GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Mehmet KARABEL
YAZARLAR
7 Şubat 2023 Salı

'Allah rızası' diye yalvardı!

24 yıldır o sesi hiç unutmadık…

Kulağımızdan girdi; kalbimize yerleşti…

Bi’daha da çıkmadı!

Her depremde…

Enkaz altından canlı uzanan bir eli yakalamak için…

Var gücümüzle bağırdık milletçe:

“Orada kimse var mı?”

Kimilerine…

Hayatı yakalasın diye elimizi uzattık…

Beton yığınlarının arasından…

Kimilerinin cansız bedenini kucakladık gözyaşlarıyla…

O günün yıldız tarihi…

“17 Ağustos 1999” olarak kayıtlara geçti…

Sabaha karşı 03.02’de Türkiye sallandı…

Kocaeli/Gölcük merkezli deprem...

“7.4” büyüklüğündeydi…

İzmir’i bile yatağından kaldırmıştı…

Depremin yarattığı tarihi yıkımı…

Devlet Baba ancak gün ışığında fark edebildi…

Bilanço korkunçtu:

Resmî raporlara göre 18 bin vatandaşımızı kaybetmiştik…

25 bine yakın yaralı vardı…

Resmî olmayan bilgilere göre ölü sayısı 65 bin’di…

Çöken binaların müteahhitlerine…

2000’den fazla dava açıldı…

Çoğu…

Zaman aşımına uğradı ve düştü…

***

Bu kez dün yürekleri dağlayan…

Bir yakarış vardı şafağın aydınlattığı Hatay’da…

Ulusça yaşadığımız büyük acı…

Başka bir çığlığın…

Kulaklarda yıllarca yankılanacağının işaretiydi…

Fenerbahçe’nin eski kalecisi…

Bugünün Hatayspor Teknik Direktörü Volkan Demirel…

Çaresizliğin eşiğinde…

Yaşlı gözlerle sosyal medya hesabından Türkiye’ye yalvarıyordu:

“Burada herkes perişan... Herkes can çekişiyor Hatay'da... Buraya lütfen ambulans, yardım... Burada durumlar çok kötü… Yardım edin, insanlara ulaşamıyoruz… Biz kendi imkanlarımızla fazla bir şey yapamıyoruz... Ne kadar imkan varsa, hepsini göndermenizi istiyorum… Sadece Hatay değil, çevre illerde de durum aynı… Lütfen, Allah rızası için yardım edin…”

***

Türkiye’nin 10 kenti…

KahramanmaraşKilisDiyarbakırAdanaOsmaniyeGaziantepŞanlıurfaAdıyamanMalatyaHatay

Sabah 04.17’de…

Beşik gibi sallanmaya başladı…

Depremin merkezi Kahramanmaraş Pazarcık’tı ve 7.7 büyüklüğündeydi…

84 yıl önce…

Türkiye’yi vuran Büyük Erzincan Depremi’yle neredeyse…

Eşit büyüklükteydi…

1939’da…

Erzincan “7.9” ile yıkılmış…

33 bin kişi hayatını kaybetmiş…

100 bin kişi yaralanmıştı…

O serhat kenti neredeyse haritadan silinmişti!

Bundan böyle…

Türkiye’nin en büyük ve en yıkıcı depremleri…

Erzincan…

Kahramanmaraş ve…

Marmara

Olarak sıralanacaktı…

***

Jeofizik Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı Sinancan Öziçer

Dün sabah SonSöz TV’nin canlı yayınında…

Meslektaşım Muhittin Akbel’in sorularını cevaplandırdı…

Çok izlendi, ardından…

Bu köşenin okurları için bizim sorularımıza karşılık verdi…

İşte; ilk soru:

Sabah Türkiye’yi sarsan deprem görüntülerine baktığımızda…En dikkat çekici ayrıntı şuydu: Yerle bir olan bir konutun hemen yanı başında sağlam bir komşu bina görünüyor… Nasıl oluyor bu?

Ve ilk cevap:

“Gölcük Depremi’nden bu yana başımıza gelen depremlere baktığımızda hep şunu görürüz… Tamamen yere yapışmış bir bina ama hemen yanında sapasağlam konut ya da konutlar… Bunun sebebi ne zemindir, ne depremin şiddetidir, ne de sarsıntının süresidir… Tamamen imalattan kaynaklı hatalar zinciridir… Müteahhit ve fenni mesul, imar kanunun 28’inci maddesindeki sorumluluklarını yerine getirmemiş demektir… Bu kadar basit yani…”

İkinci soru:

Diyelim ki, ev alacağız İzmir’de; nelere dikkat etmemiz gerekiyor?

İkinci cevap:

“Öncelikle belediyeler tarafından her şeyi denetlenmiş konut seçilmeli... Bu da yetmez; ardından yapı – denetim firmaları tarafından da incelenmiş ve onaylanmış konutlar seçilmeli… Özellikle de 2007 ve sonrası inşa edilmiş konutlar tercih edilmeli…”

Üçüncü soru:

İzmir’in hangi semtlerinde yaşamak depreme karşı daha güvenli?

Üçüncü cevap:

“Kayalık zemine oturan binalar, kuşkusuz diğerlerinden daha dayanıklıdır… Alüvyon zeminler ile deniz kenarındaki dolgu yapıların yer sarsıntılarında hasar alma ihtimalleri hep yüksektir… Tavsiyemiz, İzmir’in kıyı şeridinden biraz daha uzakta yaşamak…”

***

Bitiriyoruz…

“7.7”lik deprem ve artçıları…

Bu güzel ülkeyi bi’kez daha yasa boğdu…

Deprem’den kurtuluş yok bu coğrafyada…

Hep şu sorulur:

Depremi önceden belirlemek mümkün mü?

Rivayet çok ama…

Aslında tek “gerçek” şu:

Depremin gerçekten önceden tahmin edilebilmesi için…

Şu “üç” bilginin her birini barındırması gerekiyor:

Depremin tarihi ve saati…

Depremin tam yeri…

Depremin büyüklüğü…

Şu dakikaya kadar…

Deprem tahmini yaptığı iddia edilen bir kişi bile…

Bu üç bilgiyi eş zamanlı olarak veremedi…

Nokta…

Sonsöz: “Depremler, biz insanoğlunun unutulmamış unutkanlığımızdır… / Anonim…”