GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Politika
15 Aralık 2021 Çarşamba 19:30

TBMM’de Roman tartışması tam gaz... Helikopter mi yiyecek doğalgaz mı?

TBMM kürsüsünden konuşma yapan AK Parti İzmir Milletvekili Cemal Bekle’nin ekonomi ve dünyadaki gelişmelere ilişkin sözlerine tepki gösteren CHP İzmir Milletvekili Atila Sertel, “Cemal, dünyayı bırak, Romanlara gel. Romanlara gel, bırak dünyayı, sen Roman milletvekilisin” dedi.  CHP’li Özcan Purçu da, “Romanlar aç aç. Helikopter mi yiyecek doğalgaz mı yiyecek?” diye sordu.

EGEDESONSÖZ- İzmir’in roman milletvekilleri AK Parti Cemal Bekle ile CHP’li Özcan Purçu arasında yaşanan tartışma farklı boyuta taşındı. AK Partili Bekle’nin TBMM’de yaptığı konuşmada ekonomi, dünya politikaları ve gelişmelere ilişkin sözlerine CHP’li isimler tepki gösterdi.

Konuşmasında Bekle, “Cumhuriyetimizin 100’ncü yılına gelirken dünya, küresel ölçekte bir krizle karşılaşmıştır. 2020 yılında patlak veren pandemiyle birlikte kriz daha da derinleşmiş; aynı şekilde, emtia fiyatlarındaki artışın, değerli madenlerde dolar bazında yüzde 30 seviyesindeki artışın, Brent petrolde yüzde 35 ve doğal gazda yüzde 350’ye yakın artışın da dünya ekonomisini derinden sarstığı ortadadır. Üzerine gelen gıda fiyatlarındaki artış, tedarik zincirlerinin kırılması ve özellikle hizmet sektörünün zarar görmesi de dünya ekonomisini çok büyük boyutlarda etkilemiştir. Tüm bunlara rağmen Türkiye olarak ortaya koyduğumuz politika ve reflekslerle örnek olmayı başardık” dedi.

Bekle’nin sözlerine tepki gösteren CHP’li Sertel, “Cemal, dünyayı bırak, Romanlara gel. Romanlara gel, bırak dünyayı, sen Roman milletvekilisin” yanıtını verdi.

AK Partili Bekle daha sonra, “Dünyanın en gelişmiş ülkeleri birer birer sınıfta kalırken, başta sağlık politikalarımız olmak üzere geniş ve kapsamlı sosyal politika ataklarıyla bu süreci en iyi şekilde yöneten ülkelerin başında geldik. Alın teriyle tarlasını süren çiftçilerimize, işçilerimize, esnafımıza, sağlıkçılarımıza, engellilerimize, öğretmenlerimize, yarınların teminatı gençlerimize, kadınlarımıza, çocuklarımıza, topraklarımızın mayası yaşlılarımıza, velhasıl toplumun her kesimine yönelik gerçekleştirdiğimiz politikalarla sosyal devlet anlayışında yeniliklerin öncüsü olduk. Tüm bunların yanı sıra, güçlü devletin en önemli göstergesi olan kültür ve sanatı asla geride bırakmadık. Salgın sürecinde sanatçılarımıza sağladığımız desteklerle kültür, sanat hayatımızın da devamlılığını sağladık” ifadelerini kullandı.

İzmir Milletvekili Sertel’e destek veren İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal ise, “Romanların yoksulluğunu anlat, Romanların yoksulluğunu” diyerek tartışmaya dahil oldu.  

Bekle bu kez CHP’lilere, “Romanlara geleceğim merak etmeyin” dedi.  Ardından da, “Kısacası, tüm politikalarımızı hak temelli anlayışımızın üzerine inşa ettik fakat maalesef birileri “Yiğidin hakkını yiğide teslim et.” anlayışını, şiarını çoktan unutmuşlar. Hayalleri dahi bizim gerçeklerimize erişemeyenlerin boş laflarına karşı icraatlarımızı hatırlatmak, en güzel cevap olacaktır. ümitsiz mektuplarla vesayet odaklarına el açanlar, helalleşme maskesini kullanarak devletin memurunu ve iş adamlarını tehdit edenler, şehit yakınlarına ağız dolusu küfür edenler, “Geliyor gelmekte olan!” naraları atıyorlar; kiminle, nereye geliyorsunuz; kimlere mesaj gönderiyorsunuz bilmiyorum ama biz Cumhur İttifakı olarak, Allah’ın izniyle, 2024 bütçesini de buradan yapmaya namzet olanlarız. Bakın, arkadaşlar, hiç öyle anlatmayın, biz bugüne kadar sırtımızı sadece milletimize dayadık, onların duasına güvendik. (AK PARTİ ve MHP sıralarından alkışlar) Hiçbir zaman da kindar cahillikle hareket etmedik Allah’ın izniyle. O yüzden zorunuza gitse de bu bütçeyi on dokuz yıldır biz yapıyoruz. Bu bütçeyi yüreğimizdeki aşkla yapıyoruz Sayın Sertel” açıklamasında bulundu.

CHP’li Sertel konuşma sırasında AK Partili Bekle’den İzmir Büyükşehir Belediyesi ve ilçe belediyelerine teşekkür etmesini istedi.

Bekle ise, “akın, saatlerce, sürecek projelerimizi açıklayabilirim ancak ben, size örneği kendi güzel şehrimden, İzmir’den vermek istiyorum: 30 Ekim depremini hepiniz hatırlıyorsunuz… Depremin ardından tüm İzmir tek yürek olduk, hamdolsun ki verdiğimiz tüm sözleri yerine getirdik. Konutları sahiplerine iade ettik, iş yerlerini teslim ettik, Alsancak Stadı ve yanında 96 büyük projeyi… Bakın, aramızdaki vizyon farkını anlatıyorum; Alsancak Stadı’nı, deprem konutlarını, iş yerlerini ve yanında 96 büyük projeyi de yapmak için liderimiz, Genel Başkanımız, Cumhurbaşkanımızı İzmir’de ağırladık. İHA, SİHA, Atak Helikopteri, yerli tank, yerli uydu üreten, yollar, tüneller yapan, Ayasofyayı aslına kavuşturan, yerli uçak motoru ve uçak gemisi için gün sayan, enerjide tam bağımsız politikalarla dünyada oyun kurucu Türkiye’yi inşa eden, gerçekleştiren vizyonu idrak etmenizi anlamıyoruz zaten. Biz, yeri geldiğinde, Esma’nın kurşun yiyen vücudunda… Suriyeli bir çocuğun gözyaşında… Gazzeli bir babanın feryadında, Keşmirli bir dedenin duasında umut olmayı bildik Allah’ın izniyle! Tüm teşkilatlarımızla “Dünya 5’ten büyüktür.” diyerek daha adil bir dünyaya haykıran birleşmiş yürekler olduk. Arkadaşlar, hiç boşuna anlatmayın. Her fırsatta, her konuşmasında “para, para” diyerek Roman konusunu ucuzlaştıran Sayın Purçu, “AK Parti ne yaptı?” diyorsun, hemen anlatayım AK Parti’nin ne yaptığını. Bugüne kadar bu ülkenin ötekileştirilenlerini, bu ülkenin yok sayılanlarını bu ülkenin öz evladı hissettiren partinin adıdır AK PARTİ, o liderin adı da “Recep Tayyip Erdoğan! İşte Sayın Purçu, bu öz güven paha biçilemez!” diye konuştu.

Bekle’nin konuşması sırasında yeniden söze giren CHP’li Sertel, “Ya, Romanlar açlıktan ölüyor, ölüyor! Romanlar ölüyor” ifadelerini kullanınca AK Parti İzmir Milletvekili Yaşar Kırkpınar ise, “Hadi be” diyerek duruma tepki gösterdi.

Sertel daha sonra da, “Müzisyenler intihar etti, intihar! Müzisyenler öldürdü kendini! Cemal Bekle, müzisyenler intihar etti, intihar! Müzisyenler öldü!

CHP’nin Roman Milletvekili Özcan Purçu ise, “Helikopteri mi yiyecek! Doğal gaz mı yiyecek Romanlar! Romanları konuşmadın ya” diyerek tepki gösterdi.

AK Partili Bekle bu kez, “Arkadaşlar “ilerleme raporu” diyorsunuz, Türkiye’yi ilerleme raporuna sokan CHP belediyeleridir; buna cevap vermiyorsunuz. “Kaynak” diyorsunuz, “Siz ne kaynak ayırdınız?” diyoruz. Özcan Purçu’yu belediyeye sokmayan zihniyet Romanlara ne yapar ki?” yanıtı verdi.

“SATAŞMA VAR” DİYEREK SÖZ İSTEDİ

AK Partili Bekle’nin açıklamalarının ardından TBMM Başkanı’ndan söz isteyen CHP’li Purçu, “Hatip buraya çıktı, doğal gazdan bahsediyor, ATAK helikopterinden bahsediyor; Romanlar mahallerinde aç, onu görmüyor. Ya, burada Roman kökenli bir vekilin ATAK helikopteriyle ne işi olur ya” dedi.

Tartışmalar şöyle:

CEMAL BEKLE -Bu ülke bizim! Bu ülke bizim!

ÖZCAN PURÇU -Bizim işe ihtiyacımız var, eğitime ihtiyacımız var, bizim barınmaya ihtiyacımız var.

ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) – Bravo!

ÖZCAN PURÇU (Devamla) – Zengin, açın hâlinden ne anlar ya, ne anlar ya? Cevizi götürmüşsünüz; hadi girin mahallere de göreyim sizi. Yoksul size oy vermeyecek, Roman mahallelerine girip oy isteyemeyeceksiniz; yüzünüz yok çünkü yüzünüz yok.

CEMAL BEKLE (İzmir) – Söylediklerinizin hepsi yalan!

ÖZCAN PURÇU (Devamla) –  Romanlara verdiğiniz tahribatı iki yüz sene düzeltemeyeceğiz, düzeltemeyecek bu ülke.

HASAN ÇİLEZ (Amasya) - Ne tahribatı?

ÖZCAN PURÇU (Devamla) - Bizi yoksulluğa gömdünüz, bitirdiniz.

HASAN ÇİLEZ (Amasya) - Ne tahribatı verdik; söyle hadi.

ÖZCAN PURÇU (Devamla) - Bakın, 35 milyar dolar -dün söyledin- Suriyelilere harcadınız, Roman mahallelerine bir kuruş para harcamadınız. Avrupa Komisyonundan gelen 20 milyon euroyu da harcamadınız, Romanların hakkını dahi yediniz.

YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) – Ayrımcılık yapma.

ÖZCAN PURÇU (Devamla) - Nerede 20 milyon euro, nerede? Avrupa Komisyonundan gelen 20 milyon euro nerede? İlerleme Raporu’na bir bakın. Avrupa Komisyonu uyardı sizi.

CEMAL BEKLE (İzmir) – Doğru söylemiyorsunuz.

ÖZCAN PURÇU (Devamla) - Roman Strateji Eylem Planı’nda hiçbir şey yapmadınız, Romanlara gelen parayı dahi kullandınız. Nerede para, nerede? Para nerede? Romanların hakkı nerede? Hadi söyleyin bakalım. Nerede?

CEMAL BEKLE (İzmir) – Başkanım, böyle olmaz, hatip yalan söylüyor

ÖZCAN PURÇU (Devamla) - Romanlar size hakkınızı verecek, sandıkta 1 tane oy alamayacaksınız, 1 tane oy alamayacaksınız.

Çok teşekkür ediyorum Sayın Başkanım. (CHP sıralarından alkışlar)

CEMAL BEKLE (İzmir) - Sayın Başkan, sataşma var, sataşmadan söz istiyorum.

BAŞKAN - Ne dedi sataştı?

CEMAL BEKLE (İzmir) - İsmimi andı “Ne yaptınız?” dedi.

BAŞKAN – Buyurun, gelin bakalım… (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) – İsim vermedi efendim.

DİRAYET DİLAN TAŞDEMİR (Ağrı) – Sataşmadı.

BAŞKAN – “Cemal Bekle” dedi.

ÖZCAN PURÇU (İzmir) – Ben isim vermedim Sayın Başkan, sataşmadım.

MAHMUT TANAL (İstanbul) – Tutanakları getirin, isim geçmedi ki Başkanım, genel ifadeler kullandı.

ÖZCAN PURÇU (İzmir) – Hayır, söylemedim Başkanım.

CEMAL BEKLE (İzmir) – “Cemal” dedi.

ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) – Sayın Başkanım, gruplar arasında ismen bir sataşma olmadığı müddetçe sonuna kadar gideceğiz, en son…

BAŞKAN – Tabii, bekliyoruz, onda bir şey yok ama Cemal Bekle Bey'in ismini verdi.

ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) – İsim vermedi efendim.

HASAN ÇİLEZ (Amasya) – Verdi, verdi.

YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) – Verdi, verdi.

CEMAL BEKLE (İzmir) – “Mahallene giremiyorsun.” dedi.

ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) – Vermedi. Tutanaklara bakın.

BAŞKAN – Tamam, tutanakları isteyeceğim.

Sayın Bekle, sizi yerinize alayım, tutanakları inceleyeceğim, buyurun.

ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) – Sayın Vekilim, oturur musunuz.

BAŞKAN - Tutanakları inceleyeceğim, ona göre söz vereceğim. Tutanakları istiyorum.

CEMAL BEKLE (İzmir) – “Zengin açın hâlinden ne anlar?” dedi.

BAŞKAN - Evet, dedi, dedi canım, onları demedi demiyorum ki, onları söyledi, müsaade edin.

ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) – Tutanaklara bakın.

BAŞKAN - Ben “Cemal Bekle” diye sizin isminizi verdiğini düşündüm ama vermediğini söylüyorlar, kayıtlara bakacağım.

MAHMUT TANAL (İstanbul) – Getirin söylenmediği için telaffuzu yok. tutanakları getirin Başkanım.

BAŞKAN – Arkadaşlar, şöyle, bakın…

ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) – Tutanaklara bakalım.

BAŞKAN - Müsaade ederseniz Sayın Özkoç…

Ben ismini söyledi gibi düşünüyor, hatırlıyorum ama bu arada direkt olarak kendisi dönerek, direkt olarak yüzünü Sayın Bekle’ye dönerek mahallere dahi giremediğini söyledi hatta zenginleştiğini söyledi yani bunlar ağır hakaretler aslında yani doğrusunu istiyorsanız değil mi? Hakaret kabul etmiyorsunuz bunları.

MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Çankırı) – Sayın Başkan, biraz evvel, sayın konuşmacı, milletvekilimize dönerek bizzat hitap ederek kendisine sözler söyledi, açık yani.

ALİ KENANOĞLU (İstanbul) – Ya, her sene bütçede, 2 Roman arkadaş birbiriyle çatıştırılıyor. Bu yanlış bir şey ya! Ayıptır ya!

BAŞKAN – Sayın Özkoç, buyurun, siz söyleyin.

MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Çankırı) – İsmini zikredip zikretmemesinden ziyade doğrudan kendisini kastederek ithamlarda bulundu; açık, açık.

BAŞKAN - Sayın Akbaşoğlu, müsaade edin sizi dinledim, şimdi de Sayın Özkoç’u dinleyeceğim.

ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) – Efendim, şimdi, gruplar arasında hem muhalefetten hem iktidardan buraya, hatipler çıkıyor, onlar bizim gruplara bakarak bizimkiler de diğer gruba bakarak çok şey söylüyoruz.

CEMAL BEKLE (İzmir) – Sayın Purçu, direkt beni hedef gösterdi.

ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) – Bunların hepsini sataşma kabul edersek biz bunu bitiremeyiz bir anlaşma yaptık. Ama ismen, ismen…

RAMAZAN CAN (Kırkkale) – Ama döndü “Zengin açın hâlinden ne anlar?” dedi.

BAŞKAN – Anlaşmamız var, o yüzden zaten tutanaklara bakacağım diyorum size.

ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) – Evet, ben de öyle diyorum.

İsmen “Engin Özkoç” diye veyahut herhangi bir Adalet ve Kalkınma Partili kişiye ismen bir sataşma olursa o zaman onun hakkıdır çıkmak. Durum budur efendim. Kayıtlara bakın.

YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) – “Roman vekil” dedi, biz de başka Roman vekili yok, 1 kişi var.

ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) – Yok, yok ismen.

BAŞKAN – Arkadaşlar, müsaade eder misiniz?

Bakın, Grup Başkanlarının gruplar arasında bir mutabakat var.

YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) – Ama Roman vekili 1 kişi var.

ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) – O arkadaşımızın ismini verdi, biz burada etnik kökene göre hareket etmiyoruz.

BAŞKAN - Bu mutabakat çerçevesi içerisinde Genel Kurul çalışmaları götürüyoruz ama istiyorsanız mutabakattan vazgeçelim, benim için fark etmez.

Sayın Bekle, sizi yerinize alayım lütfen.

MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Çankırı) – Tutanaklara bakarak bu şeyi değerlendirmenizi istirham ediyorum.

BAŞKAN – İstedim tutanakları, ne olur bana da ne yapacağımı öğretip durmayın burada, bırakın da ben de kendi işimi yapayım. (CHP ve İYİ Parti sıralarından alkışlar)