Metehan UD / EGEDESONSÖZ - İzmir'in Aliağa ilçesinde söküm işlemlerinin yapılması planlanan Brezilya donanmasına ait Nae Sao Paulo isimli uçak gemisinde yüksek miktarda asbest taşıdığı iddiası üzerine Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, uzun süredir söküm işlemleri için bekletilen geminin, izin talebi sonrası kamuoyunda oluşan kaygılar nedeniyle bir kez daha genel bir kontrole alındığını belirtmişti. Kurum, 900 ton iddialarının aksine geminin 9,6 ton asbest içerdiğini dile getirmişti.
Kurum açıklamasında “Ülkemizde gemi sökümünden çıkan asbest içeren atıklar uygun şekilde ambalajlanarak etiketlenmekte, havayla teması kesilmektedir. Bu şekilde ambalajlanan asbest içeren atıklar geçici depolanmakta, lisanslı araçlarla taşınmakta ve çevre lisanslı düzenli depolama tesislerinde; gerekli önlemleri almak şartıyla bertaraf edilmektedir. Atıkların Düzenli Depolanmasına Dair Yönetmeliğe uygun tesislerde, asbest içeren atıklar diğer atıklardan ayrı bir kısımda depolanmaktadır. Milletimiz müsterih olsun, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da vatandaşımızın sağlığını tehlikeye sokacak, çevreye zarar verecek hiçbir girişime asla müsaade etmeyeceğiz.” ifadelerini kullanmıştı.
KARDEŞ GEMİSİNDE 760 TON ASBEST ÇIKTI
Bakan Kurum’un açıklamalarını Egedesonsöz’e değerlendiren Asbest Söküm Uzmanları Derneği (ASUD) Mehmet Şeyhmus Ensari, Nae Sao Paulo’nun kardeş gemisi Clamenceau’ya dikkat çekerek o gemide 760 ton asbestin bulunduğunun bilgisini verdi.
‘NASIL 9 TONA DÜŞTÜ?’
Dünya genelinde asbestli gemiler alanında çalışmalar yürüten Belçika merkezli sivil toplum kuruluşu NGO Shipbreaking Platform’un Nae Sao Paulo isimli gemide 900 ton asbest barındırdığı yönündeki açıklamaları olduğunu da belirten Başkan Ensari “Bu geminin ikiz gemisinde 760 ton asbest varken Sayın Bakan’ın ‘9,6 ton asbest var. Bir tehlike yok. Olursa da geri göndeririz’ söylemleri bize inandırıcı gelmiyor. Ne oldu da 9 ton asbeste düştü? Bu tatmin edici bir açıklama değil. Asbest yok olmaz. Biz de inceleriz ve 9,6 ton asbest içerdiğini onaylarsak Bakan beyi tebrik ederiz.” dedi.
‘BAĞIMSIZ BİR HEYETLE DENETLEYELİM’
Bakan Kurum’a gemiyi denetime açma ve bağımsız ekiplerce inceleme yapma izni konusunda çağrıda bulunan Ensari “Sayın Bakan bu kadar rahatsa bağımsız bir heyet kuralım biz uzmanlar bir araya gelelim gemiyi inceleyelim. Gemiden numuneler alalım ölçümler yapalım, O zaman kamuoyu vicdanı rahatlasın. Gemi sökümünde dünyada bir numara olan Hindistan bile, -çünkü onlarda iş güvenliği perişan bir halde- kabul etmezken bir gemiyi biz nasıl bu kadar rahat ‘tehlikesiz’ diyebiliyoruz. Bakanın açıklamaları pek inandırıcı gelmiyor. Ben inanmıyorum, bunu da ancak denetimle ispatlarız. Brezilya’da nasıl rapor aldıklarını bilmiyorum” ifadelerini kullandı.
‘FRANSA KENDİ PİSLİĞİNİ TEMİZLESİN’
Fransa’nın kendi pisliğini temizlemesi gerektiğini ifade eden Ensari şunları söyledi:
“Aliağa’da sökülen asbestin hepsi Ege Denizi’ne Aliağa’ya, işçilerin ciğerine saplanıyor. Aliağa zaten mimli bir yer, elle asbestle madde sökülüyor. O gemi madem Fransız yapısı o zaman Fransa'da sökülsün. Kendi pisliklerini kendileri temizlesin. Bu Avrupa Birliği’nin işine geliyor çünkü kendi tesislerinde sökmek yerine Türkiye’ye gönderiyorlar. Avrupa’nın can simidi Aliağa’dır. Aliağa’da bir lira kazanıyorsak ileri de bu çevreye, halk sağlığına verdiği zararla milyonlarca lira zarar olarak geri dönecek. Birileri para kazanacak diye milyonlarca insan zarar görecek. Bakanlık kendi yıktığı binalarda bile asbesti zararlar olarak görmüyor. Bakan Bey ne diyecek? Bakan bey memur bir insan...”