GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Ekonomi
8 Ocak 2016 Cuma 11:13

İzmir'de gelecek zirvesi: Yenilenebilir enerjide Türkiye!

Yenilenebilir enerji kullanımının arttırılması ve geliştirilmesi kapsamında İzmir'de “Rüzgar ve Güneş Enerjisinde Türkiye” konulu sempozyum düzenlendi. Toplantıda Türkiye’de verimli üretim ve temiz bir çevre için yenilenebilir enerji dönüşümünün sağlanmasının önemi konuşuldu.

Onur DENİZ/EGEDESONSÖZ - Paris İklim zirvesinde en çok tartışılan konu olan yenilenebilir enerji dönüşümü konusunda uzmanlar konuyu İzmir’de masaya yatırdı.

Gelecek Yenilenebilir Enerjide Platformu tarafından düzenlenen etkinlikte, “Yenilenebilir Enerji Devriminde Türkiye lider mi olacak? Takipçi mi?” Sorusuna cevap arandı.

Duble Tree Otel’de gerçekleşen sempozyumun moderatörlüğünü Ekonomi Gazetecileri Derneği Başkanı Celal Toprak yaparken, Dünya Gazetesi Yazarı Rüştü Bozkurt, Bilgi Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ali Nezihi Bilge, Yaşar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. M. Cemali Dinçer  Greenpeace Rüzgar Enerjisi Bölge Koordinatörü İbrahim Çiftçi, Yıldız Teknik Üniversitesi Rüzgar Enerjisi Kulübü Soner Gültekin katıldı.

ŞEHİR EFSANESİ DEĞİL FİZİBİLİTE
Sempozyumda sözü ilk olarak Dünya Gazetesi Yazarı Rüştü Bozkurt aldı. Yenilenebilir enerjide bilgi kirliliği hakkında konuşan Bozkurt, ”Yenilenebilir enerjide şehir efsaneleri yaratılmaya çalışılıyor. Bir insan elinde olan kaynakları kullanmak zorundadır. Jeotermal enerji bizim için önemli bir kaynaktır. Ama biz bunu iyi kullanamadık. Türkiye’de söylenilen laflarla elde edilen kıyaslandığında tutarsızlık olduğunu görüyoruz. Yenilenebilir enerjide her şeyden önce işi bilip konuşmak gerekiyor. Dolduruşa gelen gazete haberleriyle yatırım yapıldığında bunların başarıya ulaşmadığını görüyoruz. Kesinlikle ülkemizin kaynakları çok ciddiye alınmalıdır. Bir stratejiden çıkmayan hiçbir kavramın dayanağı yoktur. Bütün bunların hepsinde fizibilite eksiği var. Gerekli çalışmaları, araştırmaları yapmadan yatırım yaparsanız batarsınız” diye konuştu.

YOL AYRIMINDAYIZ
Greenpeace Rüzgar Enerjisi Bölge Koordinatörü İbrahim Çiftçi, konuşmasında Greenpeace Enerji Devrimi projesini anlattı. Enerji devriminde kömür kullanımının son bulması gerektiği hakkında konuşan Çiftçi, ”Türkiye’deki kömür kullanımında bir yol ayrımındayız. Yenilenebilir enerji çalışmaları devam ederken, 2023 hedefleri de üretim kapasitesini ikiye katlamayı hedeflemektedir.  Böyle bir yol ayrımındayken geçmişin teknolojiklerine değil, geleceğin teknolojilerine yatırım yapmamız gerekiyor” dedi.

Çiftçi’nin ardından söz alan Yıldız Teknik Üniversitesi Rüzgar Enerjisi Kulübü Başkanı Soner Gültekin, yenilenebilir enerji teknolojilerinin geliştirilmesi gerektiğini söyledi. Gültekin, ”Biz bu alanda ilerlemek istiyorsak, yenilenebilir enerjide yetkin mühendisleri çekmemiz gerekiyor. Yenilenebilir enerjiye geçebilmemiz için teknolojileri geliştirmemiz lazım” ifadesini kullandı.

SU AKAR TÜRK BAKAR
Toplantıda söz alan Yaşar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. M. Cemali Dinçer, ”Türkiye’nin üç tarafı denizlerle çevrili; güney ve batı bölümü yılda ortalama 300 gün güneşli gün yaşıyor. ‘Su akar Türk bakar’ çok doğru bir söz. Potansiyelleri değerlendirmede çok eksik kalan bir ülkeyiz. Potansiyel enerjiyi sürdürülebilirlik açısından kullanabilmeliyiz. Balçova’daki enerji potansiyeli var. Ondan da tam olarak yararlanamıyoruz. İzmir’de ciddi bir hava kirliliği var. Akşamları havayı solumak çok zor... Yenilenebilir enerji hava kirliliğine de çözüm getirebilir. Rüzgar enerjisi oldukça temiz bir enerji kaynağı olarak yer alıyor. Üniversitelere önemli görevler düşüyor. Yaşar Üniversite’sinde 3 yıl önce kurduğumuz enerji sistemleri mühendisliği bölümümüz var. Salt üniversite eğitimleriyle olmaz, toplumda genel farkındalık yaratmalıyız” şeklinde konuştu.

ÖNLEM ALALIM
Sempozyumda son olarak Bilgi Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ali Nezihi Bilge konuşmasını gerçekleştirdi. Bilge, ”Yeraltında bulunan madenlerin dörtte üçü çıkmamalı. Türkiye’nin durumunu düşününce oldukça enteresan bir rakam. Rüzgar enerjisindeki hedeflere ulaşabilmek için rekabetin de arkasında çok iyi fizibilite çalışmaları yapılması lazım. Rüzgar enerjisinin yaşama etkisi çok farklı. Hemen hemen her yere ÇED Raporu alınabilmekte, bu bilimsel olarak mümkün değil. Rüzgar enerjisindeki görsellik çok önemli. Gördüğüm kadarıyla rüzgar akımlarına göre kurulmuş değil, gelişi güzel sıralanmış vaziyette. Fizibilite raporları bunlara dikkat edilerek yapılmalıdır. Şu an Türkiye’deki üretimin yüzde 38’i Ege Bölgesi’nde 36’sı Marmara’da yüzde 0.66’sı Güneydoğu, yüzde 2 Karadeniz’de. Rüzgar enerjisiyle ilgili dağılım Marmara ve Ege’de yoğun. Tüm bu yatırımlara rağmen şu an Türkiye’de kurulu güç olarak yüzde 5 seviyelerinde bu kaça yükselebilir? Eğer tüm yatırımlar gerçekleşirse 200 milyar Euro’ya tekabül ediyor gelecek 10 yıldaki yatırım miktarı. Yenilebilir enerjiyi yaparken diğer üretim kaynaklarını da modernize edelim ve küresel ısınmaya karşı önlem alalım” diye konuştu.