GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Ekonomi
29 Ağustos 2024 Perşembe 11:38

Sektörde Dilan Polat ve ekonomi etkisi… Güzellik salonları krizde!

Güzellik salonu işletmecileri, hem ekonomiden hem de kara para aklama iddiaları sebebiyle olumsuz etkileniyor. İzmir Kuaförler, Manikürcüler ve Güzellik Salonu İşletmecileri Odası Başkanı Sezai Apaydın, “Dilan Polat olayı yüzünden zannediliyor ki bütün güzellik salonları kara para aklıyor. Öyle bir şey yok” dedi. Ekonomik krizden etkilendiklerini söyleyen Apaydın, “Çok acil bir ihtiyaç olmadıkça insanlar güzellik salonlarına gitmiyor. Özellikle epilasyon ile ilgili çok ciddi bir ihtiyaç yoksa insanlar kendi evinde ağda ile idare ediyorlar” dedi.

Büşra ÇETİNKAYA / EGEDESONSÖZ -  Ekonomik kriz ve döviz kurundaki artış, güzellik salonu işletmecilerini de vurdu. Kullandıkları cihazların yüzde 80’i ithal olan güzellik uzmanları, maliyetleri karşılamakta zorlanıyor. Maliyetleri karşılayamayan işletmeciler ise kepenk kapatmaya başladı.

Sosyal medya fenomeni ve güzellik merkezi sahibi Dilan Polat’ın işletme üzerinden kara para akladığı iddiaları ile oluşan algı, işletmecilerin başına bela oldu.

Egedesonsöz’e konuşan İzmir Kuaförler, Manikürcüler ve Güzellik Salonu İşletmecileri Odası Başkanı Sezai Apaydın, güzellik salonu işletmecilerinin yaşadığı ekonomik sorunları ve Dilan Polat olayından nasıl etkilendiklerini anlattı.

‘KULLANILAN ÜRÜNLERE HER GÜN ZAM GELİYOR’

Apaydın, şunları söyledi:

“Kiralarda çok ciddi bir artış yaşandı. Güzellik uzmanlarının kullandığı ürünlerin yüzde 80’i ithal ürün. Kozmetik ürünlerinin çoğu yurt dışından ithal ediliyor. Dolar ve Euro yerinde durmuyor, sürekli yukarı doğru çıkıyor.  Güzellik uzmanlarının kullandığı ürünlere her gün zam geliyor. KDV yüzde 20 olduğu için buradan da çok ciddi bir mali yük biniyor. Sonuç olarak bu yükün altından kalkabilmek için fiyatlara zam yapılıyor. Müşteri kaçmasın diye olabildiğince uygun fiyatlar belirliyorlar, kampanyalar yapıyorlar.”

EPİLASYONA GELMİYORLAR, EVDE AĞDA YAPIYORLAR
Müşterinin ekonomik krizden etkilenerek güzellik salonlarını daha az tercih etmeye başladığını belirten Apaydın, “Zaten ekonomik kriz var, halkın üzerinde bir baskı var. Güzellik salonlarına ilgi azaldı. Çok acil bir ihtiyaç olmadıkça insanlar güzellik salonlarına gitmiyor. Özellikle epilasyon ile ilgili çok ciddi bir ihtiyaç yoksa insanlar kendi evinde ağda ile idare ediyorlar. Güzellik salonları şu an krizde... . Güzellik uzmanlarının kullandığı ürünler de gerçekten çok pahalı. Kullanılan cihazların fiyatı 300-500 bin lira arasında. Bu yatırımı yaptıktan sonra karşılığında ancak geçimini sağlayıp, çarkı döndürebiliyor ve işletmeyi devam ettirebiliyorsa çok başarılı sayılır. Maalesef o da olmuyor. Hiç kimse Bağ-kurunu, sigortasını dahi ödeyemiyor. Sosyal güvenceleri bile geride kalıyor” dedi.

GÜZELLİK SALONU UZMANLARI, KARA PARA AKLIYOR KONUMUNA DÜŞÜRÜLDÜ

Apaydın, Dilan Polat olayından sonra güzellik salonlarında yaşanan algının etkilerini şöyle anlattı:

“Dilan Polat olayı yüzünden zannediliyor ki bütün güzellik salonları kara para aklıyor. Öyle bir şey yok. Herkes evine ekmek götürmek için bu işin kursuna gidiyor, öğreniyor. Dilan Polat olayı bana göre ciddi bir fantezi. Özellikle kurgulanmış bir durum. Bunu bütün güzellik uzmanlarına mal etmenin de hiçbir anlamı yok. Öyle bir şey olabilir mi? Maalesef böyle bir algı yaratıldı. Güzellik salonu uzmanları, kara para aklıyor konumuna düştüler. Aslında denetimin ilk başlarında, ruhsatlandırma işleminde iş yeri açan kişinin yüzde 100 belgelerinin olması gerekiyor. Maalesef iş adamları bu işe yatırım yapıyorlar. İnsanları bu tip olumsuz davranışlara itiyorlar. Üç beş tane varsa böyle kötü örnek teşkil ediyor. Normal güzellik salonlarının ve uzmanlarının başına dert oluyor. Herkes o gözle bakıyor.”

‘BUNU SADECE İZMİR’DE YAŞIYORUZ NE HİKMETSE’
Türkiye genelinde kullanımı yasal olan ancak İzmir’de yasal olmayan cihazların olduğuna dair iddiaları doğrulayan Apaydın, “Maalesef bunu sadece İzmir’de yaşıyoruz ne hikmetse. Özellikle denetim memurlarının güzellik salonlarına garezi mi vardır ne vardır bilmiyorum. Örneğin G5 diye bir masaj makinesi var. Bu makine normal bir masaj makinesi. Denetimde bir memuru ya da il sağlık müdürlüğün ‘kaldır bu ürünü, bu yasak’ diyor. ‘Bu markayı sadece sağlıkçılar kullanabilir’, ‘bu makine selülit tedavisi yapıyor’ diye argümanlar sunuluyor. Masaj yapan, selüliti önleyici bir masaj aleti halbuki.

Denetime gelen kişi de bilmiyor ne olduğunu. Oysa ellerinde bütün belgeler var. Ruhsatlandırma işleminde serbest olduğuna dair bilgiler var. Bunları ortaya koydukları halde ciddi bir şekilde piyasada gerilim yaratıyorlar. Yaptıkları yüz binlerce liralık yatırımı çöpe atmalarına sebep oluyorlar. Bir iş yapamadıktan sonra bu mekanı işletmenin anlamı da kalmıyor. Güzellik salonlarında çok ciddi kapanışlar da var” ifadelerini kullandı.