EGEDESONSÖZ - İzmir'deki Birgün Gazetesi okurları, siyasi iktidar tarafından Basın İlan Kurumu aracılığıyla ekonomik olarak baskıya maruz kaldığını ifade ettikleri gazeteleri ile dayanışma etkinliği düzenledi.
‘Yolsuzluk, gericilik düzeni ve medya’ başlığı ile Selahattin Akçiçek Kültür Merkezi’nde gerçekleşen etkinliğin moderatörlüğünü Cumhuriyet Halk Partisi Parti Meclisi üyesi Mustafa Moroğlu yaptı.
Birgün Gazetesi yazarı Barış İnce ve aynı zamanda yine gazetede yazıları yayınlanan Cumhuriyet Halk Partisi Milletvekili Aykut Erdoğdu’nun konuşmacı olduğu panel öncesinde BirGün gazetesini anlatan sinevizyon gösterimi yapıldı. Cumhuriyet Halk Partisi İzmir İl Başkanı Alaattin Yüksel, Konak Belediye Başkanı Sema Pekdaş ve yüzlerce okurun katıldığı etkinlikte hükümeti protesto eden sloganlar da atıldı.
14 yıllık AKP iktidarı döneminde gerçekleştiğini söylediği enerji yolsuzluklarını anlatan CHP milletvekili Aykut Erdoğdu’dan “Yolsuzluk denilince akla ilk önce Recep Tayyip Erdoğan ismi geliyor” çıkışı geldi.
Erdoğdu, “Bütün bunları size anlatabildiğimiz yegane kanallardan biri Birgün Gazetesi... Bahsettiğim yolsuzlukları hiç kimse yazamıyor. Bunları bilmek zorundasınız çünkü hiç bilmediğiniz bir servetiniz sizden habersiz elinizden alınıyor ve hiç bilmediğiniz borçlarınız var. Bu halk bir gün bu servetinin bittiğini ve borçları olduğunu öğrenecek. Bu model daha fazla sürmez. Çıkarılan savaşın altında bu gerçeklikler var” dedi.
Erdoğdu, ‘Yağma Yılları’ kitabının gelirlerini Birgün Gazetesi’ne bağışladı.
“ALLAH MUHAFAZA BİLAL ERDOĞAN GİBİ ÇOCUKLARINIZ OLABİLİRDİ”
Birgün Gazetesi’nin sıkıntılı günler yaşadığını anlatan Barış İnce de, güvendikleri şeyin okurların desteği olduğunu söyledi. Gezi direnişi dönemine yaklaşırken Birgün Gazetesi’nin attığı manşetlerden örnekler veren İnce, gazetenin Gezi direnişiyle buluşmasının önemini anlattı. Gezi sonrasında Birgün Gazetesi’nin toplumsal muhalefetin heyecanıyla büyümeye başladığını, Gezi’de insanların medyanın farkına vardığını ifade eden İnce, “Sizlerin çocukları Gezi döneminde bir isyan başlattı. Belki siz o günlere kadar, kendi çocuklarınız için ‘hiç toplumsal meselelerle ilgilenmiyor, bütün gün elinde tabletle oynuyor, televizyon izliyor’ gibi bir bakış açısı içindeydiniz ama sizlerin yetiştirdiği çocuklar bir isyanın dinamiğini oluşturdular. O yüzden çocuklarınızı sevin ve sahip çıkın, Allah muhafaza Bilal Erdoğan gibi çocuklarınız olabilirdi, onlara bir şey anlatmak daha zor olurdu” dedi.