GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Ekonomi
24 Haziran 2016 Cuma 11:35

‘Brexit’e İzmir iş dünyası ne tepki verdi?

İngiltere’nin Avrupa Birliği’nden ayrılma kararı alması küresel ekonomiyi hareketlendirdi. Yaşanan gelişmelerin Türkiye’ye etkisini İzmir iş dünyası değerlendirdi.

Onur DENİZ / EGEDESONSÖZ - Birleşik Krallık'ta yapılan referandumda halkın yüzde 52'sinin AB'den çıkılması yönünde oy vermesi küresel piyasaları hareketlendirdi. İngiltere kararı sonrası Avrupa piyasaları başta olmak üzere küresel piyasalarda bir panik havası yaşanmaya başladı.

AB’den çıkış kararı önümüzdeki süreçte netlik kazanacak.  AB kararını ve Türkiye ekonomisine yapacağı etkileri İzmir İş Dünyası Egedesonsöz’e değerlendirdi.

İNGİLTERE YAPTIRIM OLARAK KULLANABİLİR

Ege Bölgesi Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar:  İngiltere’de gerçekleşen referandum sonrası Başbakan David Cameron istifa kararı aldı.  Cameron süreç içinde kalmayı düşünüyordu. Gelinen bu durum, AB’nin uygulanmış olduğu bazı hataların ortaya çıkmasının bir sonucu. AB’nin yönetim hatalarının İngiltere tarafından kabul edilememesi anlamına geliyor. Bu yaşanalar AB’nin kötü yönetiminin bir sonucudur. İngiltere referandum sonrası AB ile yapacağı pazarlıklar sonucu bazı kazanımlar elde ederse tekrar AB’de kalma yoluna gidebilir. Şu durumda İngiltere’nin piyasalara tepkisini ölçmek zor. Piyasalardaki değişikliği sadece İngiltere üzerinden değil, Çin’deki cari açığın azalmasıyla, ABD’nin kararı ve dünya dinamikleriyle birlikte değerlendirmek gerekir.

TÜRKİYE’DE AB GEREKLİ Mİ TARTIŞILMALI

İzmir Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ekrem Demirtaş:  AB, hem dünyadaki ekonomik gelişmelerden hem de yanlış genişleme politikalarından dolayı sürekli sorgulanır durumdaydı. Bazı AB üyeleri de sırtını AB ye dayayarak verimsiz yatırımlar yaptı, kaynakları israf etti. Ekonomileri dara girince de ‘İmdat’ çağrısı yaptılar. Bu durumu giren ülke sayısı artınca, AB’nin lokomotifi Almanya da yükü çekmek istemedi, İngiltere’de de tepkiler başladı Suriye başta olmak üzere Ortadoğu’dan gelen göç dalgası ile birlikte Avrupa’da milliyetçilik de yükselmeye başladı. Daralan ekonomiler, artan işsizlik, yükselen göç dalgası pek çok ülkede korumacı, içe kapalı ve aşırı sağcı fikirleri güçlendiriyor. Tüm bu gelişmeler ve eğilimler İngiltere’deki referandum sonuçlarında etkili oldu  İngiltere’nin ayrılması ile bu süreç başladı ama duracağa benzemiyor. Türkiye de bu süreçte  AB gerekli mi sorgulamasını ciddi biçimde yapmalıdır. AB’nin bazı kriterleri gerçekten ulaşmamız gereken, gelişmiş dünya kriterleri. Ama bunlara ulaşmamız için mutlaka AB içinde olmamız gerekiyor mu, tartışılır

Temkinli davranmak gerekiyor
Küresel ekonomide tam anlamıyla bir Kara Cuma yaşanıyor. Sterlin, 1985'ten bu yana Dolar karşısında en düşük seviyeye geriledi. Fransa, İngiltere, Almanya borsalarında ciddi düşüşler var. Ülkemiz de borsa düştü, dolar 3 lirayı aşıp geri geldi. İngiltere ile AB arasında çok ciddi ekonomik bağlar var. İngiltere toplam ihracatının yaklaşık yüzde 45'ini, ithalatının ise yaklaşık yüzde 54'ünü AB ülkelerine yapıyor. Ayrılma süreci karmaşık ve zor olacak. Küresel ekonomideki yansımaları devam edecek. Tabi ülkemizin de bu süreci iyi takip etmesi ve riskleri iyi yönetmesi gerekecek. Hükümetimiz daha önce bu riski gördüğünü ve önlemleri aldığını belirtmişti.  Kur hareketlerinden kötü etkilenmemek için temkinli hareket etmemiz gerekiyor.

TÜRKİYE İÇİN MODEL OLABİLİR

İzmir Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Işınsu Kestelli: Brexit’in dünyaya verdiği pek çok önemli mesaj var. Bunlardan ilki ve bence en önemli olanı, başka toplumların da çıkarlarını ve refahını ilgilendiren konuların iç siyaset malzemesi yapılmaması dersidir. Türkiye’nin AB üyeliğini yıllardır iç siyaset malzemesi yapan Avrupalı politikacılar, bu kararla kendi ayaklarına sıkmışlardır. İngiltere’nin halkoylaması ile AB üyeliğinden çıkma kararını, sonuçları çok uzun yıllar sindirilemeyecek bir gelişme olarak değerlendiriyorum. Avrupa Birliği bu kararla, birlikte bir medeniyet oluşturma iradesinden vazgeçmeye soyunmuştur. Şimdi artık Lizbon anlaşması gereği İngiltere’nin AB’den çıkış müzakereleri başlayacak. AB ile iç pazara erişimden, ticarete ve yatırımlara kadar devam edecek yoğun ilişkileri düzenleyecek yeni bir anlaşma müzakere edilecektir. Güçlü bir ortaklığı tesis edecek olan bu anlaşma,  Türkiye gibi AB üyeliği sürecinde zorluklar yaşayan bir ülke için en azından tam üyelik hedefine ulaşana kadar dikkate alınacak bir formül oluşturabilir. Bu kararın kısa vadeli ekonomik etkilerinden çok orta ve uzun vadeli kalıcı etkileri önemlidir.