GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Mehmet KARABEL
YAZARLAR
17 Aralık 2021 Cuma

Asıl insanın sahtesi öldürüyor!

Çilingir sofrası…

Rakı kadehleri tokuşturuluyor…

Masadaki ortak temenni:

“En kötü günümüz böyle olsun!”

Doğru…

Masadaki rakı “sahte” ise…

Zaten “o gün”den daha kötüsünü yaşayacak zamanınız kalmıyor…

Önce hastane…

Ardından (Allah göstermesin) büyük olasılıkla Kokluca…

***

Yılbaşı yaklaşıyor ya…

İzmir Polisi “sahte içki” için teyakkuzda…

Son 90 günde…

Şişelenmeyi bekleyen 1000 litre sahte içkiye el kondu…

12 ton Etil Alkol başrolde…

Yazıyla “12 bin litre”

Ve o etil alkolden yaratılan kim bilir kaç bin şişe rakı!

Şu sırada…

Türkiye’nin dört bir yanında “sahte içki” kabusu sürüyor…

Antalya… Erzincan… İstanbul… Mersin… Kahramanmaraş… Gaziantep… Sivas ve Yalova’dan ölüm haberleri geliyor…

Şimdiden 30 kişi hayatını kaybetmiş…

O zehirli rakı…

Hala sapır sapır götürüyor tiryakiyi…

*** 

Bilerek… Bilmeyerek…

Neden ölüyoruz rakıdan?

Sahte olduğu için…

Neden öldürmeyen rakıyı alamıyoruz?

Fiyatı boyumuzu aştığı için!

Örneklerin alası burada…

2001 yılında 70’lik rakının fiyatı 8 TL.

Bugün (2021’in sonuna geldik) aynı rakı 190 TL.

Bi’de şu var:

O günlerde (2001) Dolar 1.25 TL.

Bugün o Dolar, 15 TL.’nin üstünde…

Para pul olunca…

Şu zamanda…

Kaç babayiğit alabilir 190 TL.’lik “öldürmeyen rakı”yı?

***

Düşünsenize…

İzmir Polisi, sadece bu yıl…

6 bin 366 şişe sahte içki…

291 litre şişelenmemiş ölüm içkisi ve…

2 bin litreye yakın etil alkolü imha etti…

***

Biraz ironik olacak ama…

“Al kadehi eline, dokun gönül teline, muhabbet âlemine, bir merhabadır rakı…” şarkısıyla mest olanların zamanında…

Sahte rakı üretmek kimsenin aklına gelmiyordu…

Her şey temizdi…

Hatta…

Tertemizdi…

İzmir Polisi’nin üstün gayreti olmasa…

Belki…

Son bir ay içinde…

Merdiven altında “Öldüren Rakı” imalatı yapanlar…

Bu kadar hızlı yakalanamazdı…

İnanır mısınız?

İzmir’in bazı semtlerinde…

Üstünde…

“Neyin nesi olduğunu” belirleyen levhanın olmadığı…

Her kepenkli depoya benzeyen yerlere…

Şahsen…

Kuşkuyla bakıyorum…

Elimde değil!

***

Bugün…

Neredeyse bir 70’liğin etiket fiyatının 150 Lira’sı…

Kafadan vergiye gidiyor…

Doğal olarak da bu durum…

Memleketin rakı severlerini…

Evde üretim yaptıkları için…

Rakı ustası haline getiriyor…

Evde yapmayan / yapamayan ve dahi korkanlar ise…

Vicdansızların merdiven altında ürettiği…

Hepsinden ucuz…

“Öldüren Rakı” bidonlarına sarılıyor…

Bu ülkenin insanına reva mı bu?

***

Bitiriyoruz…

Oldum olası, Timur Selçuk’un…

“İspanyol Meyhanesi” şarkısına ısınamamışımdır!

Ümit Yaşar Oğuzcan’ın dizeleri…

Ölümü çağrıştırırcasına…

Sert ve acımasızdır:

“Yeter artık… / Öleceksek ölelim… / Haydi vur kendini şaraba… Kedere ve aşk’a vur!”

Neyse…

San’ata saygısızlık yapmayalım…

Nokta…

Sonsöz: “Geldiniz mi sözüme; rakı değil asıl insanın sahtesi öldürüyor! / Anonim…”