Menduha Ceylan/EGEDESONSÖZ- Ege Bölgesi’nde sayıları gün geçtikçe artan Jeotermal Enerji Santralleri (JES) dolayısıyla Ege Bölgesi tarımının gördüğü zarar her geçen gün artarken geçtiğimiz gün İnciraltı’nda JES’lerle ilgili olumlu görüşlerin paylaşıldığı bir zirve gerçekleşti.
CHP’Lİ BAYIR’DAN ‘JES’ ÖVGÜSÜ: GİTTİĞİM YERLERDE SORUN GÖRMEDİM!
Cumhuriyet Halk Partisi İzmir Milletvekili Tacettin Bayır'ın da bulunduğu TBMM Sanayi, Ticaret ve Enerji Komisyonu üyeleri, İzmir Valisi Yavuz Selim Köşger ve JED Başkanı Ali Kındap’la yemekte bir araya geldi. Heyet, Vali Köşger'e, Ege Bölgesi'nde yaptıkları JES ziyaretlerinden edindikleri izlenimleri aktardı.
Komisyon üyelerinin Aydın, Denizli ve Alaşehir'de bulunan beş farklı firmayı ziyaret ettiklerini belirten Bayır, JES’lerle ilgili “Ben CHP'li bir Milletvekili olarak gittiğim yerlerde jeotermal kuyulardan kaynaklı bir sorun görmedim. Tam tersine, enerjide dışa bağımlılığın önünü kesebileceğimiz yatırımlar olduğunu gördüm” ifadelerini kullanmıştı.
ÇOK CİDDİ SIKINTILARA NEDEN OLDUĞUNU BİLİYORUZ!
Bayır’ın JES’lerle ilgili yaptığı açıklamalarla ilgili konuşan Tarım Yazarı Ali Ekber Yıldırım, “Tacettin Bayır neye dayanarak bunu söyledi, elinde bir rapor var mı bilmiyorum… Alternatif enerji kaynakları olan jeotermal, güneş enerjisi gibi kaynaklar çok olumlu olarak kabul ediliyor, en azından kömüre, fosil yakıtlara göre zararı daha az diye düşünülüyor. Ancak bu kaynakların tarımsal etkisi yönüyle değerlendirilmesi gerekiyor. Aydın bölgesinde incir başta olmak üzere jeotermal enerji santrallerinin doğru kullanılmadığında çok ciddi sıkıntılara neden olduğunu biliyoruz” dedi.
İHRAÇ EDİLEN ÜRÜNLERDE AĞIR METALLER SAPTANDI
JES’lerin tarıma verdiği zararlar konusunda birçok verinin olduğuna dikkat çeken Yıldırım, “İhraç edilen ürünlerde ağır metallere rastlandığını biliyoruz. Tacettin Bey neye dayanarak söyledi bilmiyorum ama o bölgedeki üreticiyle, ihracatçılarla konuştuğunuzda jeotermal kaynaklı sorunlar hep dile getiriliyor. Aydın Adnan Menderes Üniversitesi’nden Sunay Dağ’ın doktora tezinde bulunan raporlarla da incire verilen zarar ortaya konulmuş vaziyette. Pandemiden önce İzmir Ticaret Borsası’nda 1 gün süren, jeotermal konusunun ele alındığı geniş kapsamlı bir toplantı gerçekleşmişti... Hatta burada da tüm uzmanlar tarımın jeotermale verdiği zararlar konusunda hem fikirdi. Jeotermal kaynakları ciddi bir nem ortamı oluşturması sebebiyle ürünün kurutulmasında sıkıntılar yaşanmasına neden oluyor. Bu da üründe aflatoksin gibi küf hastalıklarına yol açıyor. Bu da önemli bir sorun. Burada kimse jeotermal enerjiye karşı değil, Dikili’de seralarda kullanılıyor. Burada Türkiye’ye bir avantaj da sağlıyor maliyetleri düşürerek ama reenjeksiyon dediğimiz geri basma işlemi santralde yapılmadığı zaman ciddi bir sıkıntı meydana geliyor. Bu konuda çok daha hassas davranılması gerekiyor” diye konuştu.
ENERJİ İÇİN GIDADAN VAZGEÇEMEYİZ
Yıldırım, pandemiyle birlikte tarımın, gıdanın önemini bir kez daha anlaşılmış olduğunu söyleyerek, binlerce yıldır bölgede yetişen ürünlerin korunması gerekliliği hakkında “İncir, zeytin, üzüm binlerce yıldır bu bölgede yetişen bir ürün. Jeotermal enerji santralinin kurulduğu kaynak ise sınırlı. Binlerce yıldır devam eden bir ürünü yok edilmesinin kabul edilebilir bir yanı yok. Bu nedenle ilgili kurumların, yetkililerin ortaya bir irade koyarak tarım ürünlerini bu tehlikelerden koruması lazım. Enerji için gıdadan vazgeçmeyiz. Elbette enerji de gerekli ama böyle bir tercih yapmamız gerektiğinde tabi ki tarımdan, gıda; zeytinden, incirden yana olmalıyız” dedi.