GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Güncel
19 Haziran 2016 Pazar 11:00

EÜ Rektör adayından binalara veda: Müteahhit olmayacağım!

Ege Üniversitesi Fen Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nadide Kazancı Ağustos’ta yapılacak rektörlük seçimleri için çarpıcı açıklamalarda bulundu, vaatlerini saydı.

Mehmet İŞLER /EGEDESONSÖZ - İzmir’in 2 büyük devlet üniversitesinde Ağustos ayında yapılacak rektör seçimleri öncesi büyük heyecan yaşanıyor.

Ege Üniversitesi’nde rektör Prof.Dr. Candeğer Yılmaz ikinci dönemin ardından yasa gereği aday olamazken koltuk için toplam 9 aday seçime girecek.

Rektörlük yarışında iddialı açıklamalar yapan Fen Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nadide Kazancı seçildiği taktirde gerçekleştireceği projeler hakkında bilgi verdi.

Egedesonsöz’e konuşan Kazancı, “Ege Üniversitesi’nde 40 yılını doldurmuş bir akademisyenim. 24 yılında Ege Üniversitesi’nde bir akademisyenin görev alabileceği her kademede göre aldım ve yöneticilik yaptım. Bu nedenle ben yöneticiliğin irade, kararlılık, yönetim becerisi ve yönetim deneyimi istediğine inanıyorum” dedi.

BİLİMSELLİK VURGUSU

Kazancı yönetim anlayışıyla ilgili ise, “Üniversitede bilime ve bilim insanına saygılı, eğitim kalitesinden ödün vermeyen, adalet, eşitlik, özgürlük ve hukukun üstünlüğü gibi evrensel ilkeleri benimseyen, ulusal ve manevi değerlere önem veren, katılımcı demokrasiyi benimsemiş, karşılıklı güvene dayalı, birleştirici ve uzlaştırıcı, kurumsal kimliğin ve aidiyetin geliştirilmesi için çaba sarf eden, bilimsel, etik ilkelerine bağlı olan, üniversitemizin personel ve finansal kaynaklarını etkin yöneten ve verimli kullanan, üniversitemizin ihtiyaç ve sorunlarına hızlı ve kalıcı bir çözüm üreten, dinamik, yenilikçi ve çözüm odaklı bir yönetim anlayışına sahibim” açıklamasını yaptı.

İZAFİ KADRO SIKINTISI YAŞIYORUZ

Üniversitede gördüğü eksikliklerin de altını çizen Kazancı akademisyenlerin kadro sıkıntılarına değindi. Kazancı, “Kadro konularındaki sıkıntıların acilen çözülmesi gerekiyor. Ege Üniversitesi’nde kadrolar tıp fakültesi dışındaki tüm birimlerde ana bilim dallarına dağıtılmıştır şu anda 890 boş akademik kadro mevcuttur. Bunun 126’sı profesör, 150’si doçent, 113’ü yardımcı doçenttir. Diğer geriye kalan 600 küsur kalanı da öğretim görevlisi, araştırma görevlisi ve uzman kadrosudur.  Dolayısıyla şu anda biz izafi bir kadro sıkıntısı yaşıyoruz.  Eğer bu kadrolar tıp fakültesinde olduğu gibi diğer birimlerde de torba kadro olarak kullanılmış olsaydı bu durumda herhangi bir kadro sıkıntısı yaşamayacaktık. Bütün öğretim görevlilerimiz de özlük haklarını almış olacaktı. Bunun dışında özellikle araştırma projeleri ve miktarlarının dağılımıyla ilgili sıkıntılarımız var. Ege Üniversitesi’nde şu anda uygulanan sistem yerine Türkiye’de birçok üniversitede uygulanan sistemi getireceğim. Rektörlükte bir torba bütçe olacak, öğretim üyelerimiz buraya bireysel olarak proje başvurusunda bulunacak. Çeşitli proje kategorilerimiz olacak. Lisansüstü tez projeleri, yüksek lisans ve doktora olarak ayıracağız. Bunların belirli bir üst limiti olacak. Bunun dışında kapsamlı araştırma projeleri ve üst limiti olacak. Kapsamlı araştırma projesi alan öğretim üyelerimiz yüksek lisan ve doktora öğrencilerine aynen TÜBİTAK projelerinde olduğu gibi burs verebilecekler. Alt yapı projesi, acil destek projesi verilecek. Bunun dışında öğretim üyelerimizin uluslararası kongrelere katılımlarına önceden avans şeklinde destek verilecektir” diye konuştu.

CUMHURBAŞKANININ ATAYACAĞINA İNANIYORUM

Kazancı kendisinin seçilme şansını değerlendirirken çarpıcı açıklamalarda bulundu. Kazancı, “Seçimde iddialıyım. Şu anda 9 aday var. 7 tane tıp, 1 tane fen, 1 tane de ziraat fakültelerinden… Ben kendimi tıp dışından bir aday olarak görmüyorum. Ege Üniversitesi öğretim üyesi olarak ve aday olarak görüyorum. Böyle bir ayrım yapılmamasından yanayım. Ankara’dan bir sıkıntı olacağını düşünmüyorum. Ege Üniversitesi gibi önemli, değerler bütünü olan bir üniversitede Cumhurbaşkanımızın en yüksek oyu alanı atayacağına yüzde 99 inanıyorum.  Şimdiye kadar tıp fakültesi öğretim üyesi sayısı fazla olduğu için rektörler oradan çıkıyordu. Şimdi Bin 760 oy kullanacak öğretim üyesinin 460’ı tıp fakültesinden. Geri kalan tıp dışından... Böyle bir durumda kendimi şanslı görüyorum. Tıp fakültesi ve diğerleri diye bir ayrımın yapılmasını doğru bulmuyorum. Bugüne kadar yapılan uygulamalarda böyle bir ayrım vardı. Tıpta torba kadro diğerlerinde tamamen ana bilim dallarına dağılmış olarak kadroların kullanılması Ege Üniversitesi’nde ikili bir uygulamadır. Bizlerde torba kadro olsaydı bizim öğretim üyelerimiz sıkıntı yaşamayacaktı. Araştırma projeleriyle ilgili dağılımda adaletli bir dağılım yok. Öğretim üyesinin kendini ayrıcalıklı hissedeceği, huzurlu bir öğretim üyelerinin üretken olduğu bir üniversite olacak” ifadelerini kullandı.

MÜTEAHHİT REKTÖR OLMAYACAĞIM!
“Öğrencisiyle, öğretim üyesiyle iç içe olan bir rektör olacağım” diyen Kazancı, “Öğrenci senatosu oluşturacağım. Periyodik olarak rektörün, dekanların, öğretim üyelerinin ve öğrencilerin katıldığı, beraber yönetilen bir üniversite oluşturacağım. Müteahhit bir rektör olmayacağım. Eğitim, öğretim ve araştırma benim birinci önceliğim olacak. Üniversitenin kalitesinin en iyiler arasında olması için çaba göstereceğim. Araştırma yapan öğretim üyelerine gerekli desteği vereceğim. Daha sonra binalar olabilir. Çünkü şu an kampüste yeterince bina var. Artık binalara paydos…” dedi.

BERAAT ETTİM!

Kazancı geçmiş dönemde görevi kötüye kullanma suçundan 5 ay hapis cezasına çarptırıldığı davayla ilgili açıklama yaptı. Kazancı yargı sürecinde aklandığını belirtirken, “Yürütmeyi durdurmayı geç uygulamam nedeniyle hakkımda açılan bir dava var. Fakat bu davayı ben yargıtaya temyize göndermiştim. Temyiz oldu ve rektörlüğün hukuk müşavirliği ile benim telefon görüşmesi yaptığım, onların yanlış yönlendirmesi ve bilgi eksikliği nedeniyle yürütmeyi durdurma karını geç uyguladığım, hukuk müşavirliği avukatlarının bu yapılan görüşmelerini doğrulamaları neticesinde benim bu suçtan beraatime karar verildi. Ayrıca bu kararın 3 ay gecikmeli olarak yerine getirmemem nedeniyle beni dava eden öğretim üyesi arkadaşımın nasıl bir mağduriyetinin bulunduğu, bir menfaat ya da kamu zararının doğup doğmadığı araştırılmadan eksik inceleme ile hakkımda hüküm kurulması nedeniyle bu davadan beraat ettim” diye konuştu.

BANA OY VERSİNLER…

Oy kullanacak akademisyenlere de mesaj gönderen Kazancı, “Kadro konusunda adaletli davranılmasını istiyorlarsa, araştırma projelerinde öğretim üyesinin artık ayrım olmaksızın adaletli bir şekilde projelerden yararlanmasını istiyorlarsa, uluslararası kongrelere katılım konusunda destek istiyorlarsa, öğrencilerine, ‘paramız yok’ projeleri için ‘şuradan, buradan kısalım’ demek istemiyorlarsa bana oylarını vermeleri gerekiyor” ifadelerini kullandı.