GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Eğer seçilirsem…
Hakkı Attaroğlu
24 Eylül 2022 Cumartesi 00:00

Eğer seçilirsem…

Yazarımız İhsan Özbelge Özduran, EBSO Meclis Başkanı adayı Hakkı Attaroğlu ile bir araya geldi.

Ege Bölgesi Sanayi Odası, dört yıllık bir dönemin ardından  bir seçim dönemine daha girdi… EBSO’ya kayıtlı 53 meslek komitesinde yer alan 5000 civarında aktif sanayici… 12 Ekim 2022 günü, 109 meclis üyesini EBSO meclisine göndermek üzere sandık başına gidecek. 19 Ekim 2022’de ise; Yönetim Kurulu, meclis başkanlık divanı, TOBB delegeleri ve disiplin kurulu seçimi ile EBSO 44. Dönem çalışma dönemine başlamış olacak… Ülkenin derdini kendine dert edinmiş, Meclis başkanlık makamı adayları ile Yönetim kurulu başkan adaylarına Ege’de SonSöz ailesi adına kolaylıklar ve başarılar dileyerek… Dost sohbetleri kıymetindeki bu röportajların ilkine, EBSO Meclis Başkanlık makamı adaylarından Hakkı Attaroğlu’nu konuk ederek başlamak istiyorum...

***

EBSO Meclis Başkan adayı Sayın Hakkı Attaroğlu kendinizden söz eder misiniz?

1961 Senesi Kayseri doğumluyum.1965 yılında İzmir -Bornova’ya yerleştik… 1978 yılında Bornova Anadolu Lisesini bitirdikten sonra 1982 senesinde İstanbul Teknik Üniversitesi Fakültesi’nin makine bölümünden mezun oldum. İyi derecede İngilizce biliyorum… Üniversiteyi bitirmemin ardından bir süre çeşitli firmalarda çalıştıktan sonra, Türkiye’de önemli projelerin inşaasına imzasını atmış olan ASİNTAŞ-Attaroğlu Sanayi İnşaaat Ticaret A.Ş.’nin bünyesine dahil oldum,1991 senesinde Asintaş’ın Yönetim Kurulu Başkanlığına yükseldim, 1991-2011 seneleri arasında görevim devam etti… 2002 senesinde AG Plastik Sanayi Ticaret AŞ.’yi kurarak damla sulama borusu üretimine başladık. 2002-2011 seneleri arası şirketin yönetim kurulu başkanlığını yürüttüm… 2011’de ATTAROĞLU Müh. Mim. İnş. San. Ve Tic. Ltd. Şirketini  kurdum.
Evli ve iki kız babasıyım…

Hangi yıldan bu yana EBSO meclis üyesisiniz ve hangi sektörü temsil etmektesiniz?

Şöyle geçmişe baktığımda şirket olarak EBSO’ya ilk kaydımız 1973 senesinde olmuş, ülkemizin inişli çıkışlı ekonomi ve ticaret hayatında 1973 senesinden 2022 senesine kadar ayakta kalabilmişiz. Bu süre zarfında ağırlıklı olarak inşaat taahhüt işleri ile uğraşmışız. EBSO meclisine ilk girişim ise 1999 senesi…

Ege Bölgesi Sanayi Odası Meclisi’nin seçimi ile hangi görevlerde bulundunuz?

1999 senesinde İnşaat Yapım Sanayi temsilcisi olarak EGE BÖLGESİ SANAYİ ODASI Meclisine seçildim. 1999-2001 ve 2001-2004  döneminde EBSO Yönetim Kurulu üyeliği yaptım. 2013 ve 2018 senelerinde EBSO Meclis Başkan Yardımcılığı görevine seçildim. 2000-2002 yılları arasında Kemalpaşa Organize Sanayi Bölgesi Yönetim Kurulu Başkanlığını yürüttüm. Bu süre içinde sevgili eşiniz Nejat Özduran ile birlikte görev yaptık. 2004-2021 yılları arasında Torbalı Organize Sanayi Bölgesi Müteşebbis Heyet Başkanlığı yaptım… 2022 yılında Torbalı Organize Sanayi Bölgesi Yönetim Kurulu Başkanlığına seçildim. 2005-2008 ve 2013-2018 dönemlerinde TOBB Sanayi Konseyi üyeliği yaptım.

2010-2019 yılları arasında OSBÜK Organize Sanayi Bölgeleri Üst Kurulu Yönetim Kurulu üyeliği yaptım. 2019 senesinde OSBÜK Yüksek Koordinasyon Kurulu üyeliğine seçildim. Halen EBSO Meclis Başkan Yardımcılığı ve Attaroğlu Mühendislik Şirket Müdürlüğü görevlerim devam etmektedir.

EBSO Meclis Başkanlığına seçilmeniz durumunda EBSO meclisi ile ilgili projeleriniz neler olacaktır?

EBSO meclisine ilk seçildiğimde Sn. Kemal Çolakoğlu meclis başkanımızdı. Daha sonra sırasıyla Sayın Ender Yorgancılar, Mehmet Tiryaki ve Salih Esen meclis başkanlığı yaptılar. Sevgili başkanlarımızın hepsinin kendilerine göre bir tarzı olmasına rağmen Meclis Başkanlık makamının belli kural ve ritüelleri vardır, bunlarda değişiklik yapmak pek mümkün değil tabii ki… Ben de seçildiğim taktirde kendi tarzımı mutlaka ortaya koyacağım… Geçtiğimiz 4 yılda özellikle Pandemi’den dolayı meclis toplantılarımızın önemli bir bölümünün zoom üzerinden yapılması, yine oda binamızın dışında muhtelif yerlerde katılımlı meclis toplantılarının yapılmasının meclis üyelerimize aidiyet duygusunu kaybettirdiğini düşünmekteyim. Seçildiğim takdirde, oda binamızın bir an evvel yapılması adına meclis başkanı olarak elimden geleni yapacağım.

Meclis üyelerimizin görevi 5000’den fazla kayıtlı üyenin hak ve menfaatlerini korumak ve maksimize etmektir.

Bu anlamda meclis üyelerinin sektörlerindeki sorunları dile getirmek üzere konuşma yapmalarını teşvik edeceğim, yönetim kurulumuz vasıtasıyla konuların TOBB, İzmir milletvekillleri ve hükümete aktarılmasının takipçisi olacağım.

Yine kürsü kullanımını artırmak meclisimizi daha dinamik kılmak adına, daha evvel de EBSO meclisinde uygulandığı gibi, her meslek komitemizin meclis temsilcilerinden birine sırasıyla meclislerimizde komite sorunlarını anlatmaları için mecliste alacağımız karar çerçevesinde söz verme niyetindeyim.

Yani 53 meslek komitemizin birer meclis temsilcisi 4 yıllık süre içinde en az bir kere zorunlu söz alacaktır. Şimdilik aklıma gelenler bunlar.

Tüm dünyanın yaşamakta olduğu ekonomik krizin Türkiye gerçeğini nasıl değerlendirirsiniz?

Yüksek enflasyon, yüksek döviz borcu, Malzeme ve hammadde fiyatlarındaki artışlar, Sermayelerin küçülmesi, nakit akışı problemleri, nakit sıkıntısı, tedarik zincirinde yaşanan sıkıntılar; bunları ana başlıklar olarak sıralayabiliriz. Dünya son 2,5 yıl içinde iki büyük insani krizle karşı karşıya kalmış, Covid-19 pandemisinin ardından Rusya - Ukrayna savaşı da geniş çaptaki yıkıcı etkileri ile küresel ekonomiyi sekteye uğratmıştır. Rusya - Ukrayna savaşının, doğrudan ve dolaylı biçimde yol açtığı ekonomik tahribat artmıştır. ABD başta olmak üzere tüm dünyada faizlerin artış eğilimi sergilemesiyle de dünyanın uzun süreli zayıf büyüme ve yüksek enflasyon dönemine girmiş olmasından endişe edilmektedir.

Yüksek enflasyon, emtia ve tedarik zinciri kriziyle birlikte dünya çapında ortak bir sorun olarak gündemdedir. Enerji fiyatlarında yükselme devam etmektedir.

Gelişmiş ülkelerde dahi tarihi seviyeleri bulan enflasyondikkat çekmekte merkez bankalarının izlediği politikalarda verdiği sıkılaşma tepkisi ön plana çıkmaktadır. Küresel ekonomide “bol, uzun vadeli, ucuz Dolar” döneminin artık sonuna gelinmesi kritik bir süreç oluşturmaktadır.

Türkiye ekonomisi, 2022 yılına ilk çeyrek dönemde kaydettiği %7,3'lük büyüme ile güçlü bir başlangıç yapmışsa da yüksek oranda büyüme, yüksek enflasyon ortamından dolayı toplumda hissedilememiştir. Geçtiğimiz çeyrek dönemde izlenen gelişmeler iç ve dış talebe dair beklentilerde bozulma yaratarak ilerleyen dönem için ekonomide ivme kaybı beklentisi yaratmıştır. Küresel konjonktür, artan petrol fiyatları ve güçlenen ABD Doları kanalıyla enflasyon beklentilerini de bozmakta ve yeniden açık veren cari denge açısından daha güç bir denklem ortaya koymaktadır.

Euro bölgesi ve FED’iin uygulamaya başladığı sıkı para politikası Türkiye ekonomisinde nasıl etkiler yaratacağı belli değildir. Türkiye’nin her yıl büyüyen bir enflasyon ve döviz ihtiyacı sorunu mevcuttur.

Türkiye’nin para politikası, maliye politikası ve gerekli sektörel yapısal değişimlerden oluşan kapsamlı bir iktisat politikası dizaynına ihtiyaç vardır diye düşünmekteyim.

Ayrıca, Suriye’de devam eden savaş ve Türkiye’ye getirdiği mülteci sorununun ülkemize büyük ekonomik yükler yüklediğini kanaatindeyim.

Bütün bunlara rağmen, Ülkemizin borçlarının dünyada dolaşan parayla kıyaslandığında çok küçük bir hacim teşkil ettiğini, hükümetlerin harcamaları disiplin altına alarak minimize ettikleri taktirde borç sorununun birkaç sene içinde aşılabileceğini ve Ülkemizin Sanayisiyle, tarımıyla, turizmiyle hizmet sektörüyle önünün çok açılacağını düşünmekteyim.

Bu kriz, inşaat sektörü açısından değerlendirildiğinde alt sektörleri ve arz talep dengesini nasıl etkiledi?

Daralan tek sektör inşaat oldu. Türkiye ekonomisi, TÜİK'e göre 2022 yılının ilk çeyreğinde bir önceki yılın aynı dönemine göre %7,3 büyümüştür, ancak inşaat sektörü %7,2 küçülmüştür… İnşaat sektörü, 2021 yılının ardından bu yılın ilk çeyrek döneminde de ekonominin sergilediği yüksek büyüme performansından yararlanamamış, sektörde yatırımlardaki düşüş ve artan girdi maliyetleri sorunuyla birlikte faaliyetler yeniden yavaşlama noktasına gelmiştir. Özellikle 2021 yılında girdi maliyetlerinde %150 düzeyine varan fiyat artışlarının yaşandığı görülmüş, Haziran 2021 - Nisan 2022 döneminde de başlıca inşaat girdilerinin fiyatlarında artış oranı %130'u aşmıştır. Aynı şekilde TÜİK İnşaat Maliyet Endeksi'nde geçen çeyrek dönemde rekor seviyeler izlenmeye devam edilmiş, söz konusu endeks Nisan 2022'de yıllık bazda %106,6 olmuştur. Bir diğer kırılım olarak yine geçen yılın aynı ayına oranla bina dışı yapıların inşaatında (kamu alt yapı projeleri) malzeme endeksinin %146'ya varan oranda yükselmesi dikkat çekmiştir. Maliyet artışları konut fiyatları üzerinde de yukarı yönlü baskı yaratmaya devam etmektedir. Ancak konut sektöründe ise satışlarda artış gözlenmektedir; diye özetleyebilirim.

Bu bağlamda devam edecek olursak… İnşaat sektörünün geleceği hakkında neler söylerdiniz?

Yüksek enflasyonlu dönemlerde her zaman ilk daralan inşaat sektörü olmuştur, bunu dikkate almamız gerekir. Büyüyen nüfus yapımız gerek alt yapı, gerekse üst yapıda inşaat sektörü adına büyük talepler yaratmaktadır. Bu anlamda inşaat sektörünün önü çok açıktır. Arsa arzındaki yetersizlik en büyük sorundur, belediyelerimizin yeni imarlı alanlar üretmeleri gerekmektedir. İzmir özelinde baktığımızda; 30 Ekim 2020 tarihinde İzmir’de  yaşanan 6,9 şiddetindeki deprem kent merkezindeki yapılarda önemli miktarda hasar meydana getirmiştir.

İzmir için şu an itibari ile en önemli konu mevcut depreme dayanaksız yapıların yıkılıp, yeniden yapılmasıdır. Bu da 1998 deprem yönetmeliğinden önce yapılan yapıların birçoğunun yenilenmesi anlamına gelmektedir ve mevcut yapı stoğunun çok önemli bir kısmını kapsamaktadır. Dolayısıyla bu inşaat sektörü adına ciddi bir iş imkanı anlamına gelmektedir… Bu sorunuzu şöyle toparlamak istiyorum; 200’den fazla alt sektöre hitap eden inşaat sektörü her zaman ekonominin amiral gemilerinden biri olmaya devam edecektir…

Bilinir ki; EBSO Meclis başkanlığı makamı bir temsil makamıdır ve EBSO Yönetim Kurulu ile meclis üyeleri arasında bir denge misyonu üstlenir… Bu konudaki görüşlerinizi paylaşır mısınız?

Söylediklerinize katılmamak mümkün değil, şimdi biz bu yola çıkarken 23 yıllık meclis üyeliği, 5 yıllık yönetim kurulu üyeliği ve 8 yıllık meclis başkan yardımcılığı gibi aşamalardan geçerek karar verdik.

Görevimiz tabii ki meclisi yönetmek olduğu gibi, meclis üyelerimiz ile yönetim kurulumuz arasındaki münasebetleri ve dengeyi tesis etmek olacaktır.

***
İki dönem üstlendiği EBSO Meclis başkan yardımcılığı görevinden edindiği tecrübelere dayanarak Meclis Başkanlık makamına aday olduğunu  belirten Sn. Hakkı Attaroğlu, “EBSO seçimlerinin ortak manifestosu centilmenliktir” sözleri ile konuşmasını nazik bir şekilde  noktalıyordu… Değerli dostuma, bu güzel sohbeti için çok teşekkür ediyor, seçim sürecinin kolaylıklarla ilerlemesini diliyorum…

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar
 Bornovalı Murat
 4 Ekim 2022 Salı 11:28
Hakkı Başkan'a başarılar diliyorum bornovanın en eski ve sağlam müteahhitlerinden. 37 sene önce aldığımız bina sapasağlam. EBSO'nun yeni yapılacak binasına da çok faydalı çözümler getireceğini düşünüyorum.
 Aydan Öcal
 27 Eylül 2022 Salı 10:47
İhsan''cığım ,söyleşinizi çok güzel buldum, Hakkı Attaroğlu başkana gönülden başarılar diliyorum.
 Orhan Köymen
 24 Eylül 2022 Cumartesi 19:39
Çok güzel bir röportaj konularına bu kadar hakim ve detaylı açıklamalarla bulunulmuş Hakkı kardeişimi tebrik ederim Hakkıcığım Kutlarım
 Orhan Köymen
 24 Eylül 2022 Cumartesi 19:22
Harika ve çok güzel röportaj tebrikler kutlarım
 Enver Olgunsoy
 24 Eylül 2022 Cumartesi 18:16
Sn.Attaroglu tecrübesi ile ve tarafsiz duruşu ile EBSO meclis baskanliginı layikiyla yapabilecek bir beyefendidir...
 Nejat Özduran
 24 Eylül 2022 Cumartesi 16:41
Arkadaşım gireceğin bu seçimde başarılar diliyorum,.
Diğer Röportajlar