GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Ekonomi
15 Aralık 2016 Perşembe 16:03

FED’in faiz kararına İzmir iş dünyası ne tepki verdi?

İzmir iş dünyası, Amerikan Merkez Bankası FED’in 0.25 oranındaki faiz artırım kararını yorumlarken, piyasalara etkisini değerlendirdi.

Onur DENİZ/EGEDESONSÖZ -  Piyasalarda döviz kurları hareketli günler geçirirken Amerika Merkez Bankası (FED), beklenen faiz kararını açıkladı.

FED bünyesinde gerçekleşen toplantı sonrasında politika faizi oranını 25 baz puan artırarak 0,25-0,50 aralığından yüzde 0,50-0,75’e çıkarıldı.

Yaşanan faiz artırım kararına İzmir’in iş dünyasından ilk değerlendirme geldi. 

Kararın piyasaya olası etkilerini değerlendiren iş dünyası, temkinli olma çağrısı yaparken TL çağrısını yineledi.



'2017’Yİ TAHMİN ETMEK KAHİNLİK OLMAYACAK'
Ege Bölgesi Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar: ABD Başkanı Trump’ın seçilmesi ile birlikte başlayan kurlardaki yukarı yönlü çıkış, FED’in faiz artışı kararı ile devam etmektedir. Özellikle de 2017 yılı için 3 faiz artırımı daha yapacağının sinyalini vermesi, gelişmekte olan ülkelerin işini oldukça zorlayacaktır. Türkiye açısından da farklı bir şey söylemek mümkün olmamakla birlikte bu ilk adım zaten beklentiler doğrultusunda ve piyasalar tarafından satın alınmıştı. Önemli olan 3 faiz artışının gelip gelmeyeceği ve keskin artışların olup olmayacağıdır.  Küresel gelişmeler ve içerde yaşanan başta terör ile ilgili sorunlarımızı halledemediğimiz sürece 2017’nin bizler açısından zor geçeceğini söylemek kahinlik olmayacaktır. Sonuç ne olursa olsun, bizler önümüze bakmak ve ülkemizin dinamiklerine güvenmek zorundayız. Bununla birlikte tedbiri de elden bırakmamalı, içerdeki sorunlarımızı çözme noktasında sonuç odaklı olmalıyız. Türkiye için FED faizlerindeki artıştan ziyade, 2008 krizinden bu yana piyasaya sürdüğü likiditeyi geri çekmeye başlaması çok daha büyük sorun olacaktır. FED’in faiz artışının bizim gibi ülkelere yani dış kaynak bağımlısı ülkelere yansıması önem taşıyor. Çünkü, para artık vatanına yani ABD’ye yönelecek ve Türkiye’nin dış kaynak bulması zorlaşacaktır. Daha da önemlisi kaynak bulabilmek için daha yüksek faiz ödemek zorunda kalınacaktır. Türkiye ekonomisinin başka ülkelerin faizlerinden etkilenmeyecek noktaya gelmesi en büyük dileğimizdir. Bunun için de dış kaynak bağımlılığının azaltılması yani iç tasarrufların yükseltilmesi ve ihracatın ve rekabet gücünün artırılması gerekiyor. Bunun yolu da, güçlü bir sanayi sektörü yani yüksek katma değerli teknolojik ürünler üreten sanayi 4.0’ı gerçekleştirmiş bir ülke olmaktan geçiyor.

'SICAK PARA ÇIKIŞINA NEDEN OLACAK SÖYLEMLERDEN KAÇINILMALI'  
Bu çerçevede sıcak para çıkışına yol açacak söylem ve eylemlerden kaçınılması bu süreçte önem taşıyor. Ne yazık ki, özel sektörün ödemek zorunda olduğu kısa vade içindeki borçları bu süreçteki en büyük endişemizdir. Bununla birlikte kurlardaki yukarı yönlü artışın devamı sadece artan borç açısından sıkıntı yaratmamaktadır. Dövize bağlı hammaddeden, kullanılan elektriğe kadar her şeyin fiyatı artacağı için özel sektörün katlanması gereken maliyet çok daha büyük meblağlara ulaşmaktadır ki asıl sorun da budur. O nedenledir ki, sanayicimiz ve yerli girişimcilerimizin, kur risklerine karşı kullanabilecekleri enstrümanları daha iyi bilmesi ve etkin olarak kullanması gerekiyor. Her şeyi devletten bekleyerek değil, bizler de üzerimize düşeni yaparak, döviz gelirlerimizle orantılı döviz cinsinden borçlanarak, kısa vadeli borçlarla uzun vadeli yatırımları finanse etmeyerek, rekabetçi üretim yaparak gerçekleştirebiliriz.



‘DOLARİZASYON’UN KİMSEYE FAYDASI OLMAZ'
İzmir Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ekrem Demirtaş:
“Bu artış zaten piyasa tarafından satın alınmış ve fiyatlara girmişti.  2017’ye girmeye hazırlanırken, FED Başkanı Yellen ‘3 kez artış olabilir’ diyerek, yine piyasaları kendisine odaklanmasını sağlayacak. 2017 yılında yüzde 1.375, 2018 yılında yüzde 2.125, 2019 yılında da yüzde 2.875’lik faiz projeksiyonu kısa vadede dolara yönelme ve dalgalanma yaratabilir. Yellen’in 3 kez daha faiz artırımı yapacaklarını söylemesi bu yönelmeyi arttıracaktır. Ama ülkemizde ‘Dolarizasyon’un kimseye faydası olmaz. Bu dalgalanma mutlaka duracaktır. Üyelerimize de tavsiyemiz işlemlerini mümkün olduğunca TL ile yapsınlar, döviz cinsinden gelirleri yoksa döviz cinsinden borçlanmasınlar.”

DÖVİZ BORÇLANMASINDAN KAÇINILMALI
İMEAK Deniz Ticaret Odası İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Öztürk: FED’in faiz artırım kararı zaten göstere göstere gelen bir şeydi. Aralık’ta bu artırımın geleceğini biliyorduk. Bütün dünyada bilinen beklenen bir şeydi. Kararın ardından yansımaları piyasada hemen görmeye başladık. Dolar’da yukarı doğru bir artış görüldü.  2017’de  artışın devam edileceği ifade edildi. Bizim tavsiyemiz mümkün olduğunca dövizle borçlanmadan kaçınılmalı. Halen devam etmekte olan TL kampanyası sürdürülmeli.”


PİYASALAR RAHATLADI
Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Sabri Ünlütürk:  
FED’in faiz artırım kararı beklenen bir karardı. FED uzun zamandır artıracağını söyleyip artırmamıştı. Bu kararla birlikte piyasalar rahatladı. Zaten Amerika’daki verilerin değişmesiyle birlikte piyasalar önden fiyatlandı. Şimdi yeniden yüksek bir dalgalanma olmayacaktır. TL Dolar endeksinde de başta bir yükseliş olsa da normal seviyesine doğru bir gerileme oldu. Dolar’ın bu seviyelerde devam edeceğini tahmin ediyorum.