biraz da ağızları büzmekte fayda var…

Bir Türk erkeği…

Sosyal konumu ne olursa olsun…

Siyasi görüşü ne olursa olsun…

Bir İngiliz kızını sevemez mi?

O’na…

Yarı Türkçe yarı İngilizce…

“I love you, kalbimin prensesi olur musun?”

Diyemez mi?

Üstelik ikisi de daha 20’li yaşlarında…

Hani…

“Kuş diliyle de olsa…” anlaşacak çağda iken başlayan…

Bir “Sevda Ateşi”

Aradan yarım asır geçtikten sonra bile…

Isıtıyorsa ilk günkü gibi kalpleri…

Kime ne?

Osmanlı’yı 600 küsur yıl ayakta tutan…

Padişahlarımızın yarısından fazlasının karısı…

Yabancı uyruklu değil miydi?

***

Asıl acıklı durum, bence şu:

“Bir büyük sevda, bu kadar mı gizli-saklı kalır?”

Temel Karamollaoğlu ve İngiliz asıllı eşini…

Bu katlanması zor “gizliliğe” iten Türkiye gerçeklerini…

Neden sorgulamıyoruz?

Sonsöz: “Aşkın ilk soluğu, mantığın son soluğudur…”