GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Güncel
13 Şubat 2021 Cumartesi 21:57

Başkan Soyer'den seçim çıkışı: İzmirliler AK Parti'ye oy vermiyor çünkü...

Katıldığı televizyon programında İzmirlilerin AK Parti'ye verdiği oy oranını değerlendiren İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, "İzmir her türlü kutuplaşmanın getirdiği, dayattığı iklime rağmen, bu iklimin etkilerini görüyor olmamıza rağmen bunu hala koruyabilen bir şehir. Bunun için AK Parti’ye oy vermiyor çünkü bu iklime tehdit oluşturacağını düşünüyor. Solcu, sosyal demokrat olduğundan değil" dedi.

EGEDESONSÖZ - İzmir Büyükşehir Beleiye Başkanı Tunç Soyer ve Köy-Koop Yönetim Kurulu Başkanı Neptün Soyer KRT TV'de Serdar Akinan'ın sunduğu 'Başkanla 24 saat' programına katıldı.


'Başka bir tarım mümkün' sloganı ve bu doğrultularda gerçekleştirdiği çalışmaları anlatan Başkan Soyer, AK Parti'nin İzmir'de kazanamama nedenini de açıkladı. Köy-Koop Yönetim Kurulu Başkanı Neptün Soyer ise, Tunç Soyer'in geçtiğimiz günlerde üretici için açıkladığı 'satış garantisi'nin önemine dikkat çekti.

BU POLİTİKANIN BÜTÜN TÜRKİYE'Yİ KURUTACAĞINA İNANIYORUZ
Yerli üreticinin korunmasının önemine dikkat çeken İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, "Bu güzelim memleketin çok büyüm bir baş ağrısı var o da bir çok alanda yanlış politikasını bulabilirsiniz ancak tarımdaki çok büyük ve vahamet taşıyor. Çünkü artık öyle bir hale geldik ki hani derler ya baraj şu kadar gün eğer yağmur yağmazsa kuruyacak …  İşte Tunus'tan buğday tohumu gelmezse seneye ekmek yemeyeceğiz gibi tablolar haline geldi. Yani gerçekten çok büyük bir sıkıntı var bu bir kısır döngüye dönüşmüş vaziyette her geçen gün de o kısır döngünün yarattığı çözümsüzlük ve tahribat büyüyor. Siz ithalat yaptıkça daha çok yapmak zorunda kalıyorsun daha çok yaptıkça daha çok... İçerideki küçük üreticinin üretimden kopmasına sebep oluyor. Ürünü satın alıyor çünkü rekabet edemiyor siz dışarıdan ürünü satın aldığınız zaman vergiyi sıfır ödüyorsunuz. Ya sen kendi vatandaşın, mazotuna vergisini, özel tüketim vergisi, KDV'sini öderken, o Cezayir'deki üretici sözgelimi sıfır vergiyle buraya ürünü göndermiş oluyor, dolayısıyla aslında sen kendi üreticini haksız rekabette sokuyorsun.  İnsanlar belediye başkanı seçerken gittiğinde mevzuatı bilerek oy kullanmıyor.  6236 ya göre şunları yapabilir bunları yapamaz... Öyle bakmıyor. Diyor ki benim seçeceğim insan benim hayatımı iyileştirsin ve kolaylaştırsın. Modern ve güzel bir hayat yaşatsın istiyor. Bende zaten seçildiğimde senin hayatını iyileştireceğim diye söz veriyorum. Tarım benim işim değil diyemem. Benim kapımda 200 bin CV var. Hepsi issiz. Nerden çıktı bu issizlik? Niye böyle bir tablo var? Ben o insanlara iş yaratmak mecburiyetindeyim. O yüzden tarımla uğraşıyorum. Bizim meselemiz sadece Ödemiş'i yada Küçük Menderes'i kurtarmak değil. Bu politikanın bütün Türkiye'yi kurutacağına inanıyoruz. Bu politika tüm ülkeyi kurtardığında öğretmenlerimizin bize öğrettiği kendi kendimize yeten bir Türkiye'yi geri kazanacağız" dedi.

TEHDİT OLUŞTURACAĞINI DÜŞÜNÜYOR
AK Parti'nin İzmir'de seçimi kazanamamasını da değerlendiren Başkan Soyer, "İzmir’i Türkiye’nin diğer şehirlerden ayıran en belirgin özellik, bir arada yaşam kültürü konusundaki, geçmişi ve deneyimi… Bu şu anlama geliyor, bir Liman kenti olmanın verdiği bir özellik belki de… Farklılıkların bir arada yaşamayı başardığı bir şehir İzmir. Birbirinin dilini, dinini bilmeyen insanlar yüzyıllarca bu topraklarda ekmeklerini büyütmüşler ve bölüşmüşler. Ermenisi, Yahudisi, Müslümanı… Bu birlikte yaşam kültürü oluşturmuş. Böyle olduğu için demokrat İzmir. İzmir her türlü kutuplaşmanın getirdiği, dayattığı iklime rağmen, bu iklimin etkilerini görüyor olmamıza rağmen bunu hala koruyabilen bir şehir. Bunun için AK Parti’ye oy vermiyor çünkü bu iklime tehdit oluşturacağını düşünüyor. Solcu, sosyal demokrat olduğundan değil. Bunun nimetlerini görüyor, hayatı kolaylaştıran bir şey olduğunu görüyor, huzur verdiğini görüyor… Özetle İzmir böyle bir iklimin şehri ve bu bugün çok daha fazla anlam taşıyor. Çünkü Türkiye'de rejim değişti, demokrasiden her gün uzaklaşıyoruz... Dolayısıyla demokrasiyi savunmak aslında refahın büyümesini savunmak, onun adil bölüşümünü savunmak anlamına geliyor. İzmir gelecekte de bunun öncülüğünü, lokomotifliğini yapacak bir şehir” ifadelerini kullandı.

BİZ KOOPERATİFLER REKABET EDEN KURUMLAR DEĞİLİZ
Programa katılan Köy-Koop Yönetim Kurulu Başkanı Neptün Soyer ise, "Tunç Başkan bu açıladığı aslında seçim zamanı başka bir tarım mümkün projesinde şimdi aldığı yolu anlattı aslında. Tarım çok uzun soluklu bir hikaye. Dönem dönem bunları yapacağız ya da yaptık diyerek hatırlatmak gerekiyordu. Çünkü diyor ki yereldeki tohumları yereldeki bilgilerimizi kullanarak dönüşüm yapmamız lazım. Çünkü pandemide gördük sınırlar kapanınca kendi kendinize yetmek zorundasınız. Başkan alım garanti konusunda bakanlığın izin verdiği ve belediyenin imkanı doğrultusunda verildi. Ancak burada önemli olan Tunç Başkan ayrıca satış garantisi vereceğini söyledi bizlere. Bizdeki asıl süreç aslında markalaşma. Bizim için ekmek toprağın altında. Tarım artık toprakta köyde olan dışında şehirdeki markalaşma da dahil. Biz kooperatifler rekabet eden kurumlar değiliz. Bize sürekli şunu bunu yapamaz kooperatif diyorlar. Ancak baktığımızda bir çok şeyi yapan gruplar var. O yüzden bizim rekabetimiz çok zor" diye konuştu.