Oktay GÜÇTEKİN / EGEDESONSÖZ - Buca ve Bayraklı belediyelerinin öğrenciler ve dar gelirli vatandaşlar için hayata geçirdiği lokanta sistemi tartışmalara neden oldu.
Belediye Başkanı Erhan Kılıç tarafından hizmete açılan ve 4 çeşit yemeğin öğrencilere 45 TL, dar gelirli vatandaşlara ise 90 TL’den sunulduğu ‘Belediye Lokantası’ için ilk olarak İzmir Lokantacılar Odası Başkanı Doğan Kılıç’tan tepki gelmişti. Kılıç öğrencilere yemeğin bedava verilebileceğini belirtirken ucuza satılmasına tepki göstermişti.
Kılıç’ın ardından bir tepki de Cumhuriyet Halk Partisi listelerinden meclise giren ve sonrasında kendi partisi olan DEVA Partisi’ne geçen İzmir Milletvekili Seda Kaya Ösen’den geldi.
BU HAKSIZ REKABETTİR
Buca Belediyesi’nin açtığı lokantanın haksız rekabete neden olduğunu belirten Ösen, “belediyelerin o ilde, ilçede vergi veren, personel çalıştıran, SGK ödeyen, buna göre alım-satım yapan, enflasyondan etkilenen esnafa rakip olmasının doğru olduğunu düşünmüyorum. Belediyeler tabii ki sosyal belediyecilik kapsamında öğrencilere ücretsiz yemek verebilirler, aş evleri açabilirler. Tabii ki orada yaşayan insanların gıdasından eğitimine, yemeğine kadar sorumlu olarak faaliyetler yapabilir. Süt dağıtabilirler örneğin. Süt Kuzusu Projesi güzel bir örnektir. Bu tarz destekler olabilir. Ama bu düşük ücretle yemek vermek tamamen aslında esnafa bir kamu kuruluşunun rakip olmasıdır. Ve bu haksız bir rekabettir” dedi.
ÇOCUKLAR OKULA AÇ GİDİYOR
Belediyelerin bedava yemek dağıtması ile ucuza yemek satmasının farklı şeyler olduğunu belirten Kaya, “çocuklar okullara aç gidiyor. Yurtlarda da aynı şey geçerli. Bir tanesi bedava verilen hizmettir. Diğeri devletin vergi veren esnafına rakip olmasıdır. Arada felsefi olarak da bir fark var. Bunu iyi ayırt etmek gerektiğini düşünüyorum” diye konuştu.
ÖĞRENCİLERE TABİİ Kİ YARDIM EDEBİLİR
Ösen şunları söyledi:
“Belediye ihtiyaç sahibi olan insanlara, öğrencilere tabii ki yardım edebilir. Sosyal belediyecilik zaten bu demek. Sosyal belediyecilik öğrencilere yemekler verilmesidir, aş evleridir. Bahsedilen şey toplumun yoğun olduğu yerlerde lokantaların yanı başına düşük rakamlı fiyatlarla bir belediyenin tesis açması ve birebir belediyenin esnafla rekabet etmesidir. Belediyelerin vergi veren esnafına rakip olması sosyal belediyecilik değildir. Bizim karşı olduğumuz konu sadece bu. Esnaf biliyorsunuz vergi veriyor, kira ödüyor, stopaj ödüyor, SGK ödüyor. Bir sürü insan evine ekmek götürüyor. Zaten esnaf yaşam mücadelesi içinde. Ancak belediyenin aynı kaygıları yok. Böyle bir durumda eşitsiz bir yarış olur ve o belediyeye vergiyi veren de esnaf zaten. Burada özel sektör ve girişimciliği korumak anlamında ve birebir ekonomi de aslında bir eşitler dengesi açısından yaptığımız bir değerlendirme” dedi.