GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Politika
8 Ekim 2024 Salı 14:41

İmamoğlu davası için uyarı: Herkes ayağını denk alsın!

CHP lideri Özgür Özel, partisinin grup toplantısında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Ekrem İmamoğlu hakkındaki 'ahmak davası' hakkında konuşan Özel, Türkiye 2024 yılında seçmenin seçme hakkının elinden alınacağı bir ülke haline gelirse bu devleti olmaktan zaten çıktı ama tescillersiniz bunu, dünyaya bir kez daha ilan edersiniz... Eğer ki bu dava siyasi yasakla sonuçlansın en kötüsü geride kalmadı en kötüsü önümüzde. Herkes aklını başına, ayağını da denk alsın" dedi.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, partisinin yeni yasama dönemindeki ilk TBMM Grup Toplantısı'nda gündemdeki konulara dair açıklama yaptı.

İYİ PARTİ'DEN İSTİFA ETTİ, CHP'YE KATILDI 

Öte yandan 24 Temmuz'da İYİ Parti’den istifa ettiğini duyuran Nimet Özdemir, CHP'ye katıldı. CHP lideri Özel, Özdemir'e bizzat rozet taktı.

Özdemir'in katılımıyla CHP'nin Meclis'teki sandalye sayısı 128 oldu. 

Ayrıca İYİ Parti'den istifa eden Uzunköprü Belediye Başkanı Ediz Martin de CHP'ye katıldı.

Özel katılımların ardından "Baba evimiz büyümeye devam ediyor" dedi. 

"KADINLARI EŞİT GÖRMÜYOR"

Özel'in açıklamalarından öne çıkan başlıklar şöyle:

- (Kadın şiddet) İktidar kadın ve çocukları koruyamadığı gibi bu konuda atılmış olumlu adımlardan geri adım atıyor. Siyasi rejim kadınları eşit görmüyor. 2011 kadın cinayetlerinin bariz şekilde düştüğü bir yıldı. 

- Kapkaçta ceza önce 7 yıla çıkarıldı, sürüklenme varsa yağmaya girsin. Bir yıl olup yatılmayan ceza 15 yıl oldu. Türkiye kapkaç cenneti olmaktan çıktı. Toplumsal mutabakat varsa, devlet bu işe kafayı takarsa bu işi bitiriyor. İstanbul Sözleşmesi bu kararlılığın sözleşmesi. 2011'de kadın cinayetlerinin azalmasının sebebi bu, ayaklarını denk aldılar. Sonra birtakım çevrelerden, gerici, selefi, kadını hayvanla bir gören, geçmişin domuz bağcıları velveleye başladılar... 'İstanbul Sözleşmesi'ne hayır'... Sağ partilerin de bunu meydanlarda söylemesi ile Erdoğan yüzde yarım oyun peşine düştü. Hepimizin girdiği sözleşmeden Erdoğan'ın imzasıyla çıktı. Niye her gün cinayet işleniyor derseniz, Erdoğan sözleşmeden çıkarak devleti kadınların ve çocukların arkasından çekti. Katiller dedi ki 'Eskisi kadar ceza vermeyecekler, bundan sonra bana bir şey olmaz, pişmanım derim pişmanlıktan yararlanırım... Devlet Bey bir kriminal için bir ricada bulunur ben de araya karışırım' dediler...

- Sayın Erdoğan seçimden önce çok söz verdin. Tuta tuta HÜDA Par'a verdiğin sözü tuttun. Domuz bağcılara verdiğin sözü lanet olsun, tutma artık.  

"İÇERİDE SÖYLENMEYENİ İFŞA EDERİZ"

- (Meclis'teki kapalı İsrail oturumu) Gel anlat dedik, kendisini davet ettik. Birazdan iki bakanı gelecek, bilgilendirme yapacak. Toplantının tutanakları 10 yıl açıklanmayacak. İçeride söyleneni dışarıda söylemeyeceğiz. Ama içeride söylenmeyeni burada ifşa ederiz. Güvenlik kaygısı en dipteyken Cumhurbaşkanı şapkasıyla parti başkanı refleksi gösteriyorsa, 'Tehlike büyük arkama geçin, İsrail saldıracak' diyorsa o zaman iş başka. Onun iç gel kapalı oturumda anlat, ikna et gereğini yapalım. TV'de göreceklerimizi göreceksek, bir iki meczubun attığı tweet'i göreceksek bu numarayı kimse bu millete yediremez. Bu ülkenin gerçek sorunlarını kimseye örttürmeyiz. 

"İSRAİL İLE TİCARET CAYIR CAYIR SÜRÜYOR"

- İsrail ile ticaret cayır cayır devam ediyor. Serbest Ticaret Anlaşması askıya alınmamış. Kısıtlamada Türk ve İsrail menşeli ürün ifadesi kullanılmamış. Ürünlerin üçüncü ülke üzerinden satılıp gelmesi, gitmesi yasaklanmamış. Son kullanıcı sertifikası yasaklamaya konulmamış, bankacılıkta takip yapılmamış, Türk gemilerinin İsrail limanlarına girişi yasaklanmamış, en kötüsü de malın serbest bölgeden çıkıp depolamada etiket değiştirip İsrail'e gitmesi de yasaklanmamış. İsrail ile ticaret cayır cayır devam ediyor. Ey Erdoğan sen mi samimisin Türk milleti mi? 

"ELİNİ YAKAN ERDOĞAN"

- Millet cep telefonunun faturasını konuşuyor. Faturasını alan ve eli yanan herkese söylüyorum, senin elini yakan ve elini cebine atan Recep Tayyip Erdoğan'dır. Ekonomiyi mahvettiler. İktidarın sorunları çözecek bir reçetesi yok. Yüzde 3 enflasyon dünyadaki 83 ülkeden yüksek. Ama bizim aylık yüzde 3, 83 ülkenin yıllık enflasyonu yüzde 3'ten düşük. 51'den 49'a düştük diyor, fiyatlar düşmüş gibi anlatıyor... Ne düşmesi! Fiyat düşmez, 51 değil 49 artar. Enflasyonu eksi yapmadan fiyatlar düşmez. Bundan sonra CHP olarak ekonomi masamızın gayretiyle bu gerçekleri sokakla, iş dünyasıyla, çalışanlarla en etkili şekilde konuşmaya, bu yalanları gün yüzüne çıkarmaya devam edeceğiz.    

"HATAY'I YALNIZ BIRAKMAYACAĞIZ" 

- İktidar Hatay'da verdiği sözleri tutmadı, sözümüz söz her hafta Hatay'ın sesi olacağız. 100 depremzedenin 96'sı çadırda, konteynerde ya da gurbette. 1.5 TL milyon hibe, 1.5 TL milyon kredi Hatay'ın temel beklentisi. TOKİ evleri... Ev çıkana mafya gibi senet imzalatıyorlar. Mücbir sebep... Üç ayda bir uzatıyorlar. Üç ay üç uzatmayın şunu üç yıllığına uzatın, Hatay'ın önünü açın. Hatay'da her hafta bir gölge bakan olacak. Hatay bizim meselemizdir. 

"DERHAL ESAD İLE GÖRÜŞ" 

- (Sığınmacı sorunu) Esad'la görüşmeye gideceğiz deyince ben de gideceğim dedi. Tarihi fırsat var, Esad genel af ilan etti. Cezaevleri boşaldı, suçlar işlenmemiş sayılacak. Tam Suriye'ye dönme fırsatı. Bizimkinden tık yok. Bir çalışma yapmış, sığınmacıların çalışma iznini üç yıla çıkarmışlar, yeni Suriyelilere çalışma izni vereceğine Türkiye'de üç gençten biri işsiz. Bizim evladımızı istihdama kat. Biz ayrımcılık yapan sığınmacıyı hedef alan bir parti değiliz. Sığınmacı yaratan politikalara karşıyız. Artık genel af çıktı, herkesin memleketi güzel. Bizim yoksulumuz bize yeter. Erdoğan'ı derhal Esad'la görüşmeye davet ediyorum. 

İMAMOĞLU'NA SİYASİ YASAK GİRİŞİMİ

- Şimdiye kadar dörtte dört yapan İmamoğlu rüyasına giriyor. Siyaseten baş edemeyince, demokratik bir yarışla yenemeyince yargıyı kullanıyor. Adı 'Ahmak Davası'... Bu laf Soylu'ya cevaben söylendi. Sonradan bir cinlik, kumpas düşündüler. Meselenin özü İmamoğlu'na siyasi yasak değil Türk milletine kendisini kimi yönetici konusunda yasak getirmektir. İmamoğlu aday olursa onu seçemezsin diye direnmektir. Bu partinin adayı o mu olur bu olur diye Saray'ı memnun edecek tartışmalardan uzak durması lazım. Milletin seçme hakkına saldırıdır, bu millet seçme hakkını elinden aldırtmaz, nokta!.

- Bu tip kumpasları çok gördük, tüm parti birlik beraberlik halinde ele alıyoruz. Türkiye 2024 yılında seçmenin seçme hakkının elinden alınacağı bir ülke haline gelirse bu devleti olmaktan zaten çıktı ama tescillersiniz bunu, dünyaya bir kez daha ilan edersiniz... Eğer ki bu dava siyasi yasakla sonuçlansın en kötüsü geride kalmadı en kötüsü önümüzde. Herkes aklını başına, ayağını da denk alsın...