Depremzedelerden yürek burkan isyan: Yakalım mı kendimizi?

EGEDESONSÖZ - İzmir’de 30 Ekim 2020 tarihinde Seferihisar’ın Samos Fay Hattı’nda yaşanan 6.9 büyüklüğündeki deprem sonrası hasar gören binaların dönüşümü için emsal artış kararı geçtiğimiz aylarda Bayraklı Belediyesi’den çıkmıştı.

Emsal artış kararına TMMOB İzmir İl Koordinasyon Kurulu karşı çıktığını duyurmuş, ada bazında nüfus artışı olacağı nedeniyle belediyeye itiraz dilekçesi vermişti.

TMMOB, emsal artışına dair İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı'nı ve Bayraklı Belediye Başkanlığı'nı yürütmeyi durdurması ve iptaline ilişkin mahkemeye dava dilekçesi sundu. Dava dilekçesinde, 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planı Plan Notu kamu yararına, planlama esaslarına ve şehircilik ilkelerine aykırı olduğunun altı çizilerek, "İdari işlemin esas amacının kamu yararını sağlamak olduğu, nihai olarak kamu yararına hizmet etmeyen bütün işlemlerin hukuka aykırı olarak kabul edileceği açıktır" denildi.

İzmir Depremzedeleri Dayanışma Derneği üyeleri TMMOB’un açtığı davaya karşı İzmir Büyükşehir Belediyesi ve Bayraklı Belediyesi’nin yanında taraf olmak için bugün İzmir Bölge Adliyesi’nde dilekçe verdiler.

BEN OLSAM UTANIRIM
Dilekçe verdikten sonra basın açıklamasında bulunan İZDEDA Dernek Başkanı Haydar Özkan, "Geçmiş dönem çok kötü bir şey. Biz depremzedeyiz. 15 ay geçmiş, 15 aydır işimiz gücümüz çaba, savaş… 'Emsal alacak mıyız almayacak mıyız' onun savaşını ver, 'kredi alacak mıyız almayacak mıyız' onun savaşını ver, 'rezerv alanından hak alacak mıyız almayacak mıyız' onun savaşını ver… Biz depremzedeyiz, yoksa hak arayan mağdur vatandaş topluluğu muyuz anlayamadık. Biz ilgi beklerken, devletimiz tarafından ilgisizlikle karşılanıyoruz. Herkes lafa gelince mangalda kül bırakmıyor. 'Ekonomik durumunuz iyi' diyorlar. Eğer iyiyse gözümüzün içine bakın ve ne kadar mağdur olduğumuzu görün. 'Depremzedeyiz, kredi verin diyoruz' kredi vermek istemiyorlar. Zarla zorla krediyi 400 bin TL'ye çıkarttık, bu kredinin geri ödemesinin yapılması mümkün değil. Emsali aldık biraz nefes alırız diye. TMMOB gitti mahkemeye verdi. Mahkemeye vermelerine de bir şey demiyoruz. Biz diyoruz ki burası İzmir'in gökdelenler bölgesi olarak anılan bir yer. Bizim istediğimiz yerde emsal sadece yüzde 20. Gidilip bu mahkemeye veriliyor. Ben olsam utanırım. İzmir'de 4,5 milyon insan yaşıyor 450 bini bu sıkıntı ile uğraşıyor. Bugün bankaya gittik kredi çekmek istiyorum dedim. Maaşı 6 bin TL olan depremzedemize 400 bin TL'lik kredi çıkmadı. Sayın devletim, büyüklerimiz. Biz mağduruz. Bizim paramız yok. Emsal bize rant getirsin diye değil. Biz emsal parasını pavyonda yemeyeceğiz. Biz maliyetleri düşürmek için çalışıyoruz. Ben 1999 yılından beri vergi ödüyorum. Ödediğim verginin adı deprem vergisi ve ben depremde evimi kaybettim. Ancak deprem kredisi adı altında destekleyici bir kredi verilmiyor" dedi.

BUNU GEVREK GEVREK GÜLEREK SÖYLEMEYECEK
Depremzedeler hakkında açıklamalarda bulunan AK Parti İzmir Milletvekili Mahmut Atilla Kaya'ya da eleştirilerde bulunan Özkan, "Milletvekillerimiz yerel basında çıkıp depremzede dostlarımızın ne yaptığını anlayamıyoruz diyorlar. Bizde onların ne yaptığını anlayamıyoruz. Mahmut Atilla Kaya çok aklı başında bir insan, çok sevdiğimiz bir milletvekilimiz ancak kendisinin bu tarz bir açıklama yaptığını anlamadım. Çünkü 26 Kasım'da anahtar tesliminin ardından bizlerle ipleri kopardılar. Biz İzmir'de 80 bin depremzedeyiz. Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'nın açıkladığı rakamlar. Bunu devletimiz açıkladı. Biz bunu size anlatmak istedik, gelin dedik ancak gelmediniz. Biz dedik ki, 79 bin 272'nin arasında 7 proje alanında bir kısmını yaptınız. 75 bin vatandaş depremzede değil mi? Bunun depremzede olduğunu görmemek nedir? Bu akıl tutulmasıdır. Bunu gevrek gevrek gülerek söylemeyecek. Ben depremzedeyim, kredi çekemiyorum, ev sahibi olamıyorum. Şimdi de mahkemede gelip emsale taraf olmaya çalışıyoruz" diye konuştu.

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'na da isyan eden Özkan, "Biz umarız 80 bin kişiyi buraya getirmek zorunda kalmayız. Ben artık depremzedenin önünde duramıyorum. Ben depremzedeyi buraya getirirsem yanlış anlarlar hasar verebilirler. Ben depremzedenin önünde artık duramıyorum.  Umutsuzluk hat safhada. 16 ay geçti Çevre Şehircilik Bakanlığı tarafından kandırıldık. Belediyeye gitmiyorsunuz diyorlar. Ben niye belediyeye gideyim? Belediyeden emsal istedik verdi. Daha neye gideyim?" dedi.

BENZİN ALIP DÖKELİM Mİ? YAKALIM MI KENDİMİZİ BU MUDUR?
Depremzedelerden alınan emlak vergisine de dikkat çeken Özkan, "Ben deprem vergisini bilmem ne belediyesine mi ödedim? Devletime ödedim devletime. İşin tuhaf ne tarafı var biliyor musunuz? Ben depremzedeyim, 15 ay geçti daha deprem vergisi ödüyorum. Depremzededen deprem vergisi almak nedir? Dünyanın neresinde var bu? Görmezden gelmek nasıl bir şey? Bizi herkes görmezden geliyor. Sadece kulağının üstüne yatıyor. Konuşarak her şey çözülür dedik ancak konuşacak konu kalmadı. Konu belli. Kredi. Biz yoksulluktan geçmişte körelen bir şeyi yeniden hayata geçirdik. Kooperatifleşmeyi sadece çıkış umudu ile hayata geçirdik. Bırakın emsalimizi. Emsalimizle birlikte kredimizi ödeyebilecek şekilde verin. Bizim evimiz yurdumuz yok. Kiracıyız biz. Memleketinizdeki insanları görüyor musunuz? Halkın içine iniyor musunuz? Oy potansiyelimizi ölçmek için araştırmalar yapıyorsunuz. Onlara para vereceğinize gelin bu depremzedeler nerede yaşıyor görün. Yerel basından başka kimse sesimizi duymuyor. Benzin alıp dökelim mi? Yakalım mı kendimizi bu mudur? İnşallah bundan sonra önümüz açık olur" ifadelerini kullandı.