GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Güncel
13 Şubat 2024 Salı 14:08

Aya Yorgi’deki tahribat yargıda!

Doğal ve arkeolojik SİT statüsündeki Aya Yorgi Koyu’ndaki inşaat çalışmalarında yaşanan doğa tahribatıyla ilgili Çeşme Çevre Platformu suç duyurusunda bulundu. Suç duyurusunda Çevre Kanununa ve Kıyı Kenar Kanununa muhalefet edildiği ifade edildi.

Metehan UD/ EGEDESONSÖZ - İzmir’in Çeşme ilçesindeki dünyaca ünlü Aya Yorgi Koyu tahribat yargıya taşındı. Doğal ve arkeolojik SİT statüsündeki alanda beach club inşaatı sırasında ağaçların kesildiği, denize dolgu yapıldığı ileri sürülmüştü.

Bir kısmı hazinesi arazisi olmak üzere alanda yapılan çalışmalarla ilgili Çeşme, Çevre Platformu suç duyurusunda bulundu. Suç duyurusunda Çevre Kanununa ve Kıyı Kenar Kanununa muhalefet edildiği vurgulandı. Alanda çalışmaların durdurulması ve şüphelilerin cezalandırılması istendi.

Suç duyurusunda şu ifadeler yer aldı:

Suça konu olan araziler İzmir ili, Çeşme ilçesi, Sakarya Mahallesi 206 ada 1. parsel, 204 ada 7. ve 45. parsellerde yer almakta olup; Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın 12.06.2018 tarihli ve 106071 sayılı OLUR’ u ile “Doğal Sit- Nitelikli Doğal Koruma Alanı” ve “Doğal Sit- Sürdürülebilir Koruma ve Kontrollü Kullanım Alanı” olarak ilan edilmiştir. (EK1) Söz konusu araziler, bir turizm ilçesi olan Çeşme’nin sembolik yerlerinden biri olan Ayayorgi Koyu olarak adlandırılan koyun bitişiğinde yer almaktadır. Doğal bir oluşum olan bu yerde, sakız ve zeytin ağaçları başta olmak üzere çeşitli endemik bitkiler bulunmaktaydı. Ancak, ne yazık ki, buradaki bitkilerin tümü kökünden iş makinalarıyla sökülmek suretiyle yok edilmiş, hukuka aykırı bir şekilde ağır ve geri dönüşü olmayan bir tahribata yol açılmıştır. Bunun yanında, suça konu arazilerden çıkan moloz, hafriyat ve sair atıklar denize dökülmüş ve çevreyi kasten kirletme suçu işlenmiştir. Şüpheliler bu eylemlerini halen daha devam ettirmekte olup, tepki gösteren vatandaşların alanı görmemesi için Kıyı Kenar Kanununa aykırı olarak denize ulaşımı engelleyecek şekilde bariyer oluşturulmuştur.

Yukarıda bahsi geçen tahribatın bir an önce durdurulması amacıyla çevre halkı tarafından gösterilen tepkiler ve Çeşme Belediyesi’ne yapılan şikayetler sonucu zabıta ekibi 03.12.2023 tarihinde suça konu arazilerde inceleme yapmış ve “Hasan Oğulları Hafriyat tarafından zemin düzeltme ve temizlik çalışması olduğu, endemik bitki örtüsüne ve anıt ağacı olarak nitelendirilen zeytin ağacı dalları ve köklerine zarar verildiği, hafriyat ve toprak taşıması yapıldığı, Belediyenin ilgili birimi olan Milli Emlak Müdürlüğü’nden herhangi bir izinlerinin olmadığı” tutanak altına alınmıştır. Fakat Belediye tarafından herhangi bir yaptırım uygulanmamış, tahribatın önlenmesi için bir aksiyon alınmamıştır. Suça konu olan ve doğal sit alanı niteliğini haiz arazilerde tahribat halen daha devam etmekte olup İVEDİ BİR ŞEKİLDE DURDURULMALI VE ŞÜPHELİLER CEZALANDIRILMALIDIR. Bu nedenle kamu davası açılması ve bu tahribatın bir an önce durdurulabilmesi için işbu şikâyet dilekçesini vermek zaruri olmuştur"

PLATFORM: ÇEŞME YAŞANMAZ HALE GELDİ!
Açıklama yapan Çeşme Çevre platformu Sözcüsü Ahmet Güler "Bu katliamın sürmesine izin vermeyeceğiz. Çeşme Cumhuriyet Başsavcılığı‘nın yapmış olduğu gözaltına alma ve olaya el koyma sürecini çok olumlu buluyoruz, ancak ileride olabilecek her türlü işgale karşı yasal haklarımız kullanarak buranın işgal edilmesine karşı mücadelemizi sürdüreceğiz. Son yıllarda Çeşme ciddi bir rant alanı oldu, kaçak inşaatlar rezil danslar, koy işgalleri Beach kulüpler, betonarme yapılar Çeşme'yi yaşanmaz bir hale getirdi. Eğer Çeşmeyi korumaz isek Çeşme’in akibeti Marmaris, Kuşadası, Bodrum, Antalya gibi olacak yani tamamen şehirleşecek." dedi. 

GÖZALTI YAPILMIŞTI
Aya Yorgi Mevkiindeki Hazine arazisinde kaçak inşaat çalışması yapıldığı ihbarı üzerine Çeşme Cumhuriyet Başsavcılığının talimatıyla soruşturma başlatmıştı. Soruşturma kapsamında 6 şüpheli gözaltına alındı, 1 iş makinesine el konulmuştu. Emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen şüpheliler adli kontrol şartıyla serbest bırakılmıştı.