GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Politika
2 Mart 2016 Çarşamba 14:42

Davutoğlu’ndan AYM’nin Dündar-Gül kararına tepki!

Başbakan Ahmet Davutoğlu, gazeteciler Can Dündar ve Erdem Gül'ün tahliyeleriyle ilgili, 'Davanın esasından koparılıp basın özgürlüğü davası olarak yansıtılması sürmekte olan davaya açık müdahaledir' dedi.

Başbakan Ahmet Davutoğlu, KKTC'ye su temini projesinin imza töreninde gündeme ilişkin soruları yanıtladı.

Başbakan Davutoğlu, Anayasa Mahkemesi'nin gazeteciler Can Dündar ve Erdem Gül'e ilişkin ''hak ihlali'' kararının eleştirilebileceğini söyledi.

Davutoğlu, HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın Diyarbakır Sur'a yürüyüş çağrısının ise provokasyon olduğunu belirtti.

Davutoğlu özetle şu ifadeleri kullandı: ''Tutuksuz yargılamanın esas olduğunu söylemiştim. İşin esasına gidildiğinde Türkiye Cumhuriyeti devletine, hükümetine ve halkına yönelik açık bir casusluk faaliyeti söz konusudur. Olayların gerçeğini saptırma faaliyeti söz konusudur. Milli duruşa sahip, insani hassasiyete sahip herkesin bir kere bunun farkında olması lazım.

Bu belgeleri verenlerin emeli açıktır. Türkiye Cumhuriyeti Devletini uluslararası düzlemde baskı altına almaktır. Ortada yürüyen bir dava var. AYM yürüyen bir dava esnasında yapılan müracaatı değerlendiriyor. Yargı süreci tamamlanmadan AYM'ye başvurulamaz. Davanın esasından koparılıp basın özgürlüğü davası olarak yansıtılması sürmekte olan davaya açık müdahaledir. AYM'nin tek verebileceği karar tutuklu yargılanmayla ilgilidir.

Herkesin bu kararlarla ilgili görüş belirtme ve gerektiğinde eleştirme hakkı da söz konusudur. Nasıl siyasiler eleştiriden azade değilse, aynı şekilde bütün kurumlar da aldıkları kararlar doğrultusunda eleştiriye tabi tutulabilirler. Sayın Cumhurbaşkanımızın da ifadelerini bu bağlamda değerlendirmek gerekir.

Bireysel başvuru hakkını savunuyoruz ama yetki aşımları söz konusu olacaksa bunun doğru tanımlanması için bazı ilkeler konması da aşikardır. Çünkü bir konuda verilen hak ihlali kararı, bakınız bütün yargı sürecini etkileyebiliyor. Öncelikle Anayasa Mahkemesinin, bunun bütün yargı süreçleri bittikten sonra kullanılan son hak olduğu temel ilkesini benimseyerek davranması, bu sorunları çözer. Gerekirse o bakımdan bütün kurumların üzerinde mutabık kaldığı bir düzenleme düşünülebilir.''

DEMİRTAŞ'IN SUR'A YÜRÜYÜŞ ÇAĞRISI
HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın Diyarbakır Sur'a yürüyüş çağrısı yapması da soruldu.

Davutoğlu bu konuda ise şöyle konuştu: ''Demirtaş'ın 6-7 Ekim olaylarında nasıl bir provokatif dil kullandığını herkes biliyor. Son dönemlerde halkı isyana teşvik ettiğini, 'silahlanın ve ayaklanın' diye çağrı yaptığını da herkes biliyor. Şimdi de yine Sur'da Diyarbakır'da provokatif açıklamalarına devam ediyor. Allah aşkına bunların ağzından hiç 'Silahları bırakın biz burada Ankara'da siyaset yapıyoruz. Elinize silah alıp niye bizim siyasetimizi lekeliyorsunuz?' dediklerini duydunuz mu? Günlerdir Sur'da çağrı yapılıyor. Oraya gideceklermiş de yürüyeceklermiş de. Bunların meselesi herhangi bir şekilde ülkede huzur ve sükun olması değil, aksine teröristlerle işbirliği yaparak Türkiye’yi kaosa sürüklemek. İzin vermeyiz. Bir kez daha söylüyorum. Söylediğimizin ne kadar ciddi olduğunu herkes herhalde zamanla görüyor. Orada tek bir silahlı birey kalmayıncaya kadar gerekli çalışmalar yürütülecek.”

CHP'NİN ANAYASA KOMİSYONU'NA DÖNME ŞARTI
Başbakan Davutoğlu, CHP’nin Anayasa Uzlaşma Komisyonu'na dönme şartıyla ilgili ise, ''Uzlaşı dediğiniz zaten karşı tarafa bir şey dikte etmeden konuşmaya hazır olmak demektir. Eğer siz 'benim pozisyonum şudur, bunun dışında da bir şey düşünmem' dediğiniz anda komisyonun uzlaşma komisyonu olma niteliğini anlamamışsınız demektir. Bizim tercihimiz başkanlık sistemi, siz parlamenter sistemi tercih ediyorsanız modelinizi getirin. Hiçbir ön şart koymayalım oturup bunları konuşalım. Önemli olan bir anayasanın ruhudur, insan hak ve özgürlükleridir, güçler ayrılığı prensibidir, demokratik hukuk devleti kurallarıdır. Anayasanın ruhunda anlaşırsak, iskeletinin ne olacağını da halka sorarız. Yani sistemin ne olacağı konusunu gerektiğinde halka sorarız'' dedi.