Saklamaya gerek yok!
Herkes farkında…
CHP Lideri Kılıçdaroğlu, özellikle Pandemi sonrası…
Sergilediği performansla ciddi vites yükseltti…
Oysa…
10 yıldır CHP’yi yönetiyor…
Neredeyse…
Bi’fiil içinde yer aldığı “mutlu etmeyen” seçimler yaşadı…
Sadece Adalet Yürüyüşü…
Hissedilir bir iz bıraktı, seçmeni etkiledi…
Şahlanış ise…
2019 Yerel Seçimleri’ne nasip oldu…
AK Parti’de kırılma yaşandı…
İstanbul ve Ankara CHP’ye geçti…
Yeter mi?
CHP’ye gönül verenler için tabii ki yetmez…
Ancak, geriye dönüp bakıldığında…
Özellikle…
CHP’nin “kalesi” olarak anılan İzmir’in…
AK Parti ile yarışırken bu kentte…
Zaman zaman da olsa “zorlandığı” gün gibi ortada…
Tamam…
Diyelim ki…
İzmir gerçekten Ankara’ya verdiğinin karşılığını alamıyor…
Ve yine…
Diyelim ki…
Ankara tarafından “üvey evlat” gibi görülüyor!
İyi de…
Acaba İzmir, son 20 yıl gibi uzun süreçte…
CHP’ye “destek olmaktan” yüzde yüz mutlu mu?
Altyapı sıkıntısı…
Körfez’den yükselen koku…
Her şiddetli yağmurda su basan “aşina” adresler…
Trafikte geçen ömür!
Sabah işe…
Akşam eve gidişte yaşanan “cehennem” azabı!
Değişen ne var?
***
Şimdi “sert muhalefet” yapmaya başladı Kılıçdaroğlu…
Geçmiş olsun…
***
Bazen “hayat yolculuğu” yaparken…
Geçmişin sisli günlerini hatırlamak lazım…
İktidar Partisi’nin 20 yıllık geçmişi var…
İzmir…
AK Parti’yle tanıştıktan sonra…
Altı “genel seçim” yaşadı…
Dört adet de yerel seçim için de sandığa koştu…
Buraya dikkat!
Geride kalan altı genel seçimde…
İzmir’de…
CHP ile AK Parti arasında öyle “ezici fark” filan yok…
***
Geçmişte kalan yerel ve milletvekili seçimlere göz attığımızda…
2002’den beri AK Parti’nin nefesi hep CHP İzmir’in ensesinde…
Öyle ezip, geçen farklar da yok…
Mesela…
AK Parti’nin ilk kez sahaya indiği 2002 Genel Seçimleri’nde…
İzmir’de 545 bin kişi CHP’ye, 321 bin kişi AK Parti’ye oy atmış…
Tazecik AKP…
İlk seçimde neredeyse kafaya güreşmiş…
Mesela…
2007 Genel seçimlerinde…
İzmir’de CHP’ye 740 bin oy çıkmış, AK Parti’ye ise 636 bin…
Mahalli seçimleri unutmayalım…
2014’te Binali Bey ile Aziz Bey arasındaki fark sadece 350 bindi…
İzmir CHP bu rakamlardan etkilenmiyor mu?
Daha sonraki tüm seçimlerde…
Öyle devasa farklar yok…
20 yıl içinde AK Parti’nin İzmir’de topladığı oyları küçümsemek…
Tartışmasız “hata” olur!
O zaman?
Şu soru öne çıkıyor:
2002’den bu yana, her seçimde…
İzmir’in neredeyse “yarıdan” fazla oyunu…
Hangi “güç” devşiriyor?
***
CHP’ye yarım asır emek vermiş…
Politika’nın her basamağında taçlanmış değerli büyüğüm…
Bülent Baratalı’ya sordum:
“CHP iktidara ne kadar yakın?”
“Ekonominin bozulması, hayat pahalılığının artması, TL’nin değer kaybetmesi, enflasyonun tavan yapması, Kılıçdaroğlu’na partisini anlatmasını kolaylaştırdı… Bu arada büyükşehirlerin önemli bir kısmının kazanılması, Bursa ve Balıkesir’in de kılpayı kaybedilmesi, CHP Lideri’nin kendine olan güvenini yükseltti… Alanlara artık bu güvenle çıkıyor… CHP artık iktidara her zamankinden daha yakın…”
“Yani, Kılıçdaroğlu, sertleşerek mi tabanını bir arada tutuyor?”
“Aynen öyle… Bir yandan da AK Parti’nin yanlışlarını sıralayarak, İktidar Partisi’nden ayrılmış seçmeni yakalıyor; onların oyunu değiştirmeye çalışıyor, güvence veriyor ve ciddi anlamda helalleşmek istiyor…”
“Son yerel seçim hariç, AK Parti İzmir’de soluğunu CHP’nin ensesinde hissettiren potansiyele sahipti… Bunu kaybeder mi?”
“Şu ayrıntı önemli… AK Parti, söylemleriyle taa başından beri İzmirliler’in inancını, Mustafa Kemal sevgisini, Türkiyelilik bilincini tartışmaya açtı… Yerel İdare’ye köstek oldu… Bu yüzden İzmir’de hep kaybediyor…”
“Yani, Atatürk sevdası İzmir’deki her seçimde kendini hissettiriyor?”
“Tam anlamıyla… Ayrıca, bu şehrin insanı, Kurtuluş’u ve Kuruluş’u yaratan kentin soylusu olduğunu iyi biliyor… Atatürk ve O’nun fikirleriyle bütünleşen bir yaşam biçimini seçmiş… Vazgeçirtemezsiniz… Ayrıca İzmir’e yerleşmiş mütedeyyin göçmenler ve burayı vatan bilmiş insanlardan ciddi reaksiyon aldılar… Bu da bir karşı duruşu peşinden getirdi… Bu nedenle AK Parti’nin İzmir’de seçim alabilmesi mümkün görünmüyor… Her ne kadar son seçimlerde İktidar Partisi’nin oyları CHP’ye yaklaşıyor gibi görünse de İzmir’de hava açık ve hep güneşli…”
Nokta…
Sonsöz: “Dün dündür, bugün bugündür… Dünkü güneşle bu günkü çamaşır kurutulmaz… / Süleyman Demirel – 9. Cumhurbaşkanı…”