Cumhur “Halk” demek. Cumhuriyet de halkın yönetimi. Bize kazandıran Atamız… Hepsi birbiriyle bütünleşmiş, Cumhuriyet, özgürlük, bağımsızlık ve Atamız…
Sevr Anlaşmasıyla başlayan çöküş, Kurtuluş Savaşıyla yükselip, Cumhuriyetin kurulmasıyla tamamlanıyor. İkinci Dünya Savaşına, Atamızın ölümüne kadar devrimlerle, yapılan fabrikalarla, yollarla, son hızla yükselmeye devam ediyor ancak Atamızın ölümü, İkinci Dünya Savaşı ve sonrasında gerileme başlıyor. NATO ile bir bağımlılık devri de başlıyor, sallanıyor ama direniyor, yıkılmıyor, bir avuç vatan toprağını kaybetmeden bir asır geçiyor.
Dört yanımızdan hala çevrilmiş, her çeşit Alicengiz oyununa direnmeye çalışan güçlü Cumhuriyetimiz, başka ülke olsa çökerdi, dimdik direniyor. Atamız ve dedelerimiz temeli öyle sağlam atmışlar ki, bunca uğraşmaya o temel hala sapasağlam. Cumhuriyet Bayramımızı Gazze’yi kalbimizde hissedip üzülürken de olsa coşkuyla kutlarken Atamıza ve şehitlerimize şükranlarımızı iletiyoruz. Emanetlerini her daim koruyacağız, evlatlarımıza güzel bir ülke bırakmak için…
Yurdun dört bir yanında coşkuyla kutlandı 100. Cumhuriyet Bayramımız. Havai fişeklerden, zeybeklere, şanlı bayrağımız her bir yanda dalgalanırken, en güzeli de boğazda resmi geçit yapan 100 donanma gemimiz, pilotlarımızın şahane gösterileri ile nasıl bir coşkuydu, dünyanın her bir köşesinde bu coşkuyu yaşadık. Ben bunu Londra’da Büyükelçiliğimizin ve Yunus Emre Enstitüsünün düzenlediği muhteşem bir konserle kutladım. Türk olmakla gurur duydum…
Bu güzel Bayramımızı kutlarken Araştırmacı YazarProf.İlknur GÜNTÜRKÜN KALIPÇI dan Bir alıntı ile devam etmek istiyorum. Prof İlknur Güntürk Kalıpçı “Hani bir çiçek alıyoruz, kırmızı renkte, hediye götürüyoruz ve adına da “ATATÜRK Çiçeği” diyoruz. O ATATÜRK çiçeğinin adını biz koyduk zannediyorduk ama değilmiş. Vanderbit Üniversitesi profesörlerinden Doktor Kirk Landın laboratuvarlarında muhtelif ameliyeler neticesinde kırmızı renkte yeni bir çiçek elde edilmiştir. Profesör bu yeni çiçeğe isim ararken yanında duran ama Tarsus Kolejinde ATATÜRK’le tanışmış, ondaki tabiat bilgi ve ilgisine hayran olan bir diğer profesör bu çiçeğe ATATÜRK isminin verilmesini önermiştir. Ve bu öneri dünya nebatat dairesine iletilmiş ve ATATÜRK’ün yaptığı çalışmaların anlatıldığı toplantıda oy birliğiyle kabul edilmiştir. Yani dünyadaki her ülkede bu çiçek Gazi ATATÜRK adıyla üretiliyor ve satılıyor.
Peki, başka bir lider varmı diye araştırdım bir çiçeğe adını veren, başka hiçbir lider yok. Çünkü tabiatıyla bu kadar bütünleşebilen bir lideri dünya tarihi yazmamıştır” diyor.
Çiçekleri çok severim. Yaşamın her rengini yansıtır çiçekler benim için. En güzel kokuları yayarlar. Her şeyin güzeli çiçeklerde yaşam bulmuştur. Sonbaharın renklerini yaşadığımız bu günlerde her evimize bir Atatürk Çiçeği koyalım, 100.üncü yılımızı bir gün değil her gün yaşayalım, kutlayalım, iç kavgaları bırakıp tek olalım, bu güzel vatanın değerini her an hissedelim.
En güzel Bayramımız, özgürlüğümüz, bağımsızlığımız tekrar kutlu olsun…