GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Politika
25 Eylül 2024 Çarşamba 12:17

Kayıp vekil ortaya çıktı!

İl başkanlığı sürecinin ardından 2023 seçimlerinde milletvekili seçilen ve vekil seçildikten sonra sessizliğe bürünen İYİ Partili Hüsmen Kırkpınar, il başkanlığında düzenlenen toplantıda ortaya çıktı. Kırkpınar, toplantıda Çeşme Projesi’ne dair görüşlerini aktararak, “Eğer bir ferman çıkmışsa bu fermanı önlemek dayanışma ve dirençle olur” dedi.

Ozan EKİZ/EGEDESONSÖZ- İYİ Parti İzmir Teşkilatı’nda uzun süre il başkanlığı görevini yürüten ve 2023 seçimlerinde milletvekili seçilen Hüsmen Kırkpınar, vekil seçilmesinin ardından sessizliğe bürünmüştü.

Kentte çok fazla görünmeyen Kırkpınar, bugün İzmir İl Başkanlığı binasında düzenlenen toplantıya katıldı.

Toplantıda ülke gündemine ve İzmir kent gündemine dair önemli açıklamalarda bulunan Kırkpınar, aylar sonra basına açıklamalarda bulunmuş oldu.

SAĞLIK BAKANI’NA ‘ŞEHİR HASTANESİ’ SORULARI
İzmir Şehir Hastanesi’nde ve ülke genelindeki sağlık sorunlarına değinen Kırkpınar, “Hayatımız için önemli olan şeylerin başında sağlık geliyor. Dilimize yerleşmiş bir terim var; her şeyin başı sağlık. Dolayısıyla mevcut iktidarın 22 yıllık geçmişinde olmazsa olmazımız dediği şehir hastaneleri projesi var. 19 ilde 24 şehir hastanesi var. Bunlardan bir tanesi gecikmekle beraber İzmir’deki hizmete geçti. Ben buradan Sağlık Bakanı’na sesleniyorum; İzmir’deki hastalar şehir hastanesine gidiyor. Yığılmalara neden oluyor. Bu sorunun giderilmesi için ne gibi önlemler düşünülüyor? Randevu alınması zorlaşıyor. MR için bugün hastaneye gitseniz elinize tutuşturulan pusulada en az 6 ay sonraya gün veriliyor. İzmir’de yaşandığı gibi her ilde yaşanmaktadır. Yap İşlet Devret modeli ile yapılan hastaneler eğitim araştırma hastaneleri varken yapıldı. Depreme dayanıksız olduğu tespit edilen hastaneler hangileridir, şu ana kadar kaçı yenilendi? Bakan Bey’e sorduk. Şubat ayında sormuştuk bu soruyu. Bakan Bey gittiği için şu anki bakanın ismini hatırlamıyorum. Tek adam rejiminin getirdiği bir heyet var. Sorumsuz insanlar sorumluluk makamında oturuyorlar. 2018 yılına kadar iyi kötü hizmetler görülüyordu. 2018 yılında ekonominin başına getirdiği damadının ve sonrasında MB Başkanı değişmesine dair sür git halen devam ediyor. Bakanlar Kurulu içerisinde yer alan kişilerin yetersizliği yönetim anlayışından kaynaklanıyor” dedi.

‘9 EYLÜL ACİL’İ NEDEN KAPATILDI?’
İzmir’de depreme dayanıksız olması sebebiyle kapatılan hastanelere değinen Kırkpınar, “İzmir’de depreme dayanaksız 12 hastane var. Acil servisi kapatılan 9 Eylül Üniversite Hastanesi var. Ciddi bir hekim eksikliği meydana geldi. Mobbing, düşük ücret hekimlerin hastanede kalmamalarına sebep oldu. Üniversite hastanesi olması sebebiyle bölgenin can damarıydı. Acil servis kırmızı alan hariç kapatıldı. İzmir’de depreme dayanıksız bu kadar hastane varken burada acil servisin tamamı tadilata alınıyor. Bir acil servisin kapanması görülen şey değildir. Yöneticilerin liyakatsızlığı sebebiyle Eski İl Sağlık müdürü yeniden atandı” ifadelerini kullandı.

‘30 YILDIR İKTİDAR OLAN BELEDİYE EL YORDAMIYLA KÖRFEZİ ÇÖZMEYE ÇALIŞIYOR’
İzmir Körfezi’ndeki balık ölümlerine değinen Kırkpınar, “20 Ağustos’ta Turan sahiline ölü balıkların vurmasıyla İzmirli bir kabusa uyandı. 30 yıldır sosyal demokrat belediyeciliğin olduğu kentte el yordamıyla çözülmeye çalışıldı. Yapılan şeyler yetersiz kaldı. Pasaport İskelesi önünde denizin kahverengiye dönmesini gördük. Karşıyaka’dan Konak’a kadar her tarafta bir koku ve çöp havuzuna dönmüş bir körfez ve ölümler var” dedi.

‘HÜKÜMET İZMİR’E NEDEN ŞAŞI BAKIYOR?’
Körfez konusunun sadece yerel yönetimler ile ilgili olmaması gerektiğini ve merkezi hükümetin de sorumluluk alması gerektiğini belirten Kırkpınar, “Bu konunun sadece yerel yönetimlere devredilmesi kadar yanlış bir şey yok. Kendilerine ait belediyelerde başarı hikayesini yazdıklarını anlatan iktidar İzmir’e neden şaşı bakıyor? Sahilde hissettiğimiz koku tüm İzmirlilerin sorunu ve sorumluluğundadır. İzmirlilerin burada kabahati ne? Biz bunu hak ediyor muyuz? Körfez bu haldeyse Türkiye’nin tamamına talip olacağız diyen muhalefetin de bu çözümün hem hükümet hem yerel yönetim alanında ele alınarak ortak bir akılla çözülmelidir. Akademisyenlerle, çevreci bürokratlarla bir araya gelip çözebilir. Günü geldiğinde her iki iktidarın da bir seçim sonra sonlarının hüsran olacağını bildiriyorum” ifadelerini kullandı.

İLÇE BELEDİYELERİNE SALVO: ETKİNLİK YAPALIM AMA…
İlçe belediyelerdeki hizmet eksikliğine değinen Kırkpınar, şunları söyledi:

31 Mart günü seçilmiş olan belediye başkanlarının hizmetleri gözümüzün önünde. Gördüğümüz manzara korkunç. Sokaklarda çöp eksik değil. Gecenin bir saatinde can güvenliğini sağlaması gereken kolluk kuvvetlerinin eksikliği var hem de zabıta araçları göremiyorum. Kültürel miraslarımıza sahip çıkacağız, etkinlerimiz sürecek ama iktidarın yan gözle baktığı İzmir’de kenar mahallelerdeki okullara en azından bir öğün yemek hizmeti verilmesi gerekir. Etkinlik olsun ama gece yatağa aç giren çocuk annesinden 50 TL alsa yetmeyecek. Okulda geçirdiği süreçte harcadığı paradan bahsediyorum. Ayni yardım yapılmalı ve gıda verilmeli. En azından süt verilmeli

ÇEPERDEKİ İLÇELERE VERİLEN DESTEK KONUSUNDA DENGESİZLİK VAR
Kıyı ilçeler ve çeperdeki ilçeler arasında dengesizlik var. İzmir’de belediye başkanlığımız yok ama iki iktidar partisinin belediye başkanları var. Sadece büyükşehir değil imkanı olan ilçe belediye başkanları da yapması gerekir. Yoksul insanların çocuklarını mutlu etmek kamu görevi gören herkesin boynunun borcudur.

‘GEDİZ ELEKTRİK İLE İLGİLİ SORU ÖNERGELERİ VERDİM’
Alsancak’ta elektrik akımına kapılması sebebiyle hayatını kaybeden Özge Ceren Deniz ve İnanç Öktemay'ı anan Kırkpınar, “Alsancak’ta yağmurlu bir havada elektrik akımına kapılarak hayatını kaybeden insanlar oldu. Tutuklanan bir kişi var. Sık sık elektrik kesilmeleri ile ilgili Enerji Bakanlığı’na soru ve araştırma önergesi verdim Gediz Elektrik ile ilgili. 34 soru önergesi verdim. 6 araştırma önergesi verdim. İzmir ve Türkiye ile ilgili 28 konuşma. Komisyonlarda 20’nin üzerinde konuşma yaptım. Partili cumhurbaşkanlığı yönetim sisteminde muhalefetin yapacağı bir şey yok. Yerel yönetimlerde her bir partinin halka hizmeti noksansız olarak götürmemiz gerekiyor” dedi.

‘İZMİR’DEKİ YANGINLARIN AFET OLMASININ SEBEBİ REJİM SORUNU’
İzmir’de yaşanan orman yangınlarının afet boyutuna gelmesinin sebebinin rejim sorunu olduğunu belirten Kırkpınar, “İzmir’de 16 Ağustos akşamı saat 21:00 civarında yaşanan bir afet var. Görev sebebiyle sorumluluk makamında olanların müdahale konusunda bir işaret beklemek konusunda vahim bir şey olamaz. Bu yangınlar göz göre göre geldi. Yangın sonrasında il başkanımız, iki Bursa ve bir Yozgat milletvekilimizle birlikte ziyaretler gerçekleştirdik. Evleri yanan insanların dertlerini dinledik. Verdikleri desteğe bakınca 2 asgari ücreti geçmiyor. İl başkanımızla birlikte Tire ve Bayındır’a gittik. Üç dört köyden başka yer afet bölgesi ilan edilmedi. Oralarda arıcılık yapan insanlar var. Bu gecikmelerin temel sebebinde en tepeden talimat ve emir beklemek. 6 Şubat’ta yaşadığımızı biz İzmir’de yaşadık. Saatlerce yangın sürdü ve çevre illerimizde de yangın olduğu için aynı dönemde yangın yerlerine giden ekipler maalesef söndürme konusunda… Fırtınaya dönen rüzgarlar elbette etkili olmuştur fakat Türkiye’nin iklimini bilmesine rağmen önleyici tedbir alınmıyor” ifadelerini kullandı.

‘İZMİR’DE DOMATESLERİN ÜZERİNDEN TRAKTÖRLER GEÇTİ’
Tarım alanında yaşanan sorunlara değinen Kırkpınar, “İzmir’de domates tarlalarının üzerinden traktör geçip gitti. Bu kadar mı duyarsızlık olur? Hükümetin çay ve fındık üzerinden verdiği alım fiyatları… Her alanda tekelleşme olduğu gibi fındık ve çaydaki tekelleşme devam ediyor. Alım fiyatları açıklanıyor, depolarda yer yok deniyor ve yok pahasına ürünler satılıyor. 1 milyon 100 bin kişi geçim sağlarken 400 bine düştü. 700 bin insan politikalar yüzünden tarımdan çekiliyor ve büyükşehirlerde iş arıyor. Yoksulluğun dip olduğu bir dönemi yaşıyoruz. Çiftçi aslında dert ekip, borç biçiyor. Tezgahta limon 80 TL, AVM’lerde 100 TL ama üretici yok pahasına satıyor” ifadelerini kullandı.

TELEFON OPERATÖRLERİNE GELEN ZAMLARI DEĞERLENDİRDİ
Telefon operatörlerine gelen zamları değerlendiren Kırkpınar, “Tek adam rejimi sonrasında Cumhurbaşkanı bazı kamu bankalarını ve kamu kuruluşlarını Varlık Fonu diye bir fonda topladı. On milyonlarca abonesinden gelir elde eden Türk Telekom KKM’ye şirket dövizlerini koyup 7 milyar TL gelir elde etti. Bu şirketler yüzde 200 zam yapıyor. Elindeki dövizi KKM’ye yatırıp kar elde ediyor, diğer yandan müşterilerine verdiği hizmetin fiyatını artıyor. Herhangi bir kurum inceleme başlatamıyor, Varlık Fonu’ndaki şirketlere Sayıştay denetimi yapılmıyor” ifadelerini kullandı.

‘BAKANLIKLARDAN MIYMIY CEVAP GELİYOR’
Üniversiteler açılmadan önce yurt sorunlarının yeniden yaşanabileceğine dikkat çeken Kırkpınar, “30 Eylül Pazartesi günü bütün üniversiteler açılıyor. Geçtiğimiz yıl yurt problemlerini dile getirdim. Bu dönemde Milli Eğitim Bakanı’na soru önergesi gönderdim. Soru önergesi olarak; yurtlardaki yemekler, asansör kazalarını, yurtların fiziki yeterliliklerini sorduk. Hala cevap gelmedi, 1,5 ay önce soruları sorduk. Muhalefet olarak soruları yöneltiyoruz. Ya cevap gelmiyor ya da mıymıy cevap geliyor” dedi.

‘MUHALEFET PARLAMENTER SİSTEMDEN BAHSETMİYOR’
Muhalefet partisinin ‘parlamenter sistem’ üzerine siyaset yapmadığını belirten Kırkpınar, “Sistem içerisinde bakanların yapabileceği bir şey yok. Bakanlık konusunda gelen gideni aratıyor. Biz kurulduğumuz günden beri güçlendirilmiş parlamenter sistem iddiamızı ortaya koyduk. Bugün muhalefet lideri ya da cumhurbaşkanı adaylarının ağzından parlamenter sistem geçmiyor. Sistem kötüyse gelen ya da giden farklı olmuyor. Bizim derhal 28’inci dönem milletvekillerinin bunu gözardı etmemesi gerekiyor. Herkes cumhurbaşkanı adayını konuşuyor. Mutlak suretle parlamenter sisteme geçeceğine yönelik vaat olması gerekiyor” diye konuştu.

ÇEŞME PROJESİ HAKKINDA: FERMAN ÇIKMIŞSA ÖNLEMEK DAYANIŞMAYLA OLUR
Çeşme Projesi hakkında Cumhurbaşkanı Cevdet Yılmaz’ın söylemleri üzerine konuşan Kırkpınar, “Çeşme projesi İzmir’in güzide yerlerinden biri olan yere kıymamalarını diliyorum. Yargıya taşınası ve Cumhurbaşkanı Yardımcısının söylemleri var. Can Atalay mahkeme kararıyla milletvekili olmasının önü açıldı ama mecliste bu hakkı elinden alındı. Muhalefet çağrı yaptı. Can Atalay’a destek verenlerle arbede yaşandı. Eğer bir ferman çıkmışsa bu fermanı önlemek dayanışma ve dirençle olur” dedi.

ÖZLALE’NİN İSTİFASI KAN KAYBINA SEBEP OLMAZ

Son olarak İzmir Milletvekili Ümit Özlale’nin partiden istifasını değerlendiren Kırkpınar, şunları söyledi:

Prensip olarak partimizden istifa etmiş hiçbir milletvekilinin arkasından konuşma kültürümüz yok. Kan kaybı olarak görmüyorum.