Oktay GÜÇTEKİN / EGEDESONSÖZ - Ege Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (ESİAD) Başkanı Mustafa Karabağlı, göreve gelişinin ardından ilk kez basın mensupları ile bir araya geldi.
ESİAD toplantı salonunda düzenlenen basın toplantısında açıklamalarda bulunan Karabağlı, ayrıca basın mensuplarının sorularını da yanıtladı.
Yapım çalışmaları İzmir'de tartışmalara neden olan Çeşme Projesi'ni desteklediklerini belirten ESİAD Başkanı Mustafa Karabağlı, "İzmir ciddi bir ihracat potansiyeline sahip, bu yüzden bu hızı kesmeden yeşil mutabakatı sürdürmemiz gerekiyor. Biz de bu konuda sorumluluk almaktan kaçmayacağız” dedi.
İzmir’in hoşgörü şehri olduğunu ve 'mahalle baskısı' kavramının olmadığını vurgulayan Başkan Karabağlı, yatırımlar açısından kenti cazip bir hale getirdiğini vurgulayarak, “İzmir Türkiye'de baktığımızda vergilendirmede 3'üncü büyükşehir. Bu İzmir için önemli bir misyon. Ekonomiye ne kadar katkı koyduğunu gösteriyor. İzmir'in büyümeye yönelik potansiyelini gösteriyor. Çeşme yarımada projesini çok önemli görüyorum. Bunun bir fırsat olduğunu düşünüyorum. Çevre ile ilgili tereddütler olsa da kaçırılmayacak fırsat. Bu şekilde İzmir'in başka dertleri çok kolay ortaya çıkacaktır. Güzel bir havalimanımız var, direkt uçuş imkânları var. Bunları bir araya getirdiğimizde İzmir'in turizm potansiyelin çok yüksek olduğunu düşünüyorum. İzmir'in önemli bir avantajı da toleranslarıdır. İzmir rahat bir şehir, biz düşüncemizde rahatız. Birbirimize karşı tahammüllerimiz daha fazla var. Belki de bu konuda Anadolu'daki en önemli kent. Bu bir avantaj, bunu mutlaka kullanmamız lazım. Teknolojik yatırımların, yüksek teknolojilerin İzmir'de yer alması gerektiğini düşünüyorum. Z kuşağının aradığı imkanlar İzmir'de yok. Bu kuşağı cezbedecek iş imkanları İzmir'de yok. İzmir'in yarattığı toleranslı ortamda bunların barınabileceğini düşünüyorum. İnsan kaynağı olmadan olmaz. Mahalle baskısının olmadığı, farklı kültürlerin bir arada yaşadığı bir şehir için başka ne denebilir. Burası o manada çok ciddi bir fırsattır. Umuyorum ki bu anlamda merkezi hükümet, yerel hükümet ve STK'lar bu fikre sahip çıkabilir" dedi.
İNCİRALTI PLANLAMASINA DESTEK: NE OLURSA OLSUN DÜZENLENMELİ
Planlanma süreci devam eden İnciraltı hakkında da konuşan Karabağlı, "İnciraltı öyle ya da böyle, yeşil alan olur ya da düzenlenir, spor alanı olur ya da düzenlenir ancak ne olursa olsun düzenlenmeli. Orada şehrin ortasında kalan, İzmir'in akciğeri gibi söylemleri var ancak düzenlenmeli Orada artık tarımın yeri yok. Yüzde 10 yüzde 5 gibi yapılaşma yapı verilebilir... Alanda mülk sahiplerinin beklentileri de göz önüne alınmalı" ifadelerini kullandı.
İZMİR 4 VERİP 1 ALIYOR
İzmir'in verdiği vergiden karşılığını alıp almadığının sorulması üzerine de değerlendirmelerde bulunan Karabağlı, "Evet genelde söylenir İzmir'de 4 verilip 1 alınır diye. Maalesef böyle ancak şehirlerin gelişmişlik seviyesi ile de bunları analiz etmek lazım. Bunu eleştiriyoruz evet İzmir'in daha fazla hak alması gerekiyor ancak bir bir aynısını da bekleyemeyiz. İzmir gelişmiş şehir, gelişmesi gereken şehirler var. Çandarlı limanı ayrı bir tartışma konusu ancak sanayici İzmir limanını kullanmak istiyor, Aliağa'yı kullanmak istemiyor. İzmir limanını kullanımındaki doluluk anlamı yüzde 40-50 arasında" diye konuştu.
HÜKÜMET , YEREL YÖNETİM FARKLILIĞI İÇİN NET YORUM: İZMİR İÇİN DEZAVANTAJ
Yerel yönetim ve hükümet arasında yaşanan siyasi tartışmaların iş insanlarını etkilediğini belirten Karbağlı, "Yerel yönetimin yapmakta olduğu projelerden ya da merkezi hükümetin protokollerinden bahsediyorsak bazı şehirlerdeki gibi hızlı yürümeyebilir. Bu İzmir için bir dezavantaj. Metro başlasın ve hemen bitsin isteriz. Bu kadar yavaş olmamalı. Bunun bir yolunu bulmalıyız. Tunç Soyer başkanımız bu konuda uyumlu bir grafik çiziyor, hükümet ile çatışan bir yönetimi yok. Siyaset yapılıyor ve farklılıklar da olacaktır. Ancak bunu ciddi fikir ayrılığı ortamına getirecek bir ortam göstermiyor. Bunun bazı işlerin hızlanmasında katkı sağlayacaktır. Biraz bütçe ve para konuları var" dedi.
TRAFİK SORUNU: İŞ DÜNYASINI CİDDİ ETKİLİYOR
Son günlerde İzmir'in gündeminde yer alan 'trafik sorunu' hakkında da konuşan Karabağlı, "Trafik sorunu tabii ki iş dünyasını ciddi etkileniyor. Dün akşam Tunç Başkan'a da bu konuda geldi kendisine soruldu. İzmir'de pandemi nedeniyle ciddi bir araç sayısı artışı oldu. Bu da ciddi bir trafik yaratıyor ve insanlar bireysel seyahat etmeyi planlıyorlar. Bu aşılama ve pandeminin hafiflemesi ile birlikte trafikteki sıkışıklık bir nebze azalacaktır diye düşünüyorum. Bazı dokunuşlar ile biraz daha rahatlatacaktır ancak buradaki asıl mesele kişilerin toplu taşımaya yönelmesi" ifadelerini kullandı.
BÜTÜN SANAYİ DÜNYASI BÜYÜKŞEHİR'E DUA EDER
İzmir Büyükşehir Belediyesi'ne de sanayi bölgelerine otobüs konması çağrısında bulunan Karabağlı, "İş dünyası ve sanayi dünyası Büyükşehir Belediyesi'nden neler bekler. Biz ilk olarak belediyenin tüm kamuoyuna sunduğu 2-3 hizmet var. Bunlardan biri atık yönetimi. Çöp ve atıklarının iyi yönetilmesini bekler. Bu anlamda İBB yeni tesisini devreye aldı Ödemiş'te enerjiye dönüştürüyor bu da çok iyi bir proje. Dönem dönem yabancı misafirlerimiz geliyor sokağın ortasında çöpler var. Daha iyi bir sistem oluşturulmadı. Daha iyi bir anlayış oluşturmalıyız. Su konusunda İzmir kötü değil ancak tabii ki bir miktar akıllı su şebekesi, akıllı sistemlere yönelik çalışmalar yapılabiliyor. Büyük ölçekte yapılıyor ancak tabana inan kısımda başka şeyler yapılabilir. Tramvay ve benzeri ulaşım araçların hızlandırılması. Çiğli Tramvayı başladı ancak yavaş yavaş. Bunların hızlandırılması lazım. Biz arkadaşlarımız ya kendi araçları yada servislerle getiriyoruz. Yabancı ülkelerde servis mantığı yok. Bu kapsamda sanayici bunu bekler. Organize sanayi bölgelerin Büyükşehir Belediyesi'nin çok ciddi seviyede ulaşım imkanı vermesini bekleriz. Çiğli'deki tramvay bittiğinde çok ciddi bir rahatlık sağlayacak. Ancak servisi kaçıran birisi Kemalpaşa organize sanayi nasıl gidecek? Dar gelirli arkadaşlarımız da bu anlamda mağdur oluyorlar. Servisleri kaldıracak kadar ulaşım sağlanırsa bütün sanayi dünyası Büyükşehir'e dua eder. İzmir fuarlar şehiriydi, bu fikri de geriye döndürmek gerekiyor" diye konuştu.