GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Politika
6 Şubat 2019 Çarşamba 17:14

Zeybekci: İzmir’i ben değil, AK Parti değil, İzmirliler kurtaracak!

Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Zeybekci iş kadın dünyasının önde gelen temsilcileriyle bir araya geldiği toplantıda, “Yaratılanı hoş gördük yaratandan ötürü anlayışımızdan dolayı, seçileni hoş gördük seçenden ötürü diyorum. Ferhat dağları dele dele gelirken Şirin’in haberi yok. Hep aynı şeyleri yaparak farklı sonuçlar beklemek pek akıllılık değildir. İzmir’i ben kurtaracak değilim. İzmir’i AK Parti de kurtaracak değil. İzmir’i İzmirliler kurtaracak. İzmir eğer teveccüh gösterirse biz hizmetkarı olacağız” dedi.

Mehmet İŞLER /EGEDESONSÖZ- Cumhur İttifakı’nın İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı AK Partili Nihat Zeybekci eşi Ayşen Zeybekci ile birlikte iş kadın dünyasının önde gelen temsilcilerinin yer aldığı toplantıya katıldı. Swissotel’de gerçekleşen programda önemli mesajlar verildi.

TARİHTEKİ İLK KADIN EYLEMİ EKMEK ZAMLARINDAN DOLAYI İZMİR’DE OLDU
Toplantıda ilk olarak kürsüye Ayşen Zeybekci geldi. Eş Zeybekci İzmir’in tarihinden örnekler vererek, “Sizin gibi İzmir’imizin çok kıymetli kadınlarıyla bir arada olmaktan büyük memnuniyet duyuyoruz. Sizler sadece iş insanı değilsiniz. Bilime, ekonomiye, sanata katkılarınız, bunları sevgiyle yapmanız bu toprakların en kıymetli mahsulü. Dünyadaki her kadim şehrin bir cinsiyeti vardır. İzmir de bunlardan biridir. Efsanelere göre İzmir adını daha iyi ok atabilmek için sağ göğsünü kesip atan Smryna’dan alır. Kurucularının kadın olmasından dolayı tarih boyunca İzmir biz kadınlarla özdeşleşmiştir. İzmir hala daha kadına en önem veren şehirlerden biridir. İzmir’in kadınları sadece cumhuriyet döneminde değil 8 bin 500 yıl önce kuruluşta gerekse de günümüzde çok etkili olmuşlardır. İzmir hem dişi hem de ilklerin şehridir. Tarihteki ilk kadın eylemi ekmek zamlarından dolayı İzmir’de oldu. Kadınlar çocuklarıyla birlikte sokaklara çıktı 3 gün boyunca protesto gösterisi yaptı. Ekmek zammı Vali Hasan Paşa’nın devreye girmesiyle geri alındı. Birinci İzmir İktisat Kongresi’nde İzmir’in kadınları yine ön plandaydı. Rukiye Hanım’ın önderliğinde kendilerine ayrılan 300 kişilik bölüme 500 kadınla katıldılar. İzmir’de toplanan kongrede yeni devletin sadece ekonomi politikaları belirlenmiyordu. Kadının iş yaşamında yer alması için Gazi Mustafa Kemal Atatürk bizzat önderlik ediyordu” dedi.

SANATIN İNCELİKLERİNDEN BESLENMEYEN GELECEK RUHSUZDUR
Eş Zeybekci ayrıca, “Türkiye’nin bir numaralı nüfus cüzdanı kime aittir? İlk akla gelen isim Atatürk! Hayır! Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk numaralı vatandaşı İzmirli bir vatandaş olan Betül Andak’tır. Sonuçta İzmirli kadınlar hayatın her alanında yaşamın özenesi olmuş ve iz bırakmışlardır. Amazon kraliçelerinin ruhu İzmir kadınlarının genlerine işlemiştir. Kadınların iş yaşamında etkin olmasının ilk şartı eşit şartlara sahip olmaktan geçiyor. İzmir bu anlamda da ayrıcalıklı bir kent. İzmir’de yüksekokul mezunu kadın oranı yüzde 17.3… Bu oran Türkiye genelinde yüzde 13.5... Erkeklerin yüzde 18.7… Kadın ile erkek arasındaki farkın en az olduğu kentlerin başında İzmir yer almaktadır. İzmir ülkemizin en çağdaş, en demokratik ve kadının en özgür koşullarında yaşadığı önemli illerinden bir tanesi. Pek çok sektörde söz sahibi olan işinde başarılı olan rol model olan İzmirli kadınlarımız var. Toplumun inşasında başrolün kadınlara düştüğüne inanıyorum. Denizli’de 4 yıl önce kurduğumuz iş kadınları derneğinin meyvelerini almaya başladık. Bu anlamda mutluyum. Çocuğa, insana yatırım yapılmayan dünyada başka alanda ilerlemenin başka yolu yoktur. Edebiyattan, müzikten, sanatın inceliklerinden beslenmeyen gelecek ruhsuzdur. Hayal ettiğimiz düzen sadece rakamlarla ifade edilen değil toplumun ruh zenginliğini ortaya çıkaran bir yapı olmalıdır. Bilim insanlarımıza, akademisyenlerimize, iş kadınlarımıza büyük görevler düşüyor. Nüfusumuzun yarısını oluşturan kadın oranı ne yazık ki yönetimdeki kadın sayısıyla orantılı değil. Bu dengeyi sağlamak için sizler ve devletimiz istihdam noktasında görevler düşüyor. Anaerkil bir yapımız güçlü bir geleneğimiz var. Neşet Ertaş ne güzel söylemiş, kadın insandır, erkek insanoğlu… Siz iş kadınları dünyanın umudusunuz. Bundan sonra hep birlikte İzmir’imiz için el ele yürüteceğiz” ifadelerini kullandı.  

ZORLANDIĞIM VE HAYIR DİYEMEDİĞİM VE HAYIRDAN ANLAMAYAN BİRİ VAR!
İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Nihat Zeybekci de programda konuşma yaptı. Zeybekci, “Herhalde hayatımda ilk defa Ayşen Hanım’dan sonra konuşuyorum. Böylelikle foyamız ortaya çıkıyor. Bir ilk yaşanıyor. Benim tüm dünyam karıştı. Bu yıl 30 yılımız olacak. Herkesin huzurunda ilk defa söylüyorum; ben kendisine sen benim kabul olmuş dualarımsın derim. Benim gibi bir adamla 30 yıl geçirdi. Değiştik. İlk Nihat bu değildi. İlk Ayşen de bu Ayşen değildi. Biz bir araya geldik ve iki kişilikten ortak dünyası oran bir kişilik yarattık. Biz bizi ortaya çıkardık. 2004’te belediye başkanı olduğum bölüme kadar kendisi aileyle vakit geçirdi. Sonrasında AK Parti’nin iktidar olmasıyla Cumhurbaşkanımız çok yoğun baskı kurdu, ‘illa Denizli milletvekili adayı olacaksın’ dedi. ‘olamam’ dedim. İşlerimiz vardı. Kendimizi bir noktaya getirdik. Ama iyi çalıştık. 2002 yılına geldiğimizde kucağımızda 1 yaşında bebeğimiz de vardı. Büyük yatırımın içine de girdik. Bırakıp gidemem, yapamam. Ama diğer taraftan hayır demekte zorlandığım tek kişi var. Ben hayır derim. Olmayacak bir şeyse olmayacak deriz. Zorlandığım ve hayır diyemediğim ve hayırdan anlamayan biri var. Ayşen hanım ‘gidemezsin, gidersen tek başına gidersin’ dedi” sözleriyle siyasete giriş hikayesini anlattı.

YARATILANI HOŞ GÖRDÜK YARATANDAN ÖTÜRÜ ANLAYIŞIMIZDAN DOLAYI SEÇİLENİ HOŞ GÖRDÜK SEÇENDEN ÖTÜRÜ DİYORUM!
Zeybekci 31 Mart yerel seçimleri üzerinden mesajlar verirken, “Sizin gibi ne yapacağını bilen insanlara oyunu şöyle kullan demek saygısızlıktır. Oyunuzu İzmir’e verin diyorum. Oyunuzu 21’inci yüzyılın İzmir’ine, geleceğin İzmir’ine verin. Bir anne hassasiyetiyle, bir kadın dikkat ve titizliğiyle İzmir’e sahip çıkmanız gerektiğini söylüyorum. Hiç kimseyi eleştirmiyorum. Kimse hedefimde değil. Bir prensibim var. Yaratılanı hoş gördük yaratandan ötürü anlayışımızdan dolayı, seçileni hoş gördük seçenden ötürü diyorum. Değil mi ki İzmir halkı seçti başımın üstünde yeri var. Demokrasiye inanıyorsak böyle olmalı. İzmir 5 yıl boyunca görev verdiyse onun aksini söylemek benim haddime değildir. Onunla ilgili söz söyleyecek yine İzmir halkı. Dostlarımdır zaten. Aziz Bey aynı dönem görev yaptığım, ağabeyim dediğim belirli bir saygı düzeyinde olduğum bir insandır. Ama bir İzmir var. Dünyadaki ticaretin ve ekonominin ne kadar hızlı değiştiğini size anlatmama gerek yok” diye konuştu.

FERHAT DAĞLARI DELE DELE GELİRKEN ŞİRİN’İN HABERİ YOK
Zeybekci, “Vatandaşın en önemli problemi foseptik… İzmir bizim şirketimiz. O uluslararası yatırımlar gelecek. Bizimle iş yapmaya başlayacak. Ben 4 buçuk milyonluk nüfusun çöplerin dağlara taşlara ovalara bir şekilde atacağım. Dünyada böyle bir şehir kalmadı. Gelenlere yatırım alanı gösteremeyeceğiz. Organize sanayi bölgesi kuramıyoruz. Turizm… Turisti gezdir ki daha fazla kalsın. Arıyı gezdir ki bal alasın derler. Ferhat dağları dele dele İzmir’e geliyor da… Smyrna’nın diğer bir anlamı da en güzel demek. Mahallenin en güzel deyince cinsiyetçi diyorlar. Bir güzelliği anlatırken kültürümüzde masum bir tarif vardır. Ferhat dağları dele dele gelirken Şirin’in haberi yok. Şirin başının derdinde” dedi.

İZMİR’İ BEN KURTARACAK DEĞİLİM, İZMİR’İ AK PARTİ DE KURTARACAK DEĞİL, İZMİR’İ İZMİRLİLER KURTARACAK!
“Bir İzmir hikayesi yazmamız lazım” diyerek sözlerini sürdüren Zeybekci, “Muasır medeniyetler doğrultusunda geriye doğru patinaj yapmış İzmir’in mutlaka bir hikayeye ihtiyacı var. 1997’de İzmir Türkiye’nin ikinci büyük ekonomisiydi. Şu an Türkiye’nin 3’üncü büyük ekonomisi ve Gayri Safi Milli Hasıla (GSMH) oranında Ankara’nın gerisindeyiz. Önümüzdeki 4-5 yıl içinde Kocaeli, Antalya ve Bursa’nın İzmir’i geçme ihtimali olacak. Üçüncülükten altıncılığa düşme durumumuz var. İzmir’in farklı bir hikayeye ihtiyacı var. Hep aynı şeyleri yaparak farklı sonuçlar beklemek pek akıllılık değildir. Biz hep bunu yapıyoruz. Olmuyor ki böyle. Farklı şeyler yapmamız lazım. İzmir’in hayalin kurmamız, planlamamız lazım. Maalesef bugüne kadar İzmir’ i konuşamadık belki, meselelerini konuşamadık belki, hep topu taca attık. Maalesef bazen meselelerin üzerini ideolojik bir kılıfla örttük. Buna müsaade etmeyin. İzmir’i ben kurtaracak değilim. İzmir’i AK Parti de kurtaracak değil. İzmir’i İzmirliler kurtaracak. İzmir eğer teveccüh gösterirse biz hizmetkarı olacağız. İnanın bana ben de istiyorum evimle, çoluk çocuğuma sevdiğim şeylerin tadını çıkarmak. Ben de hayatımı yaşamak hafta sonlarında denize, köyüme gitmek, anamın kokusunu duymak istiyorum. Ama bu aziz millet tütün tarlasında doğan bir amelenin çocuğunu Türkiye’nin ve dünyanın en iyi okullarında okutarak bir noktaya getirdi. Ve bu aziz millet ne kadar unvan varsa tamamına yakınını verdi. Bu bir imtihandır. O verilenin sorusu vardır. Ben 2004 yılında yola çıkarken eşimle sabaha kadar uyumadık. ‘Bu ülkenin ve milletin bize verdiklerinin bedelini ödemek için önümüzde bu çıktı. Başka ne olabilir ki?’ diye düşündük. Bize verilen o nimetin bu millete ödemeye çalışıyorum. Nereye kadar? Ömrüm vefa ettikçe! İzmir’e de sorumluluğumuz var. Cumhurbaşkanımız İzmir deyince insanın içine bir heyecan geldi. Milletvekili olmak istemiyordum. Yenilenmek lazım diye düşünüyordum. O yenilenmeye müsaade etmezseniz önce su kokar sonra kuyu körelir gider. İzmir’in bugün yeni şeyler söylemesi lazım. Bir İzmirli olarak anne, kadın titizliğiyle sahip çıkacağınız için size bunları anlatma ihtiyacı hissettim” ifadelerini kullandı.

9 AY SONRA İZMİR’E GELEN BİRİ ‘ACABA YANLIŞ BİR YERE Mİ GELDİM?’ DİYECEK
Seçildiği takdirde hayata geçirilecek projelerden kısaca özet sunan Zeybekci, “İzmir’de yağmur suyu komple kanalizasyon sistemine verildiği zaman baypas yapıyor. İlk yapacağımız işlerden biri yağmur sistemi hatları yapmak. Katı atık sorununu 1 buçuk senede çözeceğiz. Sıfır atık, modern depolama, sızan sular dahil olmak üzere yeni bir sistem olacak. Gazlardan elektrik enerjisi üreteceğiz. Bunu yaptım da geldim. 2 yılda 30 tane köprülü kavşak yaparak trafiği rahatlatacağı. Yeni çevre yolları, yeni metro, İZBAN, tramvay hatlarıyla, körfezin iki tarafını birleştireceğiz. 1.6 milyon metrekare olan yeşil alanı 5 yılda 10 katına çıkaracağız. 9 ay sonra İzmir’e gelen biri ‘acaba yanlış bir yere mi geldim?’ diyecek. Bunu 9 ayda yapacağız. İzmir’in tamamını mimarı bir estetikle boyayacağız” dedi.