GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Dr. Berna BRIDGE
YAZARLAR
9 Mayıs 2011 Pazartesi

Basın ve Etik

Geçen hafta “Eğitim ve Etik” başlıklı yazımda gelecek kuşakların yetişmesinde ve toplumumuzun şekillenmesinde eğitimde etiğin önemine değinmiştim. Ancak basında etik de eğitimde etik kadar önemli. Etik aynı zamanda benim özel ilgi ve çalışma alanlarımdan birisi, çok inandığım ve yaygınlaştırmaya çalıştığım bir alan, yazdığım on altı kitaptan ilki etik üzerine. Önemine ve yaygınlaşması gerektiğine kalpten inanıyorum.
Peki, basında etik konusunda neredeyiz ülkemizde, basında etik ne kadar önemli? … Genelde biz toplum olarak hep olumsuzu görmeye yatkınızdır. Ancak aramızda bu konuda çok başarılı, çok etik, çok dürüst kalemler de var. Bu kişileri fark edip, dile getirip, olumlu örnek olarak sıkça dile getirmeliyiz ki sayıları artsın. İşte bunlardan birisi de yıllarını bu mesleğe vermiş Yaşar Aksoy.
Geçen hafta Konak Belediyesi Yaşar Aksoy’un gazeteci ve yazar olarak kırkıncı yılı şerefine “Ustaya Saygı” adı altında bir tören düzenledi. Yaşar Aksoy’un dostlarının, sevenlerinin ve İzmir basınının bir araya geldiği tören ve kokteylde öncelikle Konak Belediye Başkanı Dr. Hakan Tartan ve sonra Yaşar Aksoy’un dostları söz alıp onun farklı yönlerini övgüyle, coşkuyla dile getirdiler. 
İyi bir gazeteci, iyi bir yazar olmanın yanı sıra, kalp kırmayan iyi bir dost, yardımsever, iyi bir insan olduğuna değinen dostlarının bazıları şiirler okudu. Yaşar Aksoy törenden sonra Konak Belediyesi’nin basmış olduğu “Hayatım Kitap” adlı kitabını imzaladı ve kitap ücretsiz dağıtıldı.
Yaşar Aksoy’un çalışmalarını anlatan bir film ile başlayan tören Namık Kuyumcu’nun sunumu ile devam etti. Sunumun ve dostlarının onu anlatmasının ardından söz alan Yaşar Aksoy asıl mesleği olan Yüksek Kimya Mühendisliği diplomasını rafa kaldırıp kırk yıldır gazetecilik yaptığı için hiç pişmanlık yaşamadığını dile getirdi. Uzun yıllarını Demokrat İzmir ve Yeni Asır gazetelerine veren Aksoy şu anda Hürriyet Ege gazetesinde pazar günleri “Ege’de Zaman” sayfasında yazmakta.
Aksoy konuşmasında hiçbir gazetede bir ofisinin olmadığını, gazetedeki masasında yazılarını yazdığını, yani çok etik bir gazetecilik yaşantısının olduğunu, bu nedenle yolun sonuna geldiği bu devrede çok huzurlu olduğunu belirtti. En küçük bir vicdan azabının, endişe, korku, pişmanlığının olmadığını ekledi. Maaşları, telifleri düşük olsa bile, sekreteri, arabası, mevkisi, patronlarının desteği, fiyakası, forsu olmasa bile, kimseyi işinden atmamanın, fırçalamamanın, harcamamanın, emir vermemenin, iktidar kavgalarına girmemenin bir gazetede çalışırken başka bir gazeteye transfer olmamanın mutluluğunu yaşadığını söyledi. “Kimsenin ahını almadım” dedi. Hiç mesleki günahının olmadığını söyledi. Kim gurur duymaz böyle bir hayattan?
Kızı Neslihan gözleri dolu dolu dinledi. Bu duygusal seslenişte doğal olarak ara ara Yaşar ağabeyin de gözleri doldu, boğazı düğümlendi. Yaşar Ağabeyin rahmetli babası Cemal amca Uşak’tan rahmetli dedem Dr. Nuri Elal’ın akraba kadar yakın dostudur. Babam Namık Kemal Elal, annem Yücel Elal, ben ve oğullarım Deniz’le Oliver gurur içinde kutluyoruz değerli Yaşar Aksoy’u, böylesine emek verilmiş, tertemiz bir yaşam için… Daha nice kitaplarını okumak dileklerimizle…
Yazarın Diğer Yazıları