GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Yerel Yönetimler
22 Şubat 2023 Çarşamba 10:55

Başkan Soyer, 'Bir Kira, Bir Yuva'yı anlattı: Devletten devlete değil, milletten millete!

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, Büyükşehir Belediyesi ve İhtiyaç Haritası işbirliğiyle yürütülen “Bir Kira Bir Yuva” kampanyasını daha geniş kitlelere ulaştırmak amacıyla düzenlenecek özel gece hakkında yaptığı değerlendirmede hükümet tarafından 8 ayrı kanalda yapılan yardım kampanyasına atıfta bulunarak “Biz devletten devlete değil, Milletten millete bir dayanışma kampanyası örgütlüyoruz. Aramızda çok büyük bir fark var” dedi.

EGEDESONSÖZ- İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, katıldığı canlı yayın programında Halk TV’de bu akşam saat 20:00’de “Bir Kira Bir Yuva” kapsamında düzenlenecek program öncesi açıklamalarda bulundu.  

HAVALARDA RAKAMLARIN UÇUŞTUĞU BİR AKŞAM OLMAYACAK
Yapılacak kampanyanın hükümet tarafından 8 ayrı kanalda yayınlanan programdan farklı olacağını belirten Başkan Soyer, “Biz devletten devlete değil, milletten millete bir dayanışma kampanyası örgütlüyoruz. Havalarda rakamların uçuştuğu bir akşam olmayacak. Aramızda çok büyük bir fark var. 2’nci Dünya Savaşı sonrasında yıkım gibi yaşandı. 2’nci Dünya Savaşı sonrasında yaşanan ekonomik krizde yaşanıyor şu anda. Yoksulluk ve yıkılmışlığın tek ilacı dayanışmaydı. Dayanışma ile yeni dünya doğdu. Yeni ülkeler kuruldu. Şimdi de bizim yapmamız gereken şey tam olarak bu. Dayanışmadan başka çaremiz yok. Bu memleketin vicdan sahibi, akıllı, iyi ve güzel insanları birbiri ile el ele vererek bu felaketin yaralarını birlikte saracağız. Bu akşamki kampanyada bunun kampanyasıdır” diye konuştu.

42 MİLYON TL TOPLAMIŞTIK
İzmir depreminde de kampanyanın uygulandığına dikkat çeken Soyer, “Bir Kira Bir Yuva kampanyasını 30 Ekim 2020 günü İzmir depreminde yaşadığımız acının ardından planlamaya başlamıştık. Ben o zaman söylemiştim. 1 ay sonra İzmir'deki tüm çadırları kaldıracağız diye. Bunu da bir kira bir yuva kampanyası ile başardık. 42 Milyon liranın üzerinde bir kaynak toplanmıştı. Buda her bir depremzedeye 10 Bin lira nakit para ödemesi olarak gerçekleşti” dedi.

BAĞIŞÇI VE DEPREMZEDE BULUŞTURULUYOR
Uygulanacak sistem ile birebir yardımların vatandaşa ulaşacağını belirten Soyer, “4 Bin kişi üzerinde depremzede aldıkları nakit para ile ya kiraya çıktılar, ya acil ihtiyaçlarını giderdiler. Ama biz 30’uncu gün yani 30 Kasım günü İzmir’de tek bir tane çadır kalmamıştı. Bir kira bir yuva dayanışma kampanyası ile. Şimdi bu kampanyayı tüm Türkiye’ye yaymak istiyoruz.  Şu an itibari ile 20 Milyon lira üzerinde bir kaynak yaratıldı. 2 bin kişinin üzerinde depremde kişilere ulaşıldı. Nakit ödeme yapıldı. Burada hikaye şu; Bağışçı ve depremzedeyi birebir buluşturuyoruz. Biz arada sadece aracılığı yapıyoruz. Bir çağrı merkezimiz var. Bir vatandaşımız bir depremzedeye dokunmak istiyorsa ne kadar destek olmak istiyorsa bunu bizim çağrı merkezimize iletiyor. Çağrı merkezimizde depremzedelerden yapılan başvurular var. Bu başvuruları bağışçılar ile buluşturuyoruz. Dolayısıyla biz çağrı merkezimizle ve alt yapımız ile vatandaşları doğrudan doğruya buluşturmuş oluyoruz. Burada mesele şu biz çağrı merkezimiz ve kuruduğumuz altyapı yazılımı ile vatandaşları birebir buluşturmuş oluyoruz. Milletten millete dediğimiz bu. Bir ailenin 10 bin TL nakit ihtiyacını bir bağışçı karşılıyor. Biz bunu vatandaşların birbiri ile dayanışması ile yapabiliriz” ifadelerini kullandı.

İSKENDERUN'DA SU SORUNUNUN 3'TE 2'SİNİ ÇÖZDÜK
Yardımın detaylarından bahseden Soyer, “1 metre konteyner için 1 TL, 1 metre çadır için 100 TL olarak belirledik ve bunu da yardım listesine koyduk. Konteynerin taşınması çok zor. Biz kendi atölyemizde konteynerleri üreteceğiz. Parça halinde  TIR’lara yükleyeceğiz ve 15 dakika içinde orada kaynakçılarımız kurabilecek. Biz 500 konteyneri ilk etapta bölgeye göndereceğiz. Biz ilk gün genel başkanımız ile bin kilometrelik bir güzergah yaptık. Muazzam bir koordinasyonsuzluk ve plansızlık hali var. Sonrasında biz koordinasyonumuzu planladık. Ne yapabilir ki bu büyük sahipsizli ortadan kaldırılabilir diye planladık. İzmir’de  STK’ları toparladık. Dedik k ne olur kamyon tır göndermeyin. Bölgede somut ne ihtiyaç var bize söyleyin, göndereceklerinizi bize gönderin bunları tek elden gönderelim dedik. Aksi takdirde yollar saçılmış battaniyeler koliler gördük. Bu süreci koordine etmezseniz hem yokluğu her dağınıklığı yaşarsınız. Bizde dedik ki bunu biz götüreceğiz. Deprem bölgesinde 4 ayrı noktada bizim belediyemiz var. İzBB‘nin tüm birimlerinin minyatürleri orada. Büyük felaket nedeniyle belediyeler iş üretemez haldeler, bizde İzBB’nin kurumsal kapasitesini oraya taşıyarak vatandaşların ihtiyacını karşılamaya çalışıyoruz. İskenderun’da su yoktu. 3’de 1’inini temin ettiği su pompalama istasyonu arıza yapmış ve çalışmıyordu. Biz 200’ün üzerinde İZSU personelimizi oraya görevlendirdik ve sorunu çözdük. İskenderun’un 3’de 2’sinin suya kavuşmasını sağladılar” dedi.

İKİNCİ DÜNYA SAVAŞI GİBİ BİR YIKIM VAR
Afet bölgesinde büyük bir itibar ile karşılaştıklarını dile getiren Soyer, “Biz 2,5 sene önce bir deprem yaşadık ve burada ne yapmamız gerektiği yönünde hazırlığımız vardı ve burada da onu kullanıyoruz.  11 büyükşehir belediye başkanımız ile deprem bölgesinde ne yapmalıyız ki doğru yardım ulaştıralım dedik. Bir iş bölümü yapıldı ve biz Osmaniye’yi istedik. Bu koordinasyon ve planlama ile ilgili örnek vermek gerekirse; Biz Hatay'da sahra hastanesi kurduk. Eşrefpaşa Hastanemizi olduğu gibi oraya taşıdık. Aramızdaki yaptığımız iş bölümünden sonra Osmaniye'de kırsal alanları gezdik. Bizi orada büyük bir itibar ile karşıladılar. Vatandaşlar hizmetlerden memnuniyetini iletti. Yaraların taze olduğu bu dönem ile sınırlı kalmamalı bu. İkinci dünya savaşı sonrası yıkımı gibi bir durum ortada var. Bugünkü kardeşliği yarınlara taşımamız lazım. Barınma ihtiyacı Büyükşehir’in İzmir depreminde iyi çözdüğü bir mesele… Oraya aktarmalıyız dedik. Başka Bir Tarım Mümkün diye başardığımız bir durum var ve dedik ki burada da bunu başarmalıyız” ifadelerini kullandı.

KİMSENİN GÖREVİNDE GÖZÜMÜZ YOK
81 il içinde deprem bölgesinde en iyi hizmeti götürmek istediklerin belirten Soyer, “Biz Osmaniye'deki üreticiye dedik ki elinizde kalan ürünü satın alacağız. Yeter ki kooperatif kurun diye belirtik. Biz orada hem üretilen ürünlerin satın alınması hem ürün üretilmesi için tüm imkanımızı seferber ediyoruz. Biz geleceği tasarlamak mecburiyetindeyiz. Bizim Mera İzmir'de çobanlarımız 111 küçükbaş hayvanını bağışladı, kavurma yapıp onları depremzedelere bağışlayacağız. Biz 81 il içinde deprem yaşamış kent olarak en iyi hizmeti vermek zorundayız. Bizim kimsenin görevinde rolünde gözümüz yok. Bizim istediğimiz en iyi hizmeti depremzedeler için verebilmek” dedi.